Bölüm 3: Yedi Günah ve Bir İnsan

130 49 18
                                    

İyi akşamlar!

Nasılsınız? Umarım iyisinizdir. 

Kitabın bu hali hakkında yorumda bulunmanızı da çok isterim, eleştiri ya da övgü kabul ederim keyifle. 

Bölüm biraz kısa, baştan söylemeliyim ama taslaklarda 'yayımla' tuşuna basmamı bekleyen, bol Rosalina ve Salvador içeren bir bölüm daha var. Bölüm tarihlerini henüz belirlemediğimizi söylemiştim ama oy ve yorum sınırı her zaman bu durumu benim için de sizin için de hizaya sokmuştur. Bu yüzden hadi gelin yeniden dönelim;

Sınır 120 oy ve 100 yorum. 

Keyifli okumalar dilerim...

Keyifli okumalar dilerim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Doja Cat - So High

Bölüm 3: Yedi Günah ve Bir İnsan

Rosalina Romano:

Yüzüm sadece hayalinizde kalanla sınırlıdır.

O zaman hayalimde nasıl birisi olduğunu da görmenin zamanı gelmişti. Benim onun yüzünü bir heykele vermem saygısızlıktı ama onun benim atölyeme girip heykelimi parçalaması bir saygısızlık değil miydi? Kimdi bu herif! Burayı nasıl öğrenmiş, nasıl girmişti içeri?

Heykelin başsız kalan boynuna baktım. Henüz tam kurumadığında kalan kısım parçalanma esnasında çok zarar görmemişti. Gözlerim odanın köşesindeki kameralara kaydığında hemen bilgisayarıma koştum. Dizlerimin üzerine çökerek ekranı açtım ve saniyeler içerisinde kayıtlara ulaştım.

Hah! İşte buldum seni!

Kapının açılışını izlerken tüylerim diken diken olsa da metanetli olmaya çalıştım. Önemli olan bu değildi, nasıl olsa o anahtarı değiştirecektim. Ama içeri giren kişi bir kilidi nasıl açması gerektiğini kesinlikle çok iyi biliyordu. Kapı açıldığında sıska, kısa boylu bir adam kar maskesiyle belirdi. Bu tanıştığım ve yüzünü kullandığım adam değildi. Çok yapılı ve uzundu. O bar taburesinde otururken bile benimle aynı boyda gözüküyordu ki benim boyum yüz yemiş dokuz santimetreydi.

Cam kapı açıldığında içeri giren kişi kapıyı açan değildi. Ondan daha uzun ama daha kilolu bir adam belirdi. Işıkları açtığında kar maskeli yüzü hala onun kimliğini gizliyordu. Atölyeye kısaca göz attıktan sonra hedefini buldu ve büste yürüdü. Ne yaptığını bilen hareketlerle, son derece profesyonel bir şekilde heykelin başını gövdesinden ayırdığında onun sıradan birisi olmadığından emin oldum.

İşi halletmesi için yaptığım işten anlayan birisini göndermişti. Aman ne düşünceli!

Adamlar başka hiçbir şeye dokunmadan geldikleri gibi ayrıldıklarında öfkeli gözlerim heykele döndü. Savaş mı istiyordu? Pekâlâ. Bunun üstesinden gelebilirdim. Kısa bir an suç duyurusundan bulunmayı düşündüm ama James'in bundan haberi olurdu mutlaka. Biraz takıntılı bir tip olduğundan işleri karıştırır ve adamı bulurdu. Sonrasını düşünmek bile istemiyordum.

MADALYON CEMİYETİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin