19 Ağustos 1996

3.5K 14 0
                                    

Bugün daha fazla vücudumdan gelen seslere engel olamadım. Vücudum kendi ellerim ve parmaklarımdan fazlasını istiyor.

Saat 10 gibi uyandım. Kahvaltımı yapıp güzel bir duş almamla saat 11 oldu. Eşofmanlarımı giydim ve Sevim ablanın kapısını çaldım. Sevim abla bankada olduğu için kapıyı Tolga açtı. Beni görünce hem şaşırdı hem sevindi.

- Naber Tolga nasılsın? Girebilir miyim?
- Aaa Pelin abla merhaba. Gel tabii ki ne demek

İçeri girip salona geçtim. Oturdum.

- Canım sıkıldı evde. Sohbet ederiz diye düşündüm
- Çok iyi yaptın Pelin abla. Benim de canım sıkılıyordu
- Önümüzde ki ay yine yazlığa gideceğiz. O zamana kadar evde hapis gibiyim
- Sen şanslısın. Ben ancak sokağa çıkıp top oynuyorum
- Oyun deyince aklıma geldi. Bizim oyun hakkında söylediklerini hatırlıyor musun?
- Evet hatırlıyorum
- Hala o durumda mısın?
- Evet. Ne yazık ki her an istiyorum
- Kendimi suçlu hissediyorum sana o oyunu ben öğrettiğim için. Ne yapabilirim bu konuda?
- Mesela şimdi oynayabiliriz
- Burada mı?
- Sen nerede istersen
- Hııımmmm... Peki olur burada oynayalım.
- Hemen burada mı?
- Yok geniş bir yatak olsa daha iyi olur
- Annemin odasına gidelim o zaman
- Tamam olur

Sevim ablanın yatak odasına gittik. O kadar yıldır samimi olmamıza rağmen bu odaya ilk defa girdiğimi düşündüm.

- Tolgacığım nasıl oynayacağımızı biliyorsun değil mi?
- Evet Pelin abla. Çıplak olarak.
- Evet ama hatırlarsan önce seni ıslatacağım
- Evet Pelin abla nasıl unuturum. Bu oyunun en sevdiğim bölümü bu zaten
- Öylemiiiii bak seen :-)
- Evet
- Tamam haydi soyunalım bakalım o zaman.

Tolga bir çırpıda soyunup yatağa uzandı. Bende yatağın kenarına oturup soyundum. Yatağa çıktım ve Tolga nın ön tarafına yüzümü yaklaştırdım. Ellerimle hiç dokunmadan ağzımı araladım ve yavaşça dudaklarımın arasından içeri kaydırdım. O an bunu Murata da yapmadığım için pişmanlık duyduğumu hissettim. Aklıma Murat gelince de bir ampul yandı sanki beynimde. Tolgayı hemen ağzımdan çıkardım ve:

- Tolga bu senin yaptığın bencillik ama!
- Ne yaptım ki şimdi Pelin abla?
- Hep ben seni ıslatıyorum ama
- Başka ne yapabiliriz ki?
- Sende beni ıslatabilirsin mesela
- Nasıl?
- Ben seni nasıl ıslatıyorsam öyle
- Öğretirsen yaparım ama beni ıslatmanı çok seviyorum
- O zaman ikimiz aynı anda birbirimizi ıslatırız
- O nasıl olacak
- Göstereyim bak

Kalkıp Tolganın üzerine ters olarak dizlerimin üzerinde uzandım. Başı bacaklarımın arasındaydı. Bir elimi kızlığıma götürüp klitorisimden arka tarafıma kadar göstererek "işte bu bölümleri ıslatman gerekiyor tamam mı" dedim. Başını olur anlamında salladığını hissettim. "Sen başladığın anda bende başlayacağım" dedim.

Dememle dilini tenimde hissettim. Dudaklarımdan derin bir ohhh çıkmasına engel olamadım ve hemen ardından tekrar onu ağzıma aldım.

Her denediğim yeni şeyde daha fazla zevk alıyorum. İkimizin de aynı anda bunu yapması ekstra bir zevk vermişti bana. Zaten ağzıma almayı seviyorum ama birde aynı anda bana yapılması delice bir zevk girdabı.

Yaklaşık 5 dakika bu şekilde devam ettik. Çeneme kramp girmeye başlamıştı. Ağzıma yardımcı olması için devreye elimi de soktum. Kısa bir süre sonra ağzım bol miktarda ekşimsi bir sıvıyla doldu... Ağzımda ki doluluğun hepsi mideme gitmek zorunda kaldı çünkü banyoya gitsem kalkmak zorunda kalacaktım ama ben Tolga nın devam etmesini istedim. Yaklaşık 2 dakika sonra kendimi Tolga nın ağzına daha fazla bastırarak ve bu kez inlemelerime engel olamadan harika bir şekilde boşaldım.

Hemen kalktım ve giyindim. Hiç konuşmadık.

Eve giderken kapıda Tolgaya:

- İstediğin oldu mu?
- Evet Pelin abla çok teşekkür ederim
- Ben eve geçiyorum uyuyacağım biraz
- Tamam. Yarında oynayalım mı?
- Hayır. Ben sana haber veririm. Ben söylemeden konusunu bile açma
- Peki...

Günlüklerim (Gençlik ve Bekarlık)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin