Stockholm Sendromu Saplantı🔥

💞"Egolu Aşk"💞Rüyada Akla Gelmiş Tek Bölümlük Hikaye.💕

💞"Egolu Aşk"💞Rüyada Akla Gelmiş Tek Bölümlük Hikaye.💕

Merhaba arkadaşlar. Bu hikaye sadece 1 bölümlüktür ve rüyada akla gelmiştir. Beğensenizde beğenmesenizde canınız sağolsun. Ben yinede aklımdan çıkmadan yazmak istedim. Eğer hikayeni beğenirseniz yorum ve votelerinizi görmekten çok mutlu olurum. Bu arada Stockholm sendromu Saplantı serisi bu bölümden sonra da aynen bu kitapta devam edecektir.

Sevgiyle kalın 💞🔥

Konu iki zengin aile arasında geçmektedir. Demirsoylar ve Özerler ailesi. Esas hikaye Demirsoylar ailesinin villasında başlıyor. Demirsoylar ünlü bir holdingler sahibidir. Ama kendileri gibi zengin olan Özerler ailesini hiç sevmezler. Çünkü Özerler ailesi çok dengesiz, serseri ve fırıldak bir ailedir. Ama Özerler ailesinin neredeyse her fertinin genlerden gelen, dillere destan büyüleyici bir güzelliği vardır.

Yıllar Önce✨💜

Bundan yıllar önce Demirsoylar ailesinin genç kızı Dilara okuduğu üniversiteni bile atarak Özerlerin genç ve yakışıklı oğlu Azerle ailesinin razılığı olmadan kaçarak evlendi. Ama yıllar geçtikçe ard arda gelen ihanetler ve kötü karakter Dilaranın git gide Azere olan sevgisini öldürmekteydi ve en sonda Dilara Azere daha fazla dayanamayıp boşanmağı karara aldı ama babası eve döne bilmesini yalnızca bir şartla kabul etdi... 5 yaşlı kızı Milena'nı babasının üzerine atıp gelmesi.

Dilara mecbur kalıp 5 yaşlı kızını göz yaşları içinde babasının, babaannesi Ayşe ve dedesi Devran beyin yanında burakarak evine geri döndü. Ama Dilaranın ailesi onu hep yüz karası olarak görüyor en küçük fırsatda o adamla kaçtığı için kınıyordular. Dilarayı defalarca kendilerine ortak şirket sahipleriyle evlendirmek isteselerde olmadı. Dilara Azerden sonra asla evlenmedi. Annesi Gülşen, babası Ahmet, abisi Furkan ve onun ailesiyle beraber yaşayıp gitti. Ama Dilaranın içini hep kızının hasreti yakıp kavurmaktaydı.
Milenada annesi için çok uzun yıllarca göz yaşı döktü. Milenanın babası genelde kenardaki metresiyle zaman geçirmekten eve bile uğramazdı. Milenayaysa aile olan amcası Fuat onun karısı Sıla ve kızı Esma olmuştu. Milena Esmayla kardeş gibi büyüdü.

Yıllar geçtikçe Milenanın acıları bir nebze de olsa dinmiş, kendini okul ve arkadaşlarla güzel hayata adamış çok güzel bir genç kıza dönüşmüş ama babası taraf gibi hırçın, hayat dolu ve enerjik bir kıza çevrilmişti.

Annesi Dilaraysa hep bir gün tekrardan kızına kavuşmak umuduyla yaşıyordu. Ama git gide abisi Furkanın kızı Seray ve oğlu Serhata bağlanarak annelik hislerini onlar üzerinde yaşamağa başlamış onları öz evladı gibi sevmişti...

Uzun Yıllar Sonra✨💜

Dilaranın babası Ahmet bey o ölünceye kadar Dilaraya kızıyla görüşmeyi yasaklamıştı. Ama artık Ahmet bey vefat etmişti. Üzerinden bir süre zaman geçtikten sonra Dilara abisi Furkana kızını evlerine getirmek en azından biraz onunla zaman geçirmek istediğini söyledi. Furkanda oğlu Serhatda buna ilk zamanlar " onlardan olan çocuktan fayda gelmez diyip itiraz etselerde en sonda Dilaranın üzülmemesi için kabul etdiler.

Milena 18 yaşında genç ve babasına benzeyen çok güzel bir kızdı. Ama sadece güzelliği değil huyuda babasına çekmişdi. Milenanı eve getirmek görevi kuzeni Serhata verilmişti. Serhat bu duruma çok isteksizde olsa Milenanın okuduğu üniversiteye gidib Milenanı aradı ve buldu. Kızlar Milenaya "Seni çok yakışıklı bir erkek arıyor. Pahalı bir arabayla gelmiş. Yoksa beyaz atlı prensin mi kız?" dediler.