Günlüklerim (Gençlik ve Bekarlık)

26 Mayıs 1997

Delice geçen bir hafta sonuydu.

Çok eğlendik, çok mutluyum, çok zevk aldım ama şu an zor oturuyorum :-) Çok fazla içtim...

Cuma günü saat 17.00 da Nesrin ve Buket geldi. İkisinde de küçük bir valiz vardı. Saat 18.30 gibi annem ve babam geldi. Kızlarla küçük bir sohbet ettikten sonra kendi eşyalarını alıp, dikkatli olmamız konusunda bizi uyardıktan sonra gittiler.

Pencereden arabanın sokağı döndüğümüz anda bütün ciddiyetimiz bitti ve kahkahalar atarak birbirimize sarılıp zıplamaya başladık :-)

Sonra hemen ben çıkıp markete gittim ve içeceklerimizi aldım. Bolca bira ve şarap...

Eve geldikten sonra birer bira açıp, içerek konuşmaya başladık. Nesrin:

- Evet kızlar bu gece ne partisi veriyoruz? :-) Karar verip hazırlık yapalım.
Ben: Bence bu gece bikini partisi yapalım. Diğeri için uzun hazırlık lazım. Yarın gündüzden başlarız onun hazırlığına...
Buket: Evet bence de. Pelin haklı. Bol makyaj falan lazım :-)
Nesrin: Anlaştık o zaman. Haydi hazırlanalım :-)

Odama gittik. Kızlar çantalarını açıp bikinilerini çıkardılar. Bende dolabımdan çıkardım. Soyunduk ve sırayla duş aldık. Kurulandıktan sonra saçlarımızı düzelttik. Ben fön çektim. Sonra bikinilerimizi giydik ve hepimiz hafif bir makyaj yaptık.

Üçümüzde tam bir bomba olmuştuk :-) Salona geçip bira içmeye başladık ve hareketli bir müzik koyduk. Özellikle Missing grubunun Everything But The Girl isimli şarkısını defalarca çaldık.

Biraları su gibi içiyorduk. Birden kapı çalınca hepimiz dona kaldık. Müziği kapatıp, şimdi ne yapacağız anlamında birbirimize baktık. Ben kapıya koşup delikten baktım kim diye. Gelenin Tolga olduğunu görünce rahatlayıp kapıyı açtım. Aslında içeri almayacaktım ama yalnız olduğumu bildiği için kendiliğinden dalıverdi.

Salona girince o da şok oldu. Karşısında seksi bikinileri ile 3 tane güzel ve sarhoş kız duruyordu. Ne söyleyeceğini şaşırdı.

Tolga: Şeey Pelin abla. Annem söyledi de..
Ben: Ne söyledi?
Tolga: Pelin ablan evde yalnız. Sor bakalım yemek yemiş mi diye
Ben: Hımmm teşekkür ederim canım. Ama yalnız değilim ve biz yedik
Tolga: Eee ben gideyim o zaman
Nesrin: Aaa dur canım nereye gidiyorsun? Otur beş dakika

Deyince Tolga koltuklardan birine oturdu. Ben Nesrine ters ters baktım. Ama o sırıtıp duruyordu.

Kızlar ama özellikle Nesrin Tolgayı lafa tutmaya çalışıyor, durmadan havadan sudan sorular soruyordu. Bir ara "Aaa halıda iplik var" diyerek kalktı ve halıda ki olmayan ipliği almak için Tolga nın tam önünde arkasını dönerek yere eğildi. Buket te sırıtıyordu. Nesrin sonra oturdu. Sohbete devam etti. Sürekli bacak bacak üzerine atıyor sonra değiştiriyordu.

Ben olaya dahil olup, Tolga ya "Hadi canım sen git artık. Annen merak etmesin" deyince Tolga kalkıp gitti.

Gider gitmez Nesrin kahkahayı patlattı :-)

- Yahu Pelin buna çocuk diyorsun. Görmedin mi önündeki şeyi. Nasıl sertleşti. Aramıza alıp yerdik bunu vallahi :-)
- Delisin sen Nesrin :-)

Nesrin ayağa kalkıp benim yanıma gelip yere diz çöktü ve elleriyle bikinimin altını kenara sıyırdı ve başını bacak arama getirdi. "Demek deliyim? Sana bunları yapması hoşuna gidiyor ama değil mi?" Aldığım zevkle başımı geriye atıp "Evet... Çok hem de" diyebildim.

Özellikle dudaklarını çok iyi kullanıyordu. Sanki oramla öpüşüyordu. Buket te koltuğa çıkarak dudaklarımı öpmeye başladı. Onunla öpüşürken yüzünü avuçlarımın içine aldım. Öpüşürken onun ve benim nefeslerimiz kesiliyordu.