11. Bölüm

18.5K 991 206
                                    

Multideki yavru kurt çok tatlıı değil mi?:-)

Eceyle kulübede sessiz bir şekilde oturuyorduk, ben dümdüz duvara bakıp düşüncelere dalmışken, o da yanımda sessizce oturup beni inceliyordu.

"Eee, şimdi ne olacak" dedim Eceye dönüp.

"Yeni hayatına hoş geldin"

Gözlerimi devirip güldüm. Şuanda kesinlikle delirdiğimi düşünüyordu.

"Sen nasıl alıştın bu hayata?"

Ece üzgün ve düşünceli bir şekilde bakıyordu bana.

"Ben burada doğdum Dolunay, alışmam gerekmedi."

"Neden benim dışımdaki herkes burada doğmuş."

"Çünkü sen ölmüştün"

Ece'nin söyledikleriyle gözlerimin kocaman açtım ve hemen ona baktım.

"Bana öyle bakma... Geçen haftaya kadar alfa dışında herkes seni ölmüş sanıyordu, Yaşadığını ve koruyucu olduğunu sürü yeni öğrendi, sadece sürüylede kalacağını sanmıyorum." Dedi.

Eceye tam koruyucunun ne demek olduğunu soracakken birden kapı açıldı ve abim sinirli bir şekilde içeri girdi annemle kavga ediyor gibiydiler.

"Bana onu savunma anne! Ya bir şey olsaydı, en azından Şeytan bulmuş onu, ötekilerin bulduğunu düşünsene!" Dedi abim ve bize döndü "Ece sürüden bir grup ayarla etrafı aramamız gerekiyor."

"Hemen Efendim"Dedi Ece ve dışarı çıktı.

"Dolunay sende bunu bir daha yapmıyorsun!"

Kaşlarımı çatıp abime baktım.

"Siz kurtsunuz istesiniz beni kokumdan hemen bulabilirsiniz."

"Dolunay kokun farklı, doğa koruyucusu olduğun için ormana girdiğin anda doğa kokunu gizledi bu bir çeşit önlem gibi, doğa koruyucusu olmasaydın başına çok büyük bir iş açılırdı"

"Şeytan niye bana zarar vermedi o zaman? Adı üstünde 'Şeytan'"

"Şeytanlar ve diğer varlıkların sana ve Yiğite ihtiyacı var Dolunay, ötekiler dışında kimse birbirine düşman değil"

"Peki koruyucu ne ve neden ben? Hiç bir özelliğim yok, 17 yaşında normal bir kızım omzumdaki iz dışında hiç bir anormal özelliğim yok, benim nasıl bütün varlıkları kurtarmamı bekliyorsunuz?!"

Annem araya girdi ve konuşmaya başladı.

"Dolunay... Sandığından daha güçlüsün sadece yaşın küçük, aslında geçen gece Yiğitle birlikte dönüşmen gerekiyordu ama bir şeyler ters gitti. Anlayacağın sen sıradan değilsin."

Sıkıntılı bir şekilde iç çektim. Ve abime baktım önceki gibi kızgın değil daha sakin bakıyordu.

"Yarın eğitimin var" Dedi abim "böyle durmayı beklemiyorsun heralde, seni dönüştürmemiz gerekiyor"

Annem abimin söylediklerine sanki şaşırmış gibi birden ona döndü.

"Emre! Hani sadece eğitim olacaktı? Bunu yapamayız dayanamayabilir"

Annemin dedikleriyle korkmaya başladım, dayanamaz da ne demekti?

"Bunu yapmak zorundayız anne, ötekiler varlığını öğrenmiş olabilir, dönüşememesini fırsat bileceklerdir."

Abimin dedikleriyle içimi dahada sıkıntı kapladı. Kimdi bu ötekiler ve neden benim dönüşemememi fırsat bileceklerdi?

"Abi, şu dönüştürme olayı can yakıyor mu?" Evet aklımda takılan soru buydu çünkü korkuyordum ve benim canım çok tatlıydı.

Abim tekrar bana döndü ve dahada üzgün bir şekilde baktı.

Bir iki dakika sonra tek kelime etmeden dışarı çıktı.

Annemle eskisi gibi yanlız kalmıştık. Bende buraları dolaşmak ve 'insanlarla değil' kurtlarla tanışmak için kapıya yöneldim.

Oysaki yarın olacaklardan deli gibi korkuyordum...

......

Biliyorum bölümler birazcık kısa üzgünüm dostlarım ama internetle bir sıkıntı yaşıyorum beni deli ediyor, elimde olsa telefona dalıcam ama telefon bu boru değil, o yüzden sabrediyorum :-)

Devam Edecek...

Dolunayın AltındaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin