47. bölüm

20.1K 742 46
                                    

Günün erken saatinde banyodan gelen öğürme sesleriyle uyanan genç adam gözlerini ovaladı. Yatağın yanı boştu.

"Melek?" diye hemen yerinden kalktı ve banyoya girdi "Canım iyi misin?"

Melek klozet kapağını açmış durmadan öğürmeye devam ediyordu.

Batuhan hemen Melek'in saçlarını toplayarak arkasını sıvazlamaya başladı. Yüzünü bir endişe sarmıştı "İyi misin güzelim? Ne oldu? Miden mi bulanıyor?"

Melek öğürmeye devam ediyordu. Kocasının onu bu haliyle görmesini istemiyordu ancak cevap vermeye mecali yoktu. İki gündür tuhaf bir şekilde sabah bulantıları başlamıştı. "Midemi üşüttüm her halde" dedi zar zor yerinden kalkarken.

"Sana söyledim zaten. Sıkı giyinmen gerekiyor diye. Havalar iyice bozdu. Bu soğukta yetimhaneye de gidiyorsun. Evden çıkmak yasak artık! Bak haline! Yürü hemen doktora gidiyoruz!"

Melek yüzünü suyla yıkarken kocasının endişeli haline zar zor tebessüm ederek "Endişelenecek bir şey yok. Sadece midemi üşüttüm o kadar Batuhan" diye açıklamada bulundu "Bu yüzden doktora gitmem gerekmiyor. Hem sen işe geç kalmıyor musun?"

"İşin canı cehenneme! Yürü beraber doktora gidiyoruz dedim! Beni ikiletme!"

Genç adam karısının elinden tutarak giyinme odasına götürdü. Kışa uygun kalın bir pantolon, bir kazak birde kalın bir mont seçti.

"Hemen hazırlan. Sonra doktora gidiyoruz!"

"İyiyim ben kocacığım. Ne gerek var şimdi. Sıcak limonlu ballı güzel çay içerim hemen kendime gelirim." Kocası tekrar itiraz edecekti ki Melek Batuhan'ın iki yanağından sıkarak "Bak söz eğer kendimi daha iyi hissetmezsem gideriz koca oğlan. Şu an iyiyim güven bana" dedi.

Genç adamın dudakları düz bir çizgi halini almıştı. Bu kadında şeytan tüyü vardı orası kesin. Hayır diyemiyordu ona. Yavaşça başını sallamakta yetindi bu yüzden.

"Beni elinde oyuncak ettin ya helal sana!" dedi homurdanarak.

Melek gülerek "Kim ben mi seni oyuncak etmişim?" diye sordu.

"Alay etme. Gerçekten de öyle. İlk defa bir kadından yalvararak özür diledim! İlk defa bir kadın ne derse yapıyorum! Sana hayır diyemiyorum! Kendimi ahmak gibi hissediyorum."

"Erkeklik egomuz tavan yapmış galiba! Sana bu kadar ağır geliyorsa demek."

Batuhan karısının yanağına elini koydu. Başparmağıyla yanağını okşarken "Tavan yapmış erkeklik egomu yok saymaya değer bir kadınsın da ondan bu hallerim. Bu yüzden halimden memnunum" dedi samimiyetle "Şimdi iyi hissediyor musun kendini? Bulantın geçti mi?"

"İyiyim Batuhan... Gerçekten."

"İyi o zaman. Ben şimdi işe gidiyorum ama bir şey olursa hemen beni arayacaksın ona göre.

"Emredersiniz canım."

"Melek ben ciddiyim."

"Tamam dedim ya kocacığım. Hiç mi güvenmiyorsun bana!"

Genç adam gülümseyerek eşinin yanağından öptü "Tamam güzelim sana güveniyorum o zaman. Bir şey olsa haber vereceksin. Ben banyoya giriyorum hemen çıkmak lazım sonra. Bu sabah yetişmem gereken toplantı varda."

"Tamam, tamam, hadi çabuk ol. Ben de sana güzel bir kahvaltı hazırlıyayım kocacığım!"

Kocası işe gittikten sonra Melek bir koşuda eczaneye gidip gelmişti. Düşündüğü şey olamazdı her halde. Gerçi hiç bir ilişkilerinde korunmamıştı. Bu yüzden hamile kalma ihtimali biraz yüksekti. Ya gerçekten de halime kalmışsa? Sabah ki bulantısının nedeni de buysa! Dün bütün gün canının tatlı çekmesi... Sabah mide bulantıları. Sert kokulara hassaslığı ve son dönemlerde ortaya çıkan duygusallığı! Bütün bunlar hamileliği işaret ediyordu sanırım. Bütün bunları kara kara düşünürken mutfağa Ayşe girmişti.

BERDELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin