Günlüklerim (Gençlik ve Bekarlık)

31 Mayıs 1996

Bugün sınıfta otururken popom çok acıdı. Sürekli oturuşumu değiştirmek zorunda kaldım.

Teneffüste dolaylı yollardan erkeklerin boşalırken akıttıkları şeyin ne olduğunu sordum. Özellikle Nesrin çok güldü. Yani Pelin, bu kadar cahil kalmayı nasıl beceriyorsun dedi. Adı meni imiş. Sudan daha koyu bir kıvamdaymış. Sen nereden biliyorsun dedim. Babasının eve gizlice getirdiği bir video kaseti bulmuş ve seyretmiş. Oradan biliyormuş.

Otobüsten inince Tolgaya:

- Ee ne yapacaksın bugün?
- Eve eşyalarımı bırakıp size geleceğim :-)
- Bak seeeen. Ne yapacaksın bizde?
- Oyun oynarız
- Hımmmm. Dün beğendin sanırım?
- Tabii ki
- Yine aynı şekilde mi oynayacağız?
- Sen nasıl istersen
- Eskisi gibi artık oynamayacağımı söylemiştim
- Tamam işte o zaman dünkü gibi oynarız
- Peki o zaman

Eve girer girmez soyundum ve duş aldım. Yine külot giymeden aynı elbisemi giydiğim anda kapı çaldı.

Tolga eşofman giymişti. Odanda mı oynayacağız diye sordu. Evet dedim. Bugünle ilgili planım daha değişikti...

Odaya girdik. Tolga soyunmaya başladı. Sanırım kolaylık olsun diye o da eşofmanının içine çamaşır giymemişti.

Gelip üzerime uzandı. Hiç elimle yardımcı olmadım. Zaten kremde sürmemiştim. Bir türlü denk bile getiremedi.

- Tolga olmuyor sanırım?
- Evet olmuyor. Ama neden ki? Dün olmuştu :-(
- Dün ben krem sürmüştüm o yüzden olmuştu
- E o zaman şimdi de sürelim.
- Ama dün kremin sonunu kullandım
- Ee ne yapacağız?
- Başka bir yolu var. Ben seni ıslatayım o zaman olur sanırım.
- O nasıl olacak?
- Şimdi ben kalkacağım sen yatacaksın. Yaptığım hiç bir şeye de karışmayacaksın
- Tamam Pelin abla. Kalk ben yatayım.

Tolga ile yer değiştirdik. Erkekliğini elime aldım. İlk defa görüyordum. Elimle biraz inceledim.

Sağına soluna, baş tarafına baktım. Parmaklarımı gezdirdim. Sıktım, gevşettim, En dibinden en tepesine kadar parmaklarımı gezdirdim. Ben bunları yaptıkça daha da sertleşti ve büyüdü. 5-6 dakika kadar bu şekilde inceledim.

Sonra yüzümü yaklaştırdım. Baş kısmına dilimi değdirdim. Sonra dilimi daha çok çıkararak dokundum uç kısmına. Sonra alt kısımları yokladım dilimle. Yalamayı sevmiştim. Akmasını da görmek istiyordum. Aslında amacım oydu.

Sağ elimle dibini tutup baş kısmını ağzımın içine soktum. Biraz emdim. Sonra emerken etrafında dilimle gezmeye başladım. Tolga dan derin bir inleme duydum o sırada. Bu bana doğru yolda olduğumu gösterdi. Tolganın içimdeyken girip çıkma hareketinden esinlenerek dibinden tuttuğum erkekliğine elimle yukarı aşağı sıvazlamaya başladım.

Ama ağzımdaki kısmı çıkarmadan. Onu sürekli emiyordum. Sonra ağzıma daha fazla almaya başladım.

Çok alışmıştım ve çok hoşuma gitmişti bu. Neredeyse arkama girmesi kadar güzeldi.

O kadar hızlanmıştım ki saçlarım devamlı önüme düşüyor, sol elimle geri atıyordum.

Ağzıma bir an değişik bir tat geldi. Kısa bir süreliğine çıkarıp baktım. Baş tarafında minicik bir damla vardı. Ne olursa olsun umurumda değil diye düşünerek yeniden ağzıma gömdüm. Alabildiğim kadarını ağzıma alıyor, sonra bütün gücümle baş kısmına kadar bütün gücümle emerek çıkıyordum. Ben yukarı çıkarken de elim lokomotif gibi çalışıyordu. Bir ara Tolga dan daha fazla sesler yükselmeye başladı. Birden ağzımın içine bir şey fışkırdı.

Elimin hareketlerini durdurmadan ağzımdan çıkardım ne olduğunu görmek için ama yüzüme fışkırdı.

"Ooooo" diye anlamsızca bir şaşkınlık ünlemi çıkıverdi ağzımdan.

3 üncüsü saçlarıma geldi. Beyaz renkliydi. Koyu bir kıvamı vardı ve ağzımda ekşimsi bir tat bırakmıştı.

Fışkırmalar azalıp son damla gelene kadar durmadım.

- Tolga duş alalım mı?
- Evet Pelin abla. Önce sen gir istersen
- Beraber girelim. Ne olacak ki? Nasıl olsa birbirimizi çıplak gördük
- Peki olur. Haklısın

Beraberce duşa girdik. İkimizde çıplaktık. Suyu ayarladım. Öncelikle saçlarımı ve yüzümü güzelce yıkadım.

Sonrada sabunlandım. "Bırak Tolga seni ben sabunlayayım" dedim. Sesini çıkarmadı. Olur anlamında başını salladı.

Elimde ki süngeri iyice sabunlayıp vücudunu sabunlamaya başladım. Özellikle erkekliğine gelince sabunun kayganlığı ile yeniden sertleşmeye başladı. Bacaklarını sabunlamak için diz çömeldiğimde tam yüzümün hizasında erkekliği duruyordu. Bacaklarını sabunladıktan sonra doğruldum. O sırada Tolga hiç beklemediğim bir şey söyledi.

- Aslında şu anda tam kaygan. Yani krem olmasa da olur
- Burada mı oynayalım diyorsun yani? Bu halde yatağa yatarsak her yer ıslanır
- Bilmem aklıma geldi diye söyledim
- Ben de bilmiyorum. Burada deneyelim mi?
- Bence deneyelim
- Peki Tolga

Onun erkekliğini bu sefer ellerimle bolca sabunladım. Sonrada arkama bolca sabun sürdüm. Suyu kapattıktan sonra duvara döndüm, ellerimi yasladım. Ayaklarımı geriye alarak eğildim ve popomu olabildiğince geriye çıkardım.

Sonrada Tolga ya "Gel deneyelim" dedim. Yanıma geldiğinde yine sol elimi yandan geriye atarak erkekliğini tuttum ve arkama hizaladım. Sonrada elimi çekip yeniden duvara yaslandım ve Tolga ya "Artık gerisi sana ait" dedim.

İteklemeye başladı. Erkekliğinin hepsi girene kadar hiç durmasını söylemedim sadece yavaş olmasını söyledim ama yine de canım çok fazla yandı. Ama sonunda girdi ya... Sağ elimle de klitorisimi okşamaya başladım.

Yine uçuyordum. Bir ara tuvalet aynasında kendimizi gördüm. Harika bir manzara vardı ve aniden boşalmaya başladım. Kendimi ve kalçalarımı öyle sıktım ki buna Tolga da dayanamadı ve menilerini arkama doldurmaya başladı. İçimden çıktıktan sonra yeniden su dökündük ve çıktık. Tolga giyinip evine gitti.

Ben ise yorgunluktan ama zevk sarhoşluğu ile uyumuşum.