Resepsiyona doğru yürüdüm ve telefonla konuşan kadının konuşmasını bitirmesini beklerken ayağımla ritim tuttum.
"Kusura bakmayın telefon biraz uzun sürdü, buyrun ne için gelmiştiniz?" dedi kadın nazik bir biçimde bana sorarken.
Abla ben bu nazikliğe hiç alışık değilim ya gerdin beni.
"Mahir, Mahir İnci ile görüşecektim." dediğimde "İsminiz neydi? Randevunuz var mı?" dedi.
Sevgilimize süpriz yapmak için randevu mu alıcaz lan?
"Siz isterseniz Mahir beyi arayın ve ona Devrim Ektem'in geldiğini söyleyin, beni alacağına eminim." dediğimde beni süzdü ve başıyla onaylayıp telefonla aradı.
Belli bir süre beklerken yavaştan gerilmeye başlamıştım, amacım saygısızlık etmek değildi sadece randevu olayını yaparsam Mahir'in haberi olurdu.
"Kusura bakmayın Mahir bey rahatsız ediyorum ama Devrim Ektem diye bi- peki efendim." dedi hafif bir şaşkınlıkla yutkunarak kapattı telefonu.
"Devrim bey Mahir bey sizi şimdilik odasında beklemenizi istedi, kendisi toplantıda şu an." dediğinde başımı salladım "Odası üçüncü katta orada asistanı size yardımcı olacaktır." diye devam etti.
"Teşekkür ederim, kolay gelsin." dedim ve asansöre yürüdüm, bindiğimde tam kapı kapanacakken bir ses "Asansörü tuttun lütfen." dediğinde kapıyı açtım.
Hadi be ablam yarım saatte geliyorsun.
Asansöre bindiğinde kadın ve kızından uzakta bir yere geçtim, onları rahatsız etmek istemezdim.
Aynaya döndüğümde saçımı hafif düzelttim ve deri ceketimin kollarını sıvazladım.
"Mahir bey sana neler sorarsa düzgün cevaplamalısın tamam mı annecim?" diye söylenen anneyi duyduğumda bir anlığına bakışlarımı onlara çevirdim.
