Devrim adına teşekkür ederim, sevginiz çok değerli.
Oy ve yorum atmayı unutmayın, seviliyorsunuz.
Öpüldünüz.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yazar'dan
Genç adam yorgunlukla geldiği eve bir bakış attıp içeriye girdi ve ayağıyla hafifçe ittirerek kapattı kapıyı.
Geniş holden salona geçti, kolunda asılı ceketi ve elinde ki dosyaları önünde ki sehpaya bıraktı ve koltuğa attı.
Bej rengi büyük koltuğun sırt kısmına kolunu atmıştı, arkaya özenle taradığı saçlarından birkaç tel önüne doğru düşmüştü.
Mavi gözleri yorgunlukla bakarken bıkkınlıkla yakasında ki kravatı bolaştırdı "Hay sikeyim.."
Başı çatlıyordu sanki, sabahtan beri yaşadığı olaylar çok üst üste gelmişti.
O ana kaydı yine aklı Devrim'in o bağırışı, titreyen vücudu onu çok korkutmuştu.
"Bırak! Bırak beni."
Bu tarz bir bağrışı daha önce görmüştü bazı müvekilleri tarafından ama ilk defa bu kadar canını yakmıştı.
Arkasından gittiğinde onu bulamamıştı bulduğunda ise Devrim duvara yaslı bir şekilde yorgunlukla ona bakıyordu.
"Git." demişti, o çok yorgundu.
Gidememişti Mahir ama Devrim gitmişti.
Arkasından gitmek istese de bunu hangi sıfatla yapacaktı ki? Hangi hakla? Bunları bir kenara bırakarak takip etmek istediğinde Devrim'in arkasını dönerek söylediği cümleler onu yerine sabitlemişti.
"İyiyim, sadece.. biraz yalnız kalmak istiyorum." demişti, kızarık gözleri ve rüzgarda hafif uçuşan saçları ile ne güzeldi.
İşte o zaman Mahir durmak zorunda kalmıştı, ona karşı boynu kıldan inceydi.
Ağrıyan başı ile dişlerini sıktı, alnını sıvazladı sakince.
Devrim gittikten sonra tüm aile fertlerine sert davranmış, rest çekmişti.
3 Saat Önce
Devrim'in gidişinden sonra dalgınlıkla geri döndü o odaya Mahir ve çocukluktan beri birlikte büyüdüğü arkadaşına baktı.
Yakup ile aynı yaştaydılar, aileleri yakın oldukları içinde arkadaşlıkları vardı.