Günlüklerim (Gençlik ve Bekarlık)

09 Mayıs 1996

Tolga dün yine geldi ve oynamak istedi. Ama hem kendimi naza çekmek için, hem de bunun sadece bir oyun olduğunu bilmesi için kabul etmedim. İşim var dedim.

Bugün otobüste gelirken yeniden sordu. Eve gidelim bakarız. Olabilir dedim.

Eve girdikten sonra okul kıyafetlerimi çıkardım. Üzerime yazın plajda giydiğim şile bezinden elbisemi giydim. Külotumuda giymedim. Kısa bir süre sonra kapı çaldı zaten.

Tolga:

- Oynuyor muyuz Pelin abla?
- İstiyorsan oynayalım
- Sen istemiyor musun?
- Bilmem fark etmez. Gel oynayalım bakalım. Vakit geçsin.

Odama gittim. Yatağa uzandım. Bugün yatakta oynayalım yerde canım yanıyor dedim.

Elbisem baldırlarıma kadar sıyrılmıştı. Direk yüzüne bakmadım ama Tolganın bir süre bacaklarıma baktığını hissettim. O da yatağa geldi ve üzerime tırmandı. Bu kez o sertlik kendiliğinden hazırdı. Kalça hareketlerimin yardımıyla tam arka deliğimin üzerine gelmesini sağladım. Tolga da ileri geri gidip gelmeye...

Külotum olmadığı için çok daha iyi hissettim o sertliği. Ellerimi çenemin altında toplayıp keyfini sürmeye başladım. Tolganın her itişinde kendimi göklerde uçuyor gibi hissettim. Bazen popomu daha da havaya diktim, bazen de Tolganın sertliğini popomun arasında sıkıştırmak için kastım. 10 Dakika sonra Tolga derin derin nefes almaya başladı ve birden çok daha fazla bastırıp hareketsiz kaldı. Çok minik bir hareket hissettim ama belli belirsiz. Bir kaç saniye sonra da kalktı ve kaçar gibi evine gitti.

Öyle zevk aldım ki... Yataktan kalkmadan kendimi tatmin ettim.