18 Ağustos 2001

1.1K 5 0
                                    

2 gün önce yani Pazar günü Cengiz aradı ve İstanbul' da olduğunu söyledi. Kulaklarıma inanamadım. Sevinçten havalara uçtum. Kadıköy' de bir çay bahçesinde buluştuk. Koşarak gittim ve sarıldık. Ne kadar özlemişim...

2 saat kadar sohbet ettik. Konuşurken elimi hiç bırakmadı. Sonra sahilde yürüdük. Tekrar evlilikten konu açtı. İsterse kendisini ailemle tanıştırabileceğimi ama evlilik lafının okul bitene kadar olmamasını istediğimi söyledim. Sevinçle kabul etti.

Akşam eve gidince, yemekten sonra anne ve babama, kendileriyle bir arkadaşımı tanıştırmak üzere eve getirmek istediğimi söyledim. Kabul ettiler. Annem kim olduğu konusunda sanırım yüz tane soru yöneltti ama babam üstelemedi.

Ben sadece "Gelince görürsünüz" dedim.

Dün annem misafirimiz için güzel bir akşam yemeği hazırlığı yaptı Saat 20.00 gibi Cengiz geldi. Annem ve babam, rahatsız etmeyecek bir ciddilikte karşıladılar. Yemekten evvel babam ve Cengiz salonda oturup sohbet ederken, ben anneme yemeklerin masaya servisi konusunda yardım ettim.

Yemek esnasında Cengiz' i çaktırmadan sorguya aldılar. Amaçları tanımaktı. Benim zaten bildiğim cevapları sordular.

Cengiz Kayseri doğumlu. Anne ve babası orada yaşıyor. Babası emekli konsolos, annesi emekli edebiyat öğretmeni. Kendisi, işi gereği Ankara' da yaşıyor ama hayali Ege bölgesinde bir yerde yaşayıp, kendi şirketini kurmak ve su altı fotografçılığı yapmak...

Açıkçası annem ve babam hayran kaldılar. Gece boyunca Cengiz tam bir beyefendi idi. Gerçi her zaman öyle...

Günlüklerim (Gençlik ve Bekarlık)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin