Günlüklerim (Gençlik ve Bekarlık)

05 Haziran 1997

Tolga sürekli peşimde. Oyun diyor ama İstanbul gibi bir yerde yaşarken bunun bir oyun olduğunu sanması komik. Sadece bana bu şekilde isimlendiriyor.

"Oynayalım mı Pelin abla" demesi ile "Yatalım mı Pelin abla" demesinin arasında hiç bir fark yok.

Adı ne olursa olsun istiyorum ama. Vücudum istiyor.

Günlerdir ısrarlarına dayandım ama bugün "Tamam" dedim...

Odama gittik. Üzerinde beyaz bir tişört, altında ise eşofman vardı. Yatağın kenarına oturdu. Yanına gidip dizlerimin üzerine çöktüm ve eşofmanını indirdim. İç çamaşırı giymemişti.

Elime aldım. Biraz oynadım. Her oynayışım saniye saniye fark ettirdi. En son safhaya ulaştıktan sonra elimin kapatamadığı yerleri ağzım kapattı. Ben ona bunları yaparken önüme gelen saçlarımı toplayıp yan tarafta tutup hareketlerimi seyrediyordu.

Özellikle dilimi etrafında daireler çizerek gezdirdiğimde elimin hareketleri alt tarafta devam ediyordu ve bu hareketim Tolga' nın çok hoşuna gidiyordu. Bunu saçlarımı çekiştirmesinden anlıyordum.

Bu iş gerçekten oyun olmaktan çıkmıştı artık. Başımın hareketlerine rağmen Tolga' da kendini ağzıma doğru itiyor ve çekiyordu. Bir ara elleriyle başımı iyice kendine bastırdı ve başımın tekrar yukarı çıkmasına izin vermedi. Önce derin bir nefes aldı, garip seslerle ağzımı doldurmaya başladı. Buna rağmen kendimi çekmeme izin vermedi. Elleriyle başımın iki yanından tutarak başımı yukarı aşağı yapmaya zorladı. Ben de itaat ettim ve devam ettim. Biraz evvel normale dönen şey yeniden dirilmeye başladı.

Çenem yorulmuştu. Dudaklarımın şiştiğini hissediyordum. "Tolga yoruldum" deyince hiç ama hiç ummadığım bir şey yaptı. Birden kalktı, Arka tarafıma geçti. Beni ayağa kaldırıp yatağa enlemesine itti. Bacaklarım yerde, belimden yukarısı yatakta idi. Sonra sertçe etekliğimi kaldırıp külotumu bacaklarıma kadar sıyırdı ve kendini arkama dayadı. İtmeye başladı. O ittikçe o zevkten ben ise hem acı hem zevkten inliyorduk. İlk defa inlemelerimizi gizlemedik. Sonuna dayandığında yine elim önümdeydi. İki tarafımdan kollarıyla destek alıp kendini biraz yukarı kalkmış zaman zaman aşağıya, bana neler yaptığına bakıyordu. İçimde bir nabız gibi atmaya başladığında "Biraz daha devam et" dedim. Benimde çok az kalmıştı. Hareketsizce bekledi. Ben kalçamı indirip kaldırmaya başladım ve Tolga' dan çok kısa bir süre sonra ben de bittim...

Tolga ile ciddi ciddi konuşmanın vakti geldi. O zaman içim daha rahat olacak.