💞Geçmişle Bugün Arasında-Tarihten Gelen Konuk.Fantastik Kısa Aşk Dolu Kurgu.💞Merhaba. Öncelikle bildirmem gerekki Stockholm sendromu devam edecek bir kurgudur. Ama dün akşam yazar arkadaşlarla bu hikayeni hikaye devam ettirme oyunu olarak kurguladık. Bu yüzden bu eserde emeği geçen tüm arkadaşlara (4 arkadaşa) minnetdarım. Sonra arkadaşlar yatıp uyudu ben 2 ci bölümü yalnız başıma devam ettirmeli oldum. :)
Sevgiyle kalın 💞
Hikayenin konusu: İki Evren arasında yaşananlar. Fantezi, aşk aksiyon, heyecan, gerilim.⚔️🗡️❤️💕🔥
Türü: Fantastik Dram💞⚔️
Bölüme geçmeden önce belirmek isterimki hikaye klişe bir kurgu değildir ve bir kaç bölümlük bir film senaryosu gibi tasarlanmıştır.🔥✨💞
🔥1 bölüm 🔥
Size kendimi azıcık tanıtayım. Ben Meri Aceli. 13 yaşında genç ve hayalleri kırık ama çok zengin bir kızım...
İlk bahardan çok güzel bir gündü. Denizin güzel manzarasına baktıkça içime huzur doluyor neredeyse bu güne kadar yaşadığım tüm dertlerimi unutuyordum. Saat geç olmağa başlamıştı. Babamın şoförünü bugün huzurlu ve yalnız başına zaman geçirmek için erkenden kovmuştum. Çoğu insan zengin olmağı mutluluk zanneder oysa ben bu hissi hiç sevmiyordum. Neden mi dersiniz? Çünkü asla bir adım bile yalnız başına yürüyemiyor her yerde zengin birinin kızı olduğum için korumalarla hareket etmek zorunda kalıyordum.
Ama neyseki bugün bir günlükte olsa yalnız başıma takılmak gibi bir lükse sahiptim. Sahilde birden karşıma çıkan manzarayla canım çok acıdı. Adrian o platonik olarak sevdiğim çocuk. İşte okulun en güzel kızı Valentinayla sahilde baş başaymış. Evet niye şaşırıyorumki? Zaten okuldaki samimiyetlerinden sevgili olduklarını his etmemişmiydim? Yinede bellliki aklım inansada kalbim inanmamıştı. Ve işte o an tüm umutlarımı kayb etdiğim andı. Neyse ne diye bilirdimki? Umarım büyüyüp okulu bitirip mutlu bir aile olurlar. Valentinaya benden daha güzel olduğu için kızmak gelmiyordu içimden. Nede olsa kimse kendi güzellik derecesini seçemezdi. Evet benim gözlerim yeşildi onun gözleriyse kahve rengi. Hani sanarlarya hep güzellik renkli göz diye. Ama hepsi palavra.
Güzel olmadıktan sonra tüm bunlar neye yararki? Hani para herşeye çareydi?... Babam hep öyle derdi. Ama ne yazıkki milyonlara sahip babamın paralara bu umutsuz aşkıma asla çare olamayaktı. Daha fazla onları yan yana görmeye tahamül edemedim. Göz yaşlarımı silip sakince yerimden durup oradan uzaklaştım. Ben gurursuz biri değildim ama birinci sınıftan beri sevdiğim birini başkasıyla görmek canımı acıtıyordu işte. Bende masum değildim aslında. Neden okulun en yakışıklı ve en sevilen erkeğine aşıktımki?... Cevap çok basit bende herkes gibi sıradan biriydim işte. İnsanların içindeki mücevherleri değil yüzündeki güzelliği gören ona değer veren. Yoksa yıllardır beni umutsuzca seven Eduard gibi iyi kalpli, okul birincisi bir çocuğu neden görmezden geliyordum o zaman? Artık bu evren bana dar gelmeye başlamıştı. Kendimi ne evime ne okuluma ait his etmiyordum. Çektiğim bu acılardan kurtulmak için başka bir evrene hatta mümkünse farklı bir gezegene gitmek isterdim. Ama imkansızdı biliyordum...
Kafamdaki düşüncelerimle beraber insanlarla dolu sokaklarda kulağımda en sevdiğim türkü ile yol alırken, o esnada rüzgar saçlarımı okşuyordu. Ve birden karşımda birini gördüm. Üstü başı toz toprak içindeydi. İşin garip tarafi onun bu haline rağmen kimse ona taraf bakmıyordu bile. Bu beni aşırı şaşırtmıştı. Birden bana doğru gelmeye başladı. Ağır ağır adımlarla yaklaşırken gömleğinin üzerindeki kan lekesi ile irkildim. Bir yerimi kanıyordu yoksa? Ya da biriyle mi kabga etmişti? Ne yapmalıydım? Ah bilmiyordum. Ama ben ona aldırış etmedim. Rüzgarın esintisine, türkünün notalarına bıraktım kendimi. Ama o gelmeye devam ediyordu ve bu artık beni tedirgin etmeye başlamıştı bile. Bir seri katil gibi duruyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Stockholm Sendromu Saplantı🔥
RomansStockholm sendromuna tutulacak bir kadın ve onu sadece saplantı haline getirmiş kalpsiz psikopat bir adam.💔🔥Kalpsizlerin aşkı 🔥 Hikaye bir dizi senaryosunun kısa özeti gibi yazılmıştır.