19. Bölüm - Gecenin Adım Sesleri

98 14 192
                                    

Ailemizi birlikte büyütelim.

Keyifli okumalar!

♾️

"Bir dakika!" Aniden baskıyla öne atıldı şeytan. Biraz evvel duyduklarını içten içe iyice düşünse de anladıkları kadar anlamadıkları vardı. Hatta olumsuz olan diğerinden daha çoktu, denebilirdi. "Şimdi siz diyorsunuz ki, alemler iç içe. Şu Matruşka denilen bebekler gibi. İnsanlığın alemi ilk kademe, yani en küçük bebek?" Kaşları kalktı hafifçe. Anlamak istiyordu ama zihninde bir yerde hâlâ daha anlam veremediği şeyler vardı. Kiremit rengi saçlarını kaşıdı biraz. Kehribar gözleri o an daha parlaktı sanki ya da belki de şeytani özünün cehennemi kendini göstermek istemişti.

Hemen arkasında dikilen Kharon'dan çektiği gözlerini boşlukta bir yere yollarken, "Bak, böyle anlatınca daha iyi anladım," diye ağız içi söylendi Ivan. Aklı kurcalanmıştı epeyce. Şu ana kadar şahit olduğu her şey onun için inanması güç, fazlaca üstün şeylerken şimdi bu gördüğü esrarengiz kişiler, olayın boyutunu arşa taşıyordu. Sapiens denilen bu yeni ırk, her ne kadar ilgi çekici ve heybetli gözükse de onlara bakmaya ürküyordu. Dört adet olan gözleri, garip şekilli sivri kulakları, sarılı kumaşlardan ötürü fazla göremese de bedenlerini sardığını düşündüğü o parlak çizgiler... Derin bir nefes aldı. "Akıl sağlığımı kaybetmeyeceğim, biliyorum... Ama bir şeyi öğrenmek istiyorum." Sorusu Sapiensler'i ilgilendiriyor gibi dursa da o, direkt olarak Baş Melek'e çevirdi yönünü. "Tekrar etmeme izin verin. Yedi katın her birinde görevli olan sayısızca melek var. Anladığım kadarıyla kurulan alemlerin bağlı oldukları yerler var. İlk kat İnsanlığın ve Cunne Anke'nin dünyası çevresinde dediniz. Peki, Gölge Ruhların alemi neydi? Âdem'in soyu onları bilmezken Ebu Can'ın soyu nasıl haberdardı?"

Melek, sorunun sonucunu zaten bilerek tüm soruyu sabırla dinledikten sonra ciddi görüntüsüne rağmen gülümseyerek hafifçe salladı başını. Doğru noktalara değinimler ve zekice sorular, her daim takdirini toplamıştı, şu andaki gibi. Açelya da üvey kardeşinin sorusunu merak uyandırıcı bularak meleğine dönmüştü ki bunu fark eden Solomia, ablasının yüzündeki ilgiye verdi dikkatini anında. Soru sormaya çekinen yanını onun yerine tamamlayan erkek kardeşine içten içe bir teşekkür yolladıktan sonra kendisi de döndü söze başlayan Uriel'e. "Gözlerdeki perdelerden ziyade insanın zihninde asla bir perde yok," diye bir cevap geldi ilk olarak. "Aslında bu sorunun cevabını sen de biliyorsun Ivan. Sadece zihnine yeterli dürtüyü henüz vermedin. İnsanlığın dünyasında bir perde arkasında olan cinler mevcut. Bazı insanlar onları görüyor, hatta konuşuyor bile. Bunun yanı sıra onlardan korkanlar çok daha fazla. Cunne Anke'nin dünyasında ise Gölge Ruhlar'ın bu yönetimi vardı. Tek bir farkla. Onlar da aslında sizi bilmiyordu."

"Nasıl yani?"

"Siz keşfedildiniz."

"Bir dakika," diyerek konuya bizzat dahil olmak isteyen Açelya, arkasında dikildiği koltuğa yasladı ellerini. "Bunu ben de ilk kez öğreneceğim. Yani yaşanılan onlarca şey... Onlarca Nabiz'in, meleğin ölümü; Büyükannem, Oğuzhan, Blaef, Esme... Hepsini o sona sürükleyen aslında bir keşif miydi?"

Hafifçe omuz silkti Uriel. Bakışlarındaki kontrolü uzman bir şekilde eline alıp, söylenilen her ismin acısını sessizce gömdü içine. "Olayın perde arkası aslında sizler için önemli bir detay değil." Oturduğu koltukta geriye yasladı bedenini. Bakışları bir süreliğine Vesta ile kesiştiğinde, ortak bir sırra tabi oldukları kolayca fark edildi. Her şeyden zaten haberdar olan Sapiensler bile merak içinde odaklandılar açıklayıcı olacak cevaba. "Gölge Ruhlar'ın ilk hedefi cin alemiydi. Siz sadece Cunne Anke ile bağlantıdasınız ve onları göremiyorsunuz. Cunne Anke de sizi görüyor fakat Kavla Dalavmanu'yu göremiyor."

MAHZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin