Melek çok heyecanlıydı. Elleri titriyordu. Merdivenlerden birkaç basamak indiğinde herkes ona taraf dönmüştü.
Hele o!
Artık kocası olacak adama bakıyordu. Gözlerinde öyle bir bakış vardı ki anlam veremiyordu. Çok tuhaf bakıyordu.
Neden acaba?
Güzel mi olmamıştı? Oysa Züleyha ve Ayşe abla onun çok güzel olduğunu söylemişti.
Adamın neden yüzünde ki ifade durgundu. Sanki boş bakıyordu. Donuktu bakışları. Ve de çok yakışıklıydı. Üzerinde ki siyah smokini ona çok yakışmıştı. Genç kız gözlerini ondan alamadı. Omuzları bu kadar geniş miydi gerçekten? Ceketinin özel dikim olduğu çok açıktı. Heybetli cüssesini daha da heybetli göstermişti. Sinekkaydı tıraşı onun pürüzsüz cildini ortaya çıkarmıştı. Arkaya doğru taranmış saçlarından bir tutamı asice alnından aşağıya sallanıyordu. Ah kabul etmeliydi ki bu adam gerçekten yakışıklıydı.
Adam birkaç büyük adımda bütün merdivenleri aşmıştı. Kolunu uzattı beyazlar içerisinde ki geline. Genç kız biraz çekingenlikle adamın koluna girdi. Ve ikisi de yavaşça merdivenlerden inmeye başladılar. Herkes duygulanmış bir vaziyette onlara bakıyordular. Sonunda herkesin yıllardır beklediği düğün gerçekleşiyordu.
Melek yavaşça "Gelinlik çok güzelmiş!" dedi. Sessizce hiç konuşmadan ilerlemek onu rahatsız etmişti.
Adam kıza tepeden bakarak "Gelinliği güzel sanmıştım" dedi önce. Kız ona biraz şaşırarak bakınca devam etti. "Senin üzerinde görünce asıl gelinliği güzel yapanın sen olduğunu anladım. Çok güzelsin! Muazzam görünüyorsun!" Sonlara doğru sesi fısıltıyla çıkmıştı. "Melekler kadar güzelsin!"
Melek ilk defa bütün bedenin yandığını hissetti. Adamın bastırılmış duyguyla fısıltı eşliğinde bunları gözlerinin içine bakarak söylemesi onu gerçekten çok etkilemişti. Ona öyle bir bakışı vardı ki şu an kelimelerle tarif edemiyordu! Demek ki onu beğenmişti. Güzel bulmuştu. O zaman neden az önce ona donuk baktı ki? En baştan söyleyemezdi bunu uyuz herif!
"Beni beğendin yani?"
Adam hafif gülümsedi "Beğenmeseydim Allah çarpardı!"
"Doğru dürüst cevap veremez misin?" Melek homurdanmıştı sinirle "Her zaman bir şey sorunca ciddi davranmıyorsun! Birde bana çocuk diyorsun!"
"Artık çok geç tarçınlı turtam! Bu hareketlerime alışsan iyi edersin. Çünkü bu adamla ömür boyu beraber yaşamak için az sonra imza atacaksın!" Avlunun ortasına gelince Batuhan genç kıza dönerek elini uzattı "Bana bu dansı lütuf eder misiniz Melek Hanım!"
Genç kız etrafına bir göz ayladıktan sonra çekingenlikle bir elini adamın iri avucuna bıraktı. Hafif keman sesine eşlik eden piyano sesiyle ilk danslarını etmiştiler. Orkestrayı ayarlayan Batuhan'dı. Evliliği istemeyen adam birden evlilik meraklısı oluvermişti! Genç kız baya şaşırmıştı doğrusu. Bu adam hakkında her gün yeni bir şey daha öğreniyordu. Misal gitar çalmayı çok seviyormuş. Aynı zamanda ressammış! Hatta aşçılık kursu bile almış. Spor olarak da paraşüt atlamayı seviyormuş deli adam. Birde bu gün bu gelinlik!
Gözlerini kırpıştırarak adama bakıyordu Melek. Kim bilir daha ne öğrenecekti bu adam hakkında. Onun hakkında duyduğu o eski dedikodularla tezattı şu anki öğrendiği şeyler. Nasıl bir adamdı hiç çözememişti. Bildiği tek şey yaşına göre çok pervasız olduğuydu. O sırada adam kollarının arasında olan zarif kızın bakışlarını fark etmişti. Hafif gülümseyerek kızın kulağına doğru "Çok mu yakışıklı buldun beni?" diye sordu "Gözlerini alamıyorsun da!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BERDEL
ChickLitHikayeden kesit: Melek dehşete düşmüştü. Kocası onu takip ettiriyordu... Bu... iğrençti! Korkutucuydu. Saplantılı, takıntılı bir adam gibi onu takip mi ettiriyordu? "Beni takip mi ettiriyorsun?" diye sordu. "Onunla ne zamandan beri birliktesin?" ...