YAVRULAR NE BEN ÖLÜRÜM NE DE TÇ DEVRİ BİTER KENDİNİZE GELİİN
Sizi çok seviyoruum ve iyi okumalar dilerim, yazım yanlışları varsa affola.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Ulan ne var yine sabah sabah?" dedim sinirle çalan telefona uzanırken, sabahın köründe niye arıyorsunuz lan?
Arayana baktığımda yarı kapalı gözlerle Baran yazısını görüp açtığımda oldukça enerjik bir ses karşıladı beni "Günaydın abim."
"Günaydın." diye uykulu bir şekilde mırıldandığımda güldüğünü duydum, ya sabah sabah ne bu enerji aga? Yat uyu ulan git işine adi manyak.
"Daha yeni uyandın galiba kusura bakma." diyen sesiyle esneyerek cevap verdim "Yok ya ne kusuru."
"Diyorum ki bu gece müsaitsen görüşelim olur mu?" dediğinde yatakta rahatça sırtımı başlığına yaslarken konuştum "Olur, Ender Bey'de gelecek mi?"
"O gelmeyecek ben abi-kardeş vakit geçirelim istedim." dediğinde hafifçe tebessüm ettim.
"Tamamdır başka söylemek istediğin bir şey var mı?" dediğimde o da "Hayır yok, görüşürüz ben seni almaya gelirim." dedi.
"Görüşürüz." diye telefonu kapattım ve bir kenara koydum.
Kollarımı uzattıp esnettikten sonra yataktan kalktım ve odadan çıktım lavaboya gitmek için.
"Ananı sikeyim." dedim odaya geri dönerken, telefonu unutmuştum.
Telefonumu bırakınca kendimi savunmasız hissediyordum anasını satayım ya.
Telefonu alıp lavaboya girdiğimde aynadan tipime bakıp sırıttım, dağınık saçlar ve hafif şişmiş bir yüz ile ne kadar yakışıklıydım lan.
Mahir'in beni uyurken her zaman izlemesine şaşmamalı, ben de böyle bir manzara bulsam saatlerce izlerdim.
Kendimi övmeyi bırakıp musluğu açtım ve suyu yüzüme çarptım "Oh ulan, sabah sabah içim açıldı." dedim ve suyu kapattıp havluya uzandım.
Yüzümü kurladıktan sonra rahatça nefes aldım ve lavabodan dışarı çıktım, merdivenlerden inerken ıslık çalmaya başladım.
