12 Ağustos 2001

1K 5 0
                                    

On günden beri ailemin evindeyim. Nedense artık burayı kendi evim gibi göremiyorum. Sanki misafirim. Evimi, Cengiz' i ve Serpil' i özlüyorum. Onlarla ve okulumla beraber ben Ankara' da çok mutluydum. Neden tatil oldu ki? Sanki çok gerekli idi...

Nesrin ve Buket ile yakında buluşup gezme planı yaptık. Onları da çoktandır görmedim. Nesrin ve Tolga artık görüşmüyormuş. Ne olduğunu, neden görüşmediklerini sormadım bile ama bu kızları özlemediğim anlamına gelmiyor.

Tolga tam havalara girmiş. Sanırım Nesrin, onda özgüven patlaması yapmış. Giyim tarzı değişmiş, saç şekli değişmiş, konuşması değişmiş, daha da boya gitmiş. Spor salonunda vücut geliştirmeye bile gidiyormuş. Arada bir bana çapkın bakışlar falan atıyor. İçimden gülüyorum...

Annem ve babam üzerime titriyorlar. Sürekli kredi kartımın limiti yükseliyor. Zaten hem annem hem babam o kadar fazla harçlık veriyorlar ki, kredi kartını çok az kullanıyorum. Yine de yanımda olduğunu ve istediğim gibi kullanabileceğimi bilmek bana güven veriyor.

Dün için kızlarla sözleştik. Öğleden sonra Kadıköy' de buluştuk. Vitrinlere baktık, bir yerde oturup meyve suyu içtik. Daha sonra Taksim' e gitmek üzere otobüse bindik.

Otobüs boş sayılırdı. Ayakta kimse yoktu, hatta oturulan koltukların bile hepsi dolu değildi ama otursak, hepimiz dağınık olacaktık. O yüzden üçümüzde arka camın olduğu bölüme kadar gidip, sırtımızı cama verip yan yana durup sohbet etmeye başladık.

Nesrin yine bütün fırlamalığı ile, otobüse binen ve inenler hakkında komik yorumlar yapıp bizi güldürüyordu.

Taksim' e varmamıza 15 dakika kadar varken bir duraktan çok güzel ve seksi bir kız bindi. Nesrin bir anda ciddileşip, bize eğilerek, kısık sesle "Ya kızlar biz bunu ne yeriz yaaa" diyerek bir kahkaha attı. Biz de güldük.

Aradan bir kaç dakika geçmemişti ki, Nesrin' in sağ elini kalçalarımda hissettim. İstekle avuçlayıp, yoğurmaya başladı.

Bana zevkli, keyifli hatta eğlenceli geldi. Sadece gülümseyerek kulağına, "Manyaksın kızım sen" dedim :-) Otobüsten inene kadar Nesrin devam etti.

İnince, üçümüzde eğlenerek, gezerek Çiçek Pasajına yürüdük ve gözümüze kestirdiğimiz bir meyhaneye oturup, meze ve rakı söyledik. Gece boyu çok eğlendik, tam anlamıyla makara yaptık :-)

Gece 24.00 dan evvel hesabımızı ödeyip kalktık. Taksi ile evlerimize dönecektik ve gece tarifesine kalmak istemedik.

Eve girip, yatağıma yattıktan sonra, Cengiz' e mesaj yazdım: "Seni çok özledim."

Daha sonra aynısını Serpil' e yolladım...

Günlüklerim (Gençlik ve Bekarlık)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin