19.Bölüm

62 34 56
                                    

~Merhabaaa! Yeni bölüme hoşgeldiniz.

🧩Keyifli Okumalar🧩

____________________________

"Daha gelmedik mi ya?"


Derin'e hak verircesine ellerimle diz kapaklarımı tuttum ve soluklandım. Eskiden olsa yarım saata kadar varırdım hemen. O kadar mı uzağa kaçmışlardı katliamdan sonra?

"Varmak üzereyiz."

Derin'le ben, Poyraz'a umut dolu bakışlarımızı gönderdik. Havin bu halimize acıyarak baktı ve sitem dolu sesle konuştu.

"Siz de hemen yoruluyorsunuz ya!"

"Biz hemen yorulmuyoruz siz çok hızlı yürüyorsu-."

Daha cümlemi bitirmeden bir ses doldurdu kulaklarımızı.

"Bakın, bakın burada kimler varmış? Aha şimdi hatırladım, kaçak periler ve krallıkta saklanan minik peri."

Minik peri, kaçak periler? Kulaklarım bir süre duyduklarımın hayal olmasını ve her şeyin bir şakadan ibaret olmasını diledi. Bedenimi sesin geldiği yöne, arkama döndürmemek için uzun bir uğraş verdim. Ama saniyeler içinde gözlerim sesin sahibini buldu.

Bu düşüp bilincimi kaybettiğimde ve  kendimi kulübede bulduğumda, yanımda kimse yokken karşılaştığım avcıdan başkası değildi.

İri yapısı ile tekrar karşımdaydı. Ama saçları eskisi gibi simsiyah değildi. Yaşlanmanın verdiği yorgunlukla aralara beyazlar karışmıştı. Yüzündeki kırışıklıklar çok olmasa bile gözle görülür vaziyetteydi. Kahverengi gözleri ise neredeyse hiç değişmemişti. 

Gözleriyle hepimize tinsinircesine ve duygusuzca bakıyordu. Hemen iki yanında bulunan avcılar ellerinde bulunan okları ani bir durum olmasına karşın üzerimizde gezdiriyordu.

"Siz şimdi şu güçlerinizden de kullanırsınız."

Havin attığı kahkahayla ve dalga geçer gibi konuşmasıyla adamın yüzüne bir şaşkınlık ifadesi yayılmasına neden oldu.

"Evet tamda onu yapacağız. İki ok parçasıyla mı durduracaksın bizi?

Havin ve Poyraz'ın elleri arasında büyümeye başlayan ışık kümesine baktığımda ağzımdan istem dışı bir şaşkınlık nidası döküldü.

"Poyraz sende mi perisin?"

Evet Havin'in peri olduğunu biliyordum ama Poyraz'ın değil.
Bu yersiz soruma avcının tiz sesi yanıt verdi.

"Bu da ne şimdi? Sen ciddi misin? Konumuz bu mu?"

Beni dalga ile aşağılayan adama sadece öfkeyle bakmakla yetindim.

"Hayır, sadece bir büyücüyüm. Ve bu densiz ne dediğini bilmeyen biri!"

Adam dalga geçercesine dudağını büktü.

"Ama beyefendi niye öyle diyorsunuz? Alındım, gücendim doğrusu."

Havin sinirle bağırdı. Elindeki ışık kümesi gittikçe büyüyor ve ister istemez vücudunu da yoruyordu.

Karanlıktaki UmutHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin