12. Bölüm - Visal

142 21 332
                                    

Ailemizi birlikte büyütelim.

Keyifli okumalar!

♾️

Oturduğu masanın boşluk kısmında ayaklarını sallandırarak, sorulan soruların bitmesini beklediği sırada yanak içini derin bir nefesle doldurup, sıkıldığını haykırırcasına üfürdü. Mahz, zaten bakışlarını üzerinde sıklıkla dolaştırsa da bu hareketinden sonra bir kez daha bakındı ona. Aras, devirdiği gözlerinden hemen sonra uyarır gibi üzerine dikti gözlerini. Kharon, hissettiği bu temaslarla elindeki heykeli incelemeyi durdurdu bir an için. Konuşturmaya çalıştırdıkları Gölge bile kısık bir gülüşle bakındı bu hallerine. "Ne var?" diye sordu en sonunda. "Siz devam edin, bitirin artık."

"Çocuk gibi uflayıp, puflamayı bırak."

Umursamayarak devraldı mimiklerini. "Fazla zaman öldürüyorsunuz. Birini nasıl konuşturacağınızı kimse öğretmedi mi size?"

Ona döndü Aras. Birkaç adım yaklaştığı sırada, "Ne yapmamızı istersin? Biz de senin gibi döverek mi amacımıza kavuşalım?" Yerde baygın olan adamı gösterdi.

"Neden olmasın?" diye sordu aynı yere baktıktan sonra omuz silkerek. "Birkaç sopayla ölmezler ya."

"İçlerinde bir karanlık güç olsa da onlar hâlâ insan."

Biraz sert biraz da uyarıcıydı ses tonu. Aldığı bakıştaki iğneleyici ifadeyi es geçerek ayağa kalkan Kharon, elindeki heykeli de aldı beraberinde. "Buradakiler, zamanında Nabizler'e karşı saf tutmuş insanlar, o kadar da masum değiller. İçlerindeki gibi, kendileri de bir dersi haketmiyor mu?" Ciddileşti bir an için. Onlara yaklaştığında bir cevap bekledi fakat haklı olduğunu her ikisi de biliyordu. Bir şey söyleyemediler. Hetare'nin sinir bozucu kıkırtısı duyuldu sadece fakat bu bozuk plak tınısı Kharon'u yakaladığında, aralarındaki mesafeyi biraz daha kısaltmayı istedi. "Bu bedenin içindeyken insan acizliğine de sahip olabilirler. Beden ile ruh bütündür ve acı da acıdır," sözlerini tamamladığı an, elindeki heykeli hızla kaldırıp, kuvvetli bir şekilde savurdu. Öylesine ani gelişmişti ki her şey, hemen yanlarında olmasına rağmen ne Aras ne de Mahz durdurabildi onu.

Geriye düşen Gölge, acılı bir inilti duyurduğu sırada, önce Kharon'u hızla ittiren Ebyaz, hemencecik gitti yanına. "Ne yaptığını sanıyorsun geri zekalı!"

Omuz silkip iki yana kaldırdığı elleriyle geri çekildi birkaç adım. "Ölmeyecek."

Kaşı üzerine gelen darbeyle açılan yarıktan akanlarla kırmızıya bulanmıştı adamın çehresi. Biraz önceki ifadesi silinse de nasıl davranacağını bilemez gibi arada gülüyor arada kocaman gözlerle bakınıyordu etrafına. "Baba," dedi bu sırada Mahz. "Sanırım haklı." İşaret etti parmağıyla.

Ciddi ifadesini koruyarak yeniden döndü ona Ebyaz. Düşünüyor olduğu açıkça belliydi fakat bu anları hangi yönde değerlendirdiğini ustaca gizleyebiliyordu. Kharon, hareketlerini tahmin etse de nasıl bir sonuçla el sıkışacağını ne kadar dikkatli incelese de anlayamıyordu. "Anlat hadi," dedi yeniden gölgeye döndüğünde. Yere eğilip, tek dizini yasladı zemine. "Perde kapandıktan sonra nasıl bir hedef kurdunuz?"

"Zaten bilmiyor musun? Yeniden yırtmak istiyoruz."

Kök dişlerini sıkıp, gözlerini bir süreliğine kapadı Aras. Bu cevabı zaten defalarca duymuştu. Ama sakin kalmalıydı. "Bunu nasıl planlıyorsunuz?"

MAHZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin