28 Haziran 2000

1.5K 7 0
                                    

İstanbul' dayım. Öncelikle evimizde ki son gün yaşadıklarımızı yazayım.

Sabah 10 gibi uyandık. Acele bir kahvaltıdan sonra ikimizde güzelce duş aldık ve her ne kadar ikimizde de olmasa da, vücutlarımızda ki tüy durumunu gözden geçirdik. Güzelce parfümlendik, kremlendik ve saçlarımıza fön çektik.

Saat 13.00 gibi Armağan ve Sevgi aradılar. Ankara' ya gelmişler. Nerede olduklarını sorduk. Buraya oldukça uzaktaydılar. Sıhhıye' ye gelip yeniden arayın dedik.

Serpil' de, ben de felaket bir heyecana kapıldık ve panikledik. Serpil hemen gidip bana ve kendine votka doldurdu. İçtikten sonra biraz sakinleştik ve giyinmek üzere odalarımıza gittik. Ben, külot olmadan, süper mini bir kot şort giydim. Üzerime de beyaz bir gömlek giyip, orta kısmından sadece 2 düğme ilikleyip alt kısmını göbeğimin üzerinde düğüm yaptım. Ayakkabı giymedim ve güzel bir makyaj yaptım.

Serpil' de kalçalarını zor örten süper bir mini kot etek giymişti. Üzerinde beyaz renkte yarım tişört vardı ve sütyen takmadığı göğüs uçlarından belli oluyordu. Onunda ayakları çıplaktı ve güzel bir makyaj yapmıştı.

Saat 14.30 da Armağan tekrar arayana kadar ikişer bardak daha votka içmiştik. Evi tarif ettik. 10 dakika sonra zil çaldı...

Kalbimiz yerinden çıkacaktı. Ben gidip kapıyı açtım, Armağan ve Sevgi' yi içeri aldım. Salonu gösterdim. Çiçek, çikolata, fıstık ve 2 şişe iyi bir marka viski almışlardı. Teşekkür ederek ellerinden aldım.

Sevgi' de mini bir etek giymiş, makyajıyla oldukça güzel görünüyordu. 1.65 boylarında ve sanırım 50-55 kg. gibiydi. Armağan ise kot pantolon giymiş, üzerinde beyaz bir tişört vardı. Kaslı vücudu belli oluyordu. Her ikisi de güzel kokuyordu. Ne içmek istediklerini sorduk. Fark etmez dediler. Bunun üzerine Serpil ile mutfağa gidip, 1 şişe cin, 1 şişe votka, 1 şişe rakı ve onların getirdikleri viskileri alıp salonda ki masanın üzerine dizdik. Çerez, çikolata, cips ve bardakları, buz, su, kola ve tonik de getirerek kim ne isterse buradan alabileceğini söyledik.

Aslında onlarda heyecanlıydı. En çokta Sevgi. Karşılıklı koltuklara oturduk. Onların ikisi aynı koltukta, biz Serpil ile aynı koltukta... İçkilerimizi içerken sohbet etmeye başladık. Herkes içkisinden iri yudumlar alıyordu.

3. kadehten sonra Armağan ve Sevgi öpüşmeye başladılar. Biz bir süre seyrettikten sonra, Serpil dudaklarını dudak memelerimden boynuma kadar gezdirmeye başladı. En çok tahrik olduğum yerleri çok iyi biliyor.

Armağan, Sevgi' yi soymaya başlamıştı. Onunda içinde sütyen yoktu. Serpil' de benim gömleğimin ilikli olan 2 düğmesini açıp göğüslerimi öpmeye başladı. Bunu gören Armağan kalkıp yanımıza geldi, göğüslerimi avuçlarının arasına alarak "Kameradan bunları görünce delirmiştim" diyerek dudaklarına götürdü. Her iki göğsümü Serpil ile paylaşmışlardı ve arada birbirleriyle de öpüşüyorlardı. Sevgi bir süre seyrettikten sonra kalktı ve yanımıza geldi. Elleriyle yanaklarımdan tutarak başımı arkaya alıp dudaklarımdan öpmeye başladı. Bunu sevmiştim. Dudakları lezzetli idi. Sevgi beni öperken üzerinde kalan son kıyafetleri de çıkardı.

Armağan bir süre sonra ayağa kalktı ve önümüzde soyundu. Erkekliği biçimli ve büyüktü. Hiç kıl yoktu. Bu hoşuma gitti.

Koltuğun dibine gelip ayakta durdu. Biz de Serpil ile kendimizi daha da öne aldık. İlk olarak Serpil tuttu. Bir süre okşadıktan sonra sıvazlamaya başladı ve bana doğru uzattı. Eli hala üzerinde idi. Başımı götürüp dudaklarımı sürttüm. Kötü kokmuyordu. Baş tarafını dudaklarımın arasından içeri aldım. İçeride dilimi üzerinde gezdirmeye başladım ve bir kaç dakika devam ettim. Ben çekilince Serpil' e uzattım. Armağan ayakta kıvranıyor, Sevgi ise o sırada ya benim ya da Serpil' in göğüsleri ile ilgileniyordu.

Günlüklerim (Gençlik ve Bekarlık)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin