15. Bölüm - Muvacehat

141 17 147
                                    

Ailemizi birlikte büyütelim.

Keyifli okumalar!

♾️

Tüm yaratılanlar arasında, gücü ne olursa olsun sıkıntı hissetmeyen bir ırk var mıydı? Varsa nasıl yaşıyorlardı? Hepsinin arasında insan olmak mı daha kolaydı, insanüstü varlık olmak mı? Her nerede ya da kim olunursa olunsun, her şey rayına oturmuşken sarsıcı engeller, en sağlam zeminlerdeyken neden daha çok ses çıkarıyordu ki?

Gökyüzüne bakıp, zihnindeki tüm soruları, sadece titreyen kirpikleri arasından sordu Mahz. Annesine kavuşmanın derin nefesi hâlâ daha ondaydı fakat şimdi de göğsüne batan şeyler vardı.

Neden?
Neden ve yine neden?

Cevapları bulamadıkça daha da çoğaldı soru işaretleri. Bir cevap bulamadığı bu zamanlarda insanüstü olmanın da pek işe yaramadığını farkediyordu. Hangi tarafı diğerinden güçlüydü ki? Saniyeler içinde istediği şeyi yapabilecek olan yanı mı yoksa tüm her şeyi sadece beyninin içindeki düşüncelerde durdurabilecek insani yanı mı? Sokakta dikkatli şekilde yürürken ıslanan saç uçlarına doğru çekiştirdi kapüşonunu. Biraz olsun uzaklaşmak istiyordu zihnindeki yorgunluklardan ve bunun için aklına gelen bir kişi vardı. Kaldırımdan indiği sırada önce yanından süratle geçen aracın, bacaklarına sıçrattığı suya, daha sonra da araca bakındı. Saniyeler içinde zihnine konan onlarca düşünceyle bir zaman sonra küçük bir tebessüm kondu yüzüne. Garip bir şekilde önce sinirlenmiş, sonrasında da mutlu olmuştu bu duruma. Sanki tam da istediği yönde fâni aleminin gerçek bir parçası olduğunu hissettirme adına bulanmıştı her şey. Onu daha içeriye çekebilmek için.

Kapıya döndü daha sonra. Yine ufaktan gelen bir melodi kulağını tırmaladığı sırada, masanın boş olduğunu farkederek ilerledi mekana. Çıkmakta olan bir müşteriyle geçiştiğinde sırada daha da heyecanlandı. Duyulan hışırtı sesleri, Mahz masanın hemen önüne geldiğinde daha net hâl alınca arkasını dönüp eğdi başını.

Elindeki paketi raftaki boş yere koyduğu sırada bakışlarını kaldıran kız, "Ah, hoş geldin," diyerek hayat dolu bir tınıyla duyurdu sesini. Bileğiyle elmacık kemiğini sildiğinde, hemen ayağa kalktı. "Ne istemiştin?"

"Hah?"

Turna, şaşkın ama sessiz bir bakış aldığında, yüzünde kırılmak üzere olan tebessümünü hemen düzeltti. "Yani, ev için ya da senin için? Bir şey satın almak için gelmedin mi?"

Bu kez yüzündeki ifadeyi en hızlı şekilde düzelten isim Mahz olmuştu. İnsanüstü olmaktan uzaklaşmak için buraya gelse de insanüstü bir güçle amacının zaten anlaşılacağını sanarak ilk karmaşıklığını yaşamıştı bile. Utanarak kaçırdı bakışlarını. "Hayır..." Sesini düzeltmek için boğazını temizledi hemen. "Ben, senin için geldim."

"Benim için mi?"

Mırıldanarak onayladı. "Yani sohbet etmek için."

Kız, masanın arkasına doğru hareket ettiği sırada, gözlerini kaçırmadı ondan. Mahz ise bu sırada köşede bir kamera ve çalışmayan bir pervane olduğunu farketti. Turna, sandalyeyi tutarak yeniden öne geldiği sırada yönünü değiştirip yerde sürttü. İçten içe bu durumu tuhaf bulsa da şu anlık için ters bir durum hissetmediği için istediği şansı gönül rahatlığıyla sunmak istedi ona. "Buyur," diyerek odağını kazandığında kendisi de masaya ilerledi. "Benim de canım sıkılıyordu zaten."

MAHZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin