Yemin ederim Mahir yazdığım için en çok gurur duyduğum karakter, dünya düz dese herkesin inanacağını düşünüyorum.
Bu arada ufak bir açıklama aslında Devrim'in ağlamasının tek nedeni Mahir ve o kızı görmesi değil, şunu düşünüyordumda Devrim yaşadığı olaylardan dolayı hiç doğru düzgün ağlayamıyor.
Her ağlayacağını sanılan vakit kendini toparlıyor ama bu bir yere kadar sürebilirdi ve öyle de oldu.
Neyse iyi okumalar dilerim ballar <3
Öpüldünüz.
Kızarmış olduğuna emin olduğum burnumu çekerken kucağımdaki Paşa'ya sarılmışm bir halde oturuyordum.
Dertliydim anasını satayım, açtığım yeni içkiyi bardağa doldururken sinirle homurdandım.
Alkol toleransımın yüksek olmasından nefret ediyordum anasını satayım ya, o kadar içiyorsun ama daha ancak çakırkeyif oluyordum.
Oysa Mahir'in alkole toleransı düşüktü, sarhoş olunca tatlıydı.. şerefsiz kahpe madem sevmiyordun niye öyle baktın?
Hepsi bana endişeli bir şekilde bakarken aniden salonun odasından içeri giren tavukla Fatih'in bakışları değişti.
"Lan! Cafer'in içeride ne işi var?" dediğinde Semih yutkunarak gözlerini yere dikti.
Cafer ise rahat rahat gezerken yanıma gelmesi ile bakıştık, ulan bu nasıl tavuktu ya?
"Bir şey diyeceğim" dedim kısılmış bir sesle, hepsi bana dönerken konuştum "Tavukların hepsi dişi olurken neden bu tavuğun ismi Cafer? Lan siz Cafer'i kızdan saymıyor musunuz?" dedim sinirle gözlerim dolarken içkiden bir yudum daha aldım.
Şu anda her şeye ağlayabilirdim ulan, çok sinirlerim bozuktu.
"Cafer bunlar seni kızdan saymıyor değil mi? Aynı Mahir gibi şerefsiz bunlarda, pislikler." dediğimde o ise yüzüme bakarak öttü.
"Lan bana bak Semih bir daha bu tavuğu evin içinde göreyim keser sonra cız bız yapar ve en sonunda yerim." diye tehdit eden Fatih ile Semih boynu bükük yetim gibi başını salladı.
Aniden telefonuma dolu bildirimler geldiğinde gözlerimi devirdim, eve gelene kadar internetimi kapatmıştım.
En son yüzüğü sipariş verip internetimi kapatmıştım sonra da onları görmüştüm.
Hayır beni rahatsız eden şey Mahir ile kızın buluşması değildi, tabii ki o da vardı ama asıl rahatsız eden şey hem haber vermemesi hem de kızın "Kalede kaleci var diye golde mi atmayalım?" demesiydi.
Sokardım o kaleyi ikisine de sonra görürlerdi gol atmayı.
"Yeter lan ağlama artık." diyen Ufuk ile omuz silktim çocuk gibi ve içkiyi bırakıp elime aldığım telefonla bildirimlere bakmaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tamirci Çırağı| Gerçek Aile (Tamamlandı)
Novela Juvenil(Tamamlandı.) Tamirci çırağı olarak çalışan Devrim hayatı hakkındaki gerçekleri öğrenir.