Yorum yapmayı ve oylamayı unutmayın.
1981
Potter Malikanesi bir çocuğun kahkahalarına şahit oluyordu. Henry Potter, babasının kucağında ona şebeklik yapan James Potter'a karşı kahkahalarla gülümsüyordu. Diğer bir yandan, Henry'nin ikizi Harry Potter ise bir köşede annesinin az önce elinden bıraktığı kitaba bakıyordu.
Bir bebekde olmayacak kadar sessizdi. İkiz kardeşi Henry gibi kahkaha atmıyordu. Bu doğduğunda beri böyleydi. Sakindi, sessizdi. Çok fazla ağlamaz bazen kendi kendine oynardı.
İkizi Henry onun gibi değildi. İlginin üzerinde olmasına alışıktı. Babasıyla, vaftiz babasıyla ve amcasıyla çok iyi anlaşırdı.
Harry'nin kahkaha attığını sadece Sirius'un yanında sık sık görebilirdiniz.
"Hayatım, Henry'nin üzerini değiştirebilir misin? Şimdi terler o, hasta falan olmasın." Lily'nin dedikleriyle, James o görmesede kafasını salladı ve ekledi. "Tamam çiceğim, hallediyorum." sonra elindeki Henry'le beraber üst kata çıktı.
Bu sırada Harry, zümrüt yeşil gözlerini kitaptan çekti ve sessiz olan salona dikkatle baktı. Salon normal bir boydaydı. Salonun hemen ortasında iki tane kanepe, onların hemen ortasında yumru bir masa vardı. Salon rahat renklerden oluşuyordu. Göz yormuyordu.
Harry, zümrüt gözlerinin radarına takılan asaya baktı. Asa James'in idi. Etrafına baktı minik Harry, annesinin içerden sihirle yemek yaptığını belli edecek sesler ve üst katta yine Henry'nin kahkalarını duyuyordu. Oturduğu kanepeden inip imekliyerek, asanın yanına geldi. Minik Harry, birçok kez annesinin ve babasını sihir yaparken görmüştü ve bu şeyi-elinde tuttuğu asayı, çok seviyordu.
Heyecanla elindekini salladı. Asadan hiçbir ışık çıkmadı, anne ve babasının yaptığı gibi. Minik Harry, başarısız olduğunu anladığında, gözleri doldu. Daha bebek olmasına rağmen başarsız olmaya katlanamıyordu.
Bir kez daha denedi. Yine olmayınca, elindekini bıraktı. Seslere yine kulak verdi. Salona yaklaşacak ayak sesi yoktu. Babasının asasını eline aldı ve bir kez daha sallayacakken annesi yanına gelip asayı sertce çekti.
"Harry! Ne yaptığını zannediyorsun sen?!" kızgın çıkan sesiyle, Harry başını eğdi. Bu güne kadar annesini ve babasına yaramazlık yapınca, tutulmamıştı. İlk kez oluyordu ve annesinin ona bağırması sebebiyle gözleri dolmuştu.
Zümrüt gözler dolu dolu olmuş şekilde annesine baktı. Neyse ki Lily'de hala Harry'e karşı annelik dürtüleri vardı.
"Tamam, tamam. Ama bir daha bunu eline almayacaksın!" Harry kafasını hemen salladı. Zeki ve hemen anlayan birisi olarak çabuk konuşmaya başlamıştı, ama böyle anlarda konuşmuyordu.
"Hayatım, ben Henry'nin üstünü değiştim. Ama minik Çatalak acıkmış. Ne zaman yemek yiyeceğiz?" dedi, James. Aynı zamanda kucağına aldığı Henry'le aşağı geliyordu. Lily, az önceki sert halinden arınmış şekilde baktı favori çocuğuna, aynı zamanda ekledi.
"Yemek hazır, canım. Şimdi yiyeceğiz. Sana zahmet, Harry'i de al." bunları söylerken masayı kurdu, Lily. Kimse o salonda kalbi kırık bir çocuk olduğunu fark etmedi.
Kapı çalınınca, Harry'e yaklaşan James, kapıya koştu hemen. Arkadaşları; Sirius, Peter ve Remus gelmişti, yemeğe. James'le selamlaşan Sirius, hemen koştu içeri. Vaftiz oğlunu görmek istiyordu.
![](https://img.wattpad.com/cover/342200656-288-k476727.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın Yanında || Harry Potter Au
FanfictionHarry Potter daha doğmadan istenilmemiş bir bebekti. Hayat ona gülmemiş ve ailesi onu görmemişti. Daha 15 aylıktı ama ne olduğunu anlayabiliyordu. O bu evde istenmiyordu. Kehanet yüzünden herkes ondan nefret ediyordu. Bir kişi hariç. O kişi, Harry P...