Günlüklerim (Gençlik ve Bekarlık)

26 Haziran 1996

Annem bugün işe geri döndü. Okullar açılana kadar artık hafta arası akşama kadar evde yalnızım. Bugün saat 11 gibi Tolga geldi. İçeri aldım. Salonda televizyon seyrediyordum. Devam ettim. Tolga sıkıntılıydı. Sordum:

- Tolga ne oldu iyi misin?
- Pek değil
- Neden? Bir sorun mu var?
- Sanırım
- Nedir?
- Sanırım o oyun bende bağımlılık yaptı. Her zaman oynamak istiyorum
- Canım seni çok iyi anlıyorum ama bu istediğinin mümkün olmadığını sen de biliyorsun sanırım
- Hı hı biliyorum
- Başka bir sorun var mı?
- Hayır başka bir şey yok. Peki şimdi oynayalım mı?
- Yok Tolga şu anda hiç canım istemiyor. Daha yazlığın yorgunluğunu atamadım üzerimden. Ama bak madem sen devamlı oynamak istiyorsun, söz veriyorum ben de ne zaman oynamak istersem sana haber vereceğim. Anlaştık mı?
- Peki Pelin abla anlaştık.

Beynimde Murat la yaşadıklarımla Tolganın kileri karşılaştırıyorum. Kesinlikle aynı değil. Tolga da sadece bazı ilkleri yaşamak ve merak vardı. Ama Murat la yaşadıklarım, aldığım zevk, duyduğum heyecan bambaşka.

Bugün Nesrin telefon etti. Cuma günü onların evinde buluşacağız. Buket de gelecek. Özledim onları. Okullar tatile girdikten sonra hiç görüşmedik.