Günlüklerim (Gençlik ve Bekarlık)

30 Mayıs 1996

Şu anda saat gece 23.30. Babamlar bu sabah yola çıktı. Evde artık bir kaç gün yalnızım.

Bugün ilk günüm olmasına rağmen çok büyük gelişmeler oldu. Kendim bile inanamıyorum. İlerisini bilmiyorum ama bu sana şimdiye kadar yazdığım en uzun sayfam olacak sanırım sevgili günlüğüm.

Bugün okuldayken bütün gün planlar yaptım. Düşündüm...

Okul çıkışında otobüste eve giderken, babamların İzmir e gittiğini, bir kaç gün olmayacaklarını, evde keyfime bakacağımı söyledim. Bunlar Tolga için güzel bir yemdi bence.

Eve gelince üzerimi çıkarıp duş aldım. Üzerime yine şile bezinden elbisemi giydim ve külot giymedim. Sadece elbise... Ve beklemeye başladım...

Ben en az 1 saat süreceğini tahmin ediyordum ama yarım saat bile geçmemişti ki Tolga zile bastı.

Kapıyı açıp, umursamaz bir tavırla:

- Efendim Tolga?
- İşin yoksa oynayalım mı Pelin abla?
- Ne oynayacağız?
- E üst üste binmece
- Heeee. Sende çok sevdin o oyunu bakıyorum :) E hadi gel oynayalım bakalım.

Tolganın üzerinde hala okul kıyafeti duruyordu. Odama gittik. Ben yatağa yattım. Tolga yine bacaklarımı süzdükten sonra gelip üzerime yattı ve hareket etmeye başladı.

Artık bütün gün yaptığım planları uygulamaya başlayabilirdim. Tolga bir süre daha devam etti. Orası artık sertlikten çıkmış, taş olmuştu.

Ben birden:

- Tolga kalk lütfen oynamak istemiyorum!
- Ne oldu Pelin abla?
- Kalk kalk istemiyorum. Oynamayacağım. Bir daha hiç oynamayacağım

Şaşırarak kalktı üzerimden. Bende kalkıp salona gidip sinirli bir şekilde oturdum.

- Birden ne oldu Pelin abla söylesene
- Ya Tolga aslında bu yeni bir şey değil. Evvelden de oynamak istemiyordum seninle
- Tamam da neden ama?
- Bu senin kabahatin değil. Biliyorum bütün erkeklerde var ama önünde ki o sertlik benim çok canımı yakıyor. O olmasa bende oynamak isterim.
- Ama Pelin abla bu benim elimde değil ki. Ama bende canını yakmadan oynamak istiyorum.
- Aslında bunun bir yolu var ama sen mızıkçılık yaparsın
- Yok abla neden yapayım? Vallahi yapmam. Sen söyle yeter. Ben oynamak istiyorum
- Bu kadar çok mu istiyorsun?
- Evet Pelin abla
- O zaman bu oyunu tamamen çıplak oynaman gerekli ama
- Aaa olmaz o zaman
- Biliyordum böyle diyeceğini. O zaman boş ver. Oynamayız olur biter. Çokta önemli bir şey değil zaten alt tarafı bir oyun. Haydi sende artık eve git te bende işlerime bakayım
- Çıplak oynanınca canın yanmaz mı?
- Sadece çıplak olmak değil. Eğer kabul ediyorsan her şeyi bana bırak göreceksin. Ben tarif edeceğim. Sen her söylediğimi harfiyen yap yeter
- Başka çare yoksa kabul ediyorum. Oynamak istiyorum ben
- O zaman sen odama git. Her şeyini çıkar beni bekle
- Peki Pelin abla

Tolga kalkıp odama gitti. Müthiş heyecanlıydım. Kesinlikle bir ilk yaşayacaktım. Hemen annemlerin odasına gittim.

Tuvalet masasının üzerinden bir nemlendirici krem aldım ve sağ elime bolca döktüm, sonrada popomun deliğine ve kenarların iyice yedirerek sürdüm. Elbisemi indirip odama gittim. Tolga çırılçıplak bir vaziyette, elleri önünü kapatır vaziyette yatakta oturuyordu.

- Tolga bak şimdi beni iyi dinle. Ben yatacağım. Sende üzerime yatacaksın. Ama eskisi gibi değil. Üzerime yatmadan evvel gözlerini kapatacaksın ve ben ne söylersem tamamen onu yapacaksın. Ve üzerime önce eskisi gibi yatmayacaksın. Arada çok az mesafe olacak. Gerisini tarif edeceğim sana. Evet son kez soruyorum. Söylediklerimi ve sonrasında söyleyeceklerimi tamamen dinleyip yapacak mısın?
- Evet Pelin abla yapacağım...
- Peki o zaman sana güveniyorum. Kapat şimdi gözlerini

Tolga gözlerini kapadı. Bende yanında sıyrılarak yatağa uzandım ve elbisemi belimde topladım.

Popom açıktaydı artık. Tolga ya gelip söylediğim şekilde uzanmasını söyledim. Geldi ve üzerimde şınav çeker gibi durdu. Biraz daha yaklaş dedim. Yaklaştı.

Sol elimi yandan uzatarak o sertliği kavradım. Tolga bir an irkildi. Sakın gözlerini açma bana bırak dedim. Sonra hala göremediğim ve meraktan öldüğüm o sertliğin ucunu alıp arka deliğime getirdim.

Biraz deliğin girişine sürttüm sertliği. Kremin ona da bulaştığına emin olduğumda deliğimin girişinde tuttum ve:

- Tolga şimdi çok yavaşça it
- Tamam Pelin abla

Deliğimin esnediğini hissettim. Ama baskı devam ettikçe canım yanıyordu. Birden deliğim dayanamayıp açıldı ve küçük bir kısmı içine girdi. Tolganın korkmayacağını bilsem avazım çıktığı kadar bağırırdım

- Tolga dur dur dur duurrrr. Bekle. Böyle kal
- Tamam Pelin abla

Yaklaşık 30 saniye bu şekilde bekledik. Kayıp çıkmasın diye hala elimle tutuyordum.

Acı biraz azalınca:

- Tamam Tolga şimdi ben dur diyene kadar biraz daha it
- İtiyorum
- Offf dur dur bekle. İtme daha fazla
- Tamam Pelin abla bekliyorum

Şeklini bilmediğim şey biraz daha arkama girmişti. Çok canım yanıyordu.

- Tolga biraz daha itebilirsin
- İtiyorum
- Evet biraz daha ama çok yavaş
- Tamam Pelin abla
- Oyyy bekle bekleeee durrrrr
- Tamam durdum

Sanırım arkamın yarısına kadar gelmişti. Acıdan sağ elimin işaret parmağını bükmüş ısırıyordum.

Yaklaşık 1 dakika alışmasını bekledim. Sonra:

- Tamam Tolga itmeye yavaşça devam et... Ahhhh yavaşşşşşş yavaaaaşşş. Dur dur dur kal öyle bekleee

Ne olduğunu anlamadığım bir şekilde arka deliğim bir anda hepsini içine almıştı. Tolga' nın kasıklarını popomda hissediyordum artık. Sol elimi de çektim oradan. Çok canım yanıyordu ama kasıklarının popoma değmesi hoşuma gitti.

Bekledikçe acı kayboldu. Popomu kasıp bırakmaya başladım ve:

- Tolga şimdi çok yavaşça devam edebilirsin. Ama çıkmadan. İçimden çıkmadan istediğin gibi hareket edebilirsin. Bak gördün mü önünde ki artık kayboldu ve canımı yakmıyor. Bu şekilde oynayabiliriz.

Bunun üzerine Tolga hareketlendi ve içime yavaşça girip çıkmaya başladı. Acı gitmiş yerini zevke bırakmıştı.

Hala biraz acı vardı ama aldığım zevkin yanında lafı olmaz diye düşündüm. Kısa bir süre sonra sağ elimi yandan uzatıp kızlığıma götürdüm ve klitorisimi okşamaya başladım. Bu hareketimle kalçalarım daha da havaya kalkmış, Tolga da biraz daha derine inmişti. Delice bir zevk alıyordum. Önümle oynarken Tolganın arkamda gelip gitmesi beni delirtiyordu. Sol elimin baş parmağını emmeye başladım. O anda keşke bir sertlikte ağzımda olsa diye geçti içimden. Herhalde zevkten kafayı üşütürdüm... Bir kaç dakika bu şekilde devam ettikten sonra Tolga:

- Pelin abla sanırım benim tuvalete gitmem gerekli
- Neden?
- Sanırım çişim geldi

Nesrin ve Buket le yaptığımız sohbetler sırasında erkeklerin boşalırken bir sıvı akıttıklarını duymuştum. O anda aklıma bu geldi. Sanırım Tolga onun çiş olduğunu sanıyordu.

- Tolga cığım gitmene gerek yok canım. İçine yapabilirsin
- Emin misin Pelin abla?
- Peki sen bırakıp kalkmak istediğine emin misin?
- Yok ben kalkmak istemiyorum aslında
- O zaman yap canım hepsini içime

Bunun üzerine Tolga daha da hızlandı. Hızlandı... Hızlandı...

Birden daha da güçlü bastırıp öylece kaldı. İçimde nabız atışını hissettim. O nabız her atışında içime bir şeyler aktı. Sanırım 9-10 kez tazzikli bir şekilde tekrarladı bu.

O nabız atışlarını beklerken bende muazzam bir orgazm yaşadım.

Tolga benim direktiflerimi dinleyerek yine yavaş bir şekilde içimden çıktı. Önce o sonra ben duş aldık.

Ben duştayken Tolga gitmiş. Çıktığımda yoktu.

Baş parmağımı emerken, bir sertliği emmeyi istemiştim.

Bunu çok merak ediyorum.