10. Bölüm - Cunne Anke

79 20 138
                                    

Ailemizi birlikte büyütelim.

Keyifli okumalar!

♾️

Dünyaya konan adımlar ardından büyük bir sükunet içinde tam da istenilen şey üzerine, şu anki çatı katı altında öylece beklemeye koyuldu Ebyaz. Birileri anlatmaya başlamadan önce soru sormaması gerektiğini hisseden Mahz, babasının titreyen ellerinden alamadı bakışlarını. Ne gariptir ki, daha önce pek şahit olamadığı şeye şu on dakika içinde defalarca şahit olmuş ve olmaya da devam ediyordu. İçinde cehennem taşıdığını söyleyen Melez, titreyen parmaklarıyla tuttuğu bardaklardan bir fâni gibi kana kana su içiyordu. Az evvel istenilen üzere birazdan yeniden olacak olan gibi. İki yana açtığı bacaklarının üzerine yatırdığı ellerini yavaşça kaldırdı Aras. Uzun parmakları kontrolsüzce titriyordu yine. Avucunu sıkıp, açsa da bir türlü geçmeyen bu sallantı sadece suyla hafifliyordu. Bu sebeple sekizinci bardağı istemişti oğlundan ve bir kez daha karşısına konan serin suyu, hemencecik kavuşturdu sıcaklığından bunaldığını hissettiği bedenine.

Erelim ise hiçbir söz söylemeden sadece izliyordu onu. Konsey sonrası her duruma karşı birlikte dönmelerimi emreden Uriel, kendisini beklemelerini de söylemişti. Eve gelişlerinden sonra Aras'ta gördüğü bu soru işaretleri uyandırıcı halleri, kendisi de anlayamıyordu. Enerji dalgaları karmakarışıktı. Bazen düzenli bazen de intizamsızdı. Ani bir şekilde bir şeyleri çok düşündüğü belliydi.

Dakikalar geçti. Tenindeki cehennemden övünen Aras, bir kez daha ter dökmeye başladığında bir bardak daha su doldurulmasını istedi ama melek, çenesine yasladığı elini yavaşça çektiği sırada durdurdu Mahz'ı. Soru işaretleri eşliğinde ona dönen bakışlardan sadece birine verdiği dikkatiyle ayağa kalktığında, üzerindeki kıyafeti bile ıslanmaya başlayan kişiye ilerledi. Alnına akan saçları dahi tel tel olmaya başlamıştı.

"Neden durdurdun?" diye sordu en sonunda. Suya her an uzanmaya hazır beklerken başka bir elin hareketiyle ikinci kez durduruldu.

"Sanırım..." diye düşünceli bir yaklaşım nidasıyla başladı Erelim. Kaşları hafifçe çatıldığında, siyah gözleri Aras'ın ense ve kürek kemikleri üzerinde dolaştı. "Bu reaksiyonu, bedenin kendine gösteriyor."

"Ne demek istiyorsun?" Gelen soruya rağmen bakış yönünü değiştirmeden, sessiz olunması için usulca kaldırdı elini melek. Zaten sessiz olan Mahz, bu hareket sonrasında ellerini kucağına daha da çekip geriye yaslandı. Ebyaz ise giderek ilerleyen meleği görmeye devam etmek için olduğu yerde dönüş yapıyordu ki sırtına konan el durdurdu onu. "Ne yapıyorsun?" Aldığı temas öylesine soğuk ve ürperticiydi ki, bedeninin bir elektrik dalgası gibi titreyerek tepki verişini hissetti. Buna rağmen bir huzursuzluk kapladı içini. Hemen arkasında duran kişinin en rahat şekilde güveneceği kişilerden olduğunun bilincinde olmasına rağmen ne diye böyle hisle dolduğunu kestiremiyordu. "Melek..." Geri çekilmesini derince arzuladı. "Ne yapıyorsun?"

"Şşt."

Dudaklarını kapayıp, bakışlarını tek bir noktaya dikti. Nefesi giderek hızlandığında sırtındaki soğuk el yavaşça hareket edince kapatıp sıktı gözlerini aniden. "Melek..."

"Sessiz ol dedim."

Yine durdu fakat öylesine yorucu bir bilinçle dolup, taştığını hissediyordu ki, kendini kontrol edebilmek için koltuğun her iki yanına koyduğu parmaklarını da sıkmaya başladı.

MAHZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin