Mehmet Bey

19.2K 964 372
                                    

Siz| Günaydın

Siz| Bugün 13.45'te dersim bitiyor

Siz| Az da olsa gecikirsem kusura bakmayın

Siz| Onun için mesaj atmıştım

Siz| Nasılsınız iyi misiniz

Mehmet Selim YURTOĞLU çevrim içi

Yazıyor...

Mehmet Selim YURTOĞLU| Günaydın

Mehmet Selim YURTOĞLU| 2 buçuk olmadan yemekhaneden ayrılırım ona göre ayarlayın kendinizi

Bir müddet bön bön ekrana baktım. Çevrim dışı olmuş.

Ne tuhaf biri.

Öyle düşünme Gülnurcuğum.

Ne yoğun biri.

Ha şimdi oldu.

Siz| Tamamdır, tişikkürler.

Ne?

Mesajı sildim hemen.

Siz| Tamamdır, teşekkürler.

Telefonu cebime atıp başımı kaldırdım. Umarım bulabilirim.

_____

Temkinli bir hâlde masaya yaklaşıp elimdeki tepsileri karşılıklı olacak şekilde bıraktım. Ders sandığımdan erken bitti. O ve kendim için yemek aldım. O kadar kabul etti konuşmayı. Misafirperveriz. Annemin kibar kızıyım ben.

Neyse mesele bu değil.

Gözlerimi etrafta gezdirdim. Hızlı hızlı doluyordu yemekhane. Mesaj atayım da yemek almasın kendine. Hem bu sayede telefondan takip etmiş olurum. Ne bileyim işte yerimi tarif ederim.

Arasam mı?

Yok yok.

Mesaj atmak daha makul.

Siz| Ben geldim

Siz| Bize yemek aldım almayın doğrudan yanıma gelebilirsiniz

Bize?

Yanlış anlamaz herhalde.

Neyse.

Siz| Ortalardayım. Başımda mavi şal var. Ordan tanırsınız beni.

Mehmet Selim YURTOĞLU| Ben de geldim

Aman heyecan yaptım. Saçmalamamam lazım. Konuya nasıl başlarım, bilmiyorum.

Başımı kaldırıp etrafıma bakındım. Biri bana doğru geliyor. Kıvırcık saçlı, güler yüzlü biri. Elinde telefon var. Ve parmağında gümüş bir yüzük. Yaa evli mi? Ya da nişanlı. Aman her neyse.

Ayağa kalktım hemen. O sırada masa biraz kaydı ve ses çıkardı. Masayı tuttum hızla. Biraz sakarlık var bende. Gülümsedim her şeye rağmen. Başını bana çevirdi.

"Merhaba. Ben Gülnur. Gülnur Ören. Siz Mehmet Bey'siniz değil mi?"

Duraksadı. Masaya yaklaştı.

"Evet adım Mehmet-"

"Buyurun lütfen. Hemen sorularımı sormak istiyorum. Yemek de yersiniz."

Oturmasını bekledim bir süre. Sonra karşıma oturdu. Yerime geçtim. Telefonumu sessize aldım unutmadan. Biri falan ararsa bölünmesin konuşma. Zor ayarladım zaten.

"Teşekkür ederim, zahmet etmeseydiniz." dedi şaşkınlık arası memnuniyetle. Gülümsedim.

"Estağfirullah, afiyet olsun. Siz başlayın, soğumasın. Ben de ufak ufak sorularımı sorarım."

Sonradan Gelen | Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin