83. Bölüm

5.2K 358 1.1K
                                    

Ben geldimm. Bu bölüm finalden önceki son bölümdür, yani bu bölümden sonra artık final bölümlerine geçeceğiz...

Şu anda duygulu bir yazarım 🥺

Koskoca 4 yıl... artık Şeytan ve Meleğimize veda etmemize çok az kaldı. Veda konuşmasını şimdi yapmayacağım merak etmeyin kdnxoenk

Bölüm diğer bölümlere göre daha uzun bir bölümdür, yavaş yavaş ve sindire sindire okunulması önerilir 🤍

Kitabımızın büyümesi için kitap okuyan arkadaşlarınıza Dolunayın Altında'yı önermeyi unutmayınn

Az çok demeyelim, oy vermeden geçmeyelim.

İyi okumalarr 🖤

Yazardan;

Umudun bulunduğu yerde vazgeçmek diye bir şey yoktur der, Driadlar. Çünkü umut girdiği kalbe ışık olur, ne kadar çaresiz olsada kalp, umudun büyüsüyle harmanlandığı zaman kazanamayacağı savaş, geçemeyeceği engel yoktur.

Umut gibi mucizevi bir duyguyu taşımak cesaret ister, demiştir ataları.

Doğa koruyucusunun ailesi olan arkadaşları ve şeytanın annesi ile babası sıkıntıyla koridoru turluyorlardı. Herkes birbirine bakıyor, içlerini yakan haberi düşünüyor, bu durumdan nasıl çıkacaklarını konuşuyorlardı. Kral ve kraliçe daha çok susuyordu. Ela, Orkun'un göğsüne yaslanıp ağlamasını kesmeye çalışırken koridorda gözlerini gezdirdi. Bitmişlerdi.

Hepsi yas tutuyordu Emre ve Dolunay'ın kaybı için.

Babalarının nerede olduğu hala bilinmiyordu. Laneti yüzünden kaybettiği yılları telafi edemeden sevdiği kadın gitmişti.

Sarayda toplantı için bulunan bütün kral ve kraliçeler, prens ve prensesler sessizce odalarına çekilmişti. Düşünüyorlardı, koruyucu bu savaş için annesini feda etmişti. Onları daha ne bekliyordu?

Hera gözyaşlarını silip Sare'nin omzuna yasladı başını. Bulut duvar kenarına çömelmiş, çaresiz gözlerle Dolunay'ın içinde bulunduğu odanın kapısını inceliyordu. Odasından çıkmamıştı, Savaş dışında kimse içeri girmeye cesaret edemiyordu çünkü Dolunay sinir krizi geçirmişti, saraydaki bütün çiçekleri soldurmuş, yerlerine siyah ve keskin dikenli güller açtırmıştı. Kara güller her yerdeydi. Odalarında, bastıkları zeminde, avizelerin etrafında...

Ryan öfke dolu bir nefes alıp söylendi. "Ona hiçbir şekilde yardımcı olamıyoruz! Delireceğim!" Dedi ve koridordaki bütün bakışları üzerinde topladı.

"Beklemekten başka yapabileceğimiz bir şey yok Ryan." Dedi Lena sıkıntıyla. "Ona zaman tanımalıyız."

"İşte asıl sorunumuz bu, kızım." Dedi Şeytan kral yakın zamanda kaybettiği ama karşısında mucizevi bir şekilde duran kızına. "Bizim zamanımız yok. Çiçek her geçen saniye soluyor. Yapılması gereken toplantılar, savaş planları ve karar verilmesi gereken seçenekler var. Geçen her saniye Ruh koruyucusunun lehine."

"Ne yapmamızı bekliyorsunuz acaba? Kız annesini kaybetti, zaman vermeyelimde ne yapalım? Bu kadar acımasız olamazsınız!" Dedi Bulut öfkeyle.

Kral ona kısa bir bakış attı. "Doğa Koruyucusu zeki bir kız, derhal toparlanması gerektiğini biliyor. Yoksa bu kayıp annesiyle sınırlı kalmayacak, halkına ve arkadaşlarına da ölüm getirecek." Dedi kral ve Bulut'un karşısında durdu. "Bir kraliçe olarak onun görevi bu, evlat. Burada sizin ölmemeniz için varız."

"Kral haklı, Bulut." Dedi Berk yaslandığı duvardan doğrulurken. "Ona tanıyabileceğimiz zaman kısıtlı. Bunu onu düşünmediğimizden değil, aksine geleceğimiz için yapıyoruz."

Dolunayın AltındaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin