Çok uzun süredir bölüm yazmıyordum özlemişim, kalemin pasını atalım artık.
İyi okumalar dilerim, öpüldünüz.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bir yandan aklıma takılan şarkıyı ıslıkla çalarken diğer yandan da arabanın arızalı kısmını düzelttiyordum.
"Hadi bakalım bu bebekte bitti." dedim aracın alt kısmından hafif sürünerek çıkarken oturduğum yerden arabaya döndüm "Kızım ne güzel bir şeysin sen, kurban olurum sana." dedim arabanın plaka kısmını okşarken.
Aşıktım arabalara, bayılıyordum ulan.
Okuldan kaçar tamirhaneye gelirdim ilkokuldayken, okulun yakınında ki tamircileri izlerdim.
Arka cebimden bir sigara çıkarırken dalı dudaklarımın arasına koydum, bir dizimi kendime çekerken sırtımı arabaya yasladım.
Sigarayı yakarken dumanını üfledim, kenarda ki aynaya baktığımda yüzümün is içinde kaldığını fark ettim.
Kenarda duran havluya uzanıp yüzümü temizlemeye çalıştım, ulan bu ne isti amına koyayım? Siyahi olmuştum bildiğin.
Yüzümün biraz daha iyi olduğunu gördüğümde gülümsedim ve sigaradan bir nefes daha aldım.
"Ulan nasıl bir hayat yaşıyorum ya? Vay anasını satayım." dedim gülerek, üzerimde ki atletinde is içinde kaldığını gördüğümde cıkladım.
Çıkışta yine Mahir'in yanına gidecektim, özlemiştim aslanımı.
Aklıma gelen paşamla sırıtmam daha da büyüdü, kocaman köpek bir anda ev köpeği olmuştu.
Şemsettini veterinere götürüp aşılarını yaptırmış, eşyalarını almıştım ayrıca artık ismini değiştirmiştim.
Adı artık Paşaydı.
Koca ev köpeği olmuştu dana hâlâ Şemsettin diyemezdim herhalde amına koyayım.
Telefonumu çıkarttığımda ana ekranımda olan Mahir'in fotoğrafını açıp gülümsedim.
Ne bu yakışıklılık, ışıltı yiğidim? Gözlerim kamaşıyor, gözlüklerimi takmam lazım anlaşılan.
"Ulan be Devrim, balısın yine pezevenk." dedim kendi kendime mırıltıyla ağzımdaki sigarayla.
Ballıydım valla itiraz edemeyecektim.
Ayağa kalktığımda kendime çay koymak için mutfağa doğru yürüdüm, güzel bir çay içilirdi.
....
"Yine mi çıkıyorsun la? Bir yüzüni görseydik." diyen Semihe sırıttım bir yandan ıslak saçlarımı havluyla kuruttarak.
"Anlayamazsın kardeşim, sen de bul birini öyle anlarsın." diyen Fatih ile yüzünü buruşturdu Semih.
"Bir kere ben saçları pembe bir şey istiyorum nereden bulayım?" dediğinde ikimizde ona baktık "O ne amına koyayım oyuncak bebek gibi." dediğimde Semih başını iki yana salladı.
