BERDEL

48. bölüm

Genç adam Melek'in elindeki telefonuna baktı. Sonra da onun yüzüne. Elini uzatıp telefonu alacağı vakit genç kadın aniden elini geri çekmişti.

"Beni rehbere nasıl kaydettiğini sorduğumda neden sadece adınla dedin?"

Genç adam kaşlarını çattı "Çünkü adınla kaydettim de ondan."

Melek çekici bir gülümse takınarak "Meleğim ve üç tane kalp adınla kaydetmek mi oluyor?" diye cilveli bir şekilde kocasına yaklaşmıştı. Batuhan sıkıntılı bir nefes alıp verdi. Ne oluyordu şimdi bu kadına? Bilerek onu ayartmaya mı çalışıyordu mutfağın ortasında! Sonrada tekrar tersleyecek miydi?

"Melek misafirler bekliyor. Telefonu mu geri verir misin?" dedi ifadesiz ses tonuyla.

Melek'in yüzü düşmüştü. Telefonu arkasına saklayarak "Beni mutlu edebilirsen geri verebilirim belki!" dedi dişlerini gösterecek bir şekilde yavaşça gülümseyerek alt dudağını ısırdı. Batuhan biraz oflayarak "Nasıl olacakmış o?" diye sordu.

"Hmmmm" genç kadın mutfak kapısına baktı. Kimsecikler yok gibiydi "Ateşli bir öpücük alabilirim kocacığım! Bu beni mutlu edebilir belki."

Batuhan'ın anında bakışları koyulaşmıştı. Bakışları direk o dudaklara kaydı. Sonra tekrar yavaşça kadının gözlerine kaydı koyu bakışları.

"Ne yapmaya çalışıyorsun Melek?" diye tehlikeli bir yavaşlıkta sordu. Bir adım öne doğru atmıştı o an.

"Ne yapmaya çalışıyormuşum? Sen söyle kocacığım."

Batuhan bir adım daha attı. Tekrar bakışları kadının dudaklarına kaymıştı. O sırada Melek kendine engel olamayarak kuruyan dudaklarını yalayarak ıslatmıştı. Bu dudaklarının daha da parlamasına neden olmuştu. Adamın bakışları daha da koyulaşmıştı. Titrek bir nefes alıp verdi.

"Tehlikeli sularda yüzüyorsun."

"Yanımda sen varsın. Hem ben boğulmaktan korkmuyorum" dedi bu kez Melek "Ee öpücüğümü alıyor muyum yoksa-" Daha konuşmasını bitiremeden adam dudaklarına saldırmıştı. Melek'in elinde ki telefon yere düşmüştü o sırada. Batuhan'ın bir eli saçlarından hoyratça yakalayarak dudaklarını daha da kendine bastırıyordu. Dişlerinin arasına aldığı dolgun dudakları ihtirasla emmeye başlamıştı. Genç kadın kendine engel olamayarak inlemişti.

Tutkuyla öpmeye başladığı dudakları adeta sömürüyordu. Kana susamış gibi açlıkla sertçe öpmeye devam ediyordu. Dili onun diliyle buluşuyor, öpüşmenin sertliğiyle dişleri birbirine çarpışıyordu. Genç kadının alt dudağını dişlerinin altına alarak ısırmıştı adam. Bu hareketi yüzünden Melek'in ağzından küçük bir inilti daha kopmuştu. Şimdi kocasının iri elleri belinden aşağıya kaymaya başlamıştı. Bir anda belinden yakalayarak onu tezgâhın üzerine yerleştirmişti. Bir eli üzerinde ki ipek elbisesini aldırmadan göğsünü avuçlamaya devam ediyordu. Elinin altında sertleşen meme uçları onunda ne kadar onu özlediği ifşa ediyordu. Melek ellerini kocasının ensesine yerleştirmişti. Yavaşça saçlarından çekiştirmeye başlamıştı. Bacaklarını aralayarak kocasının gövdesini sardı. En az kocası kadar büyük bir açlıkla öpmeye devam ediyordu.

Genç adam aniden dudaklarını çekmişti. İkisi de nefes nefeseydi. Sıcak nefesleri birbirlerine karışıyordu.

Batuhan "Şimdi sana burada sahip olmak istiyorum ama mutfaktayız güzelim" dedi hararetli sesiyle.

Melek seksi bir gülümsemeyle Batuhan'ın yanağını diliyle yalayarak "Bunun seni durduracağını pek sanmıyordum" dedi.

"Hass*ktir!" Batuhan kabaran pantolonuna rağmen güçlükle kadının kollarından kurtularak uzaklaştı "Beni delirtmeye mi çalışıyorsun kadın!" Derin bir nefes alarak birkaç saniye kendine gelmek için durdu "Lanet olsun! Aklından ne geçiyor bilmiyorum Melek ama bunun cezasını akşam oda da misliyle ödeyeceksin!"