Sonunda konağa geldiklerinde herkes kendi odalarına dağılmıştı. Saat epey geç olmuştu. Emine hanım oğluna eski odasına geri dönebileceğini söylemişti. Her şey eskisi gibi duruyordu. Yaşlı kadın her hafta mutlaka odayı temizletiyordu. Odada hiç kimse kalmamasına rağmen çarşaf, nevresimleri bile vakti vaktine değiştiriyordu. O kadar umutluydu bir gün oğlunun eve geri döneceği hakkında.
Melek sessizce kendi odasına doğru yol almıştı. Ellerini önünde birleştirmiş, başı öne eğikti. O sırada diğer odadan Emine hanım çıkmıştı. Çıktığı oda Batuhan'ın odasıydı. O da ile birleşiyordu Melek'in odası.
Melek Emine hanımı görür görmez biraz çekingenlikle "İyi geceler hanım ağam" dedi.
Emine hanım bu gün baya mutluydu. Bu yüzden bu kıza karşı takındığı her zamanki huysuz halini bir kenara bırakarak "Sana da iyi geceler" dedi. Melek biraz şaşırmıştı.
Genç kız tam odasına gireceği sırada "Bekle!" dedi Emine hanım.
"Buyurun efendim."
"Artık oğlum geri döndü. Hareketlerine daha fazla dikkat etmelisin. Sonuçta o senin kocan olacak adam bu yüzden onunla ilgilenmeni istiyorum!"
Melek şaşkınlıkla Emine hanıma baktı. Ne cevap vereceğini bilemiyordu. Bu yüzden sadece başını salladı. Oğlunun çatlak olmasının nedeni belliydi. Anasına çekmişti yavrucak.
Emine hanım genç kıza biraz daha yaklaşarak "Bak şimdi... Batuhan biraz aç olmalı. Hiç bir şey yememiş akşam yemeği vaktinde. Bir şeyler hazırla ve odasına götür. Yediğinden de emin ol! Anladın mı beni kızım?" diye sordu.
"Ne..? B-ben mi? Ben mi odasına götüreyim?"
"Tabii ki de sen! Karısı olacaksın sonuçta! Bunda bir sakınca göremiyorum!"
"T-tamam... peki hanım ağam.. Ben hemen bir şeyler hazırlayayım o zaman.."
Melek koşar adım merdivenlere doğru yol almıştı. Emine hanımın halleri hal değildi. Onu daha da sinirlendirmek genç kızın işine gelmezdi. En iyisi ikiletmeden istediğini yapmaktı.
Genç kız koşar adım uzaklaşırken Emine Hanım onun arkasından bakıyordu.
Her ne kadar ilk başlarda bu kızdan hoşlanmada bu beş yıl içerisinde kızda tek bir kusur bile bulamamıştı. Onu hırsızlık ile suçladığında saçından tutup sürüklemişti ama kız ona karşı sesini bile yükseltmemişti. Bütün o yaptığı şeyleri sineye çekmişti.
Bu yetmezmiş gibi bir de çok güzel bir genç kıza dönüşmüştü. Emine hanım nereye düğüne falan gitse oradaki yegane konu onun eşsiz güzellikteki gelini olacak bu kız hakkında oluyordu. Bu da doğrusu Emine hanımın gururunu okşuyordu.
***
Melek elinde tutmuş olduğu büyük tepsiyle kapının önünde duruyordu. Büyük bir nefes alıp verdi. Birazdan kapıyı çalacaktı.
Ve o adam gir diyecekti.
Sonrası peki...?
Ona yemek getirdiğini söyleyecekti.
O da 'tamam tepsiyi bırak gidebilirsin' diyecekti. Ve işte bu kadar basit.
O da odayı terk edecekti.
Evet, bu kadar basit.
O zaman içinde ki bu huzursuzlukta neyin nesiydi?! Bu gün bitmeyecekti mi artık!
Genç kız bütün cesaretini toplayarak kapıyı çaldı. İçeriden kalın bir erkek sesi "Gir!" diye bağırınca biraz çekingenlikle kapıyı açtı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BERDEL
ChickLitHikayeden kesit: Melek dehşete düşmüştü. Kocası onu takip ettiriyordu... Bu... iğrençti! Korkutucuydu. Saplantılı, takıntılı bir adam gibi onu takip mi ettiriyordu? "Beni takip mi ettiriyorsun?" diye sordu. "Onunla ne zamandan beri birliktesin?" ...