26. bölüm(Son konuşma)

378 19 21
                                    

Yaşamanın ne anlamı var? Ben senin olamadıkça

Kafamı sağa sola sallamaya başladım. Sanki birbirimizin olamayalım diye önümüze sürekli engel koyuyorlardı

"Ne demek senin?" Dedim titreyerek. O anda soyunma odasının kapısı çalmaya başladı, selim dışarıdan "Ayaz abi napıyorsun kaç saattir orda?" Dedi. Ayaz gözlerimin içine baktı ve "Son kez" dedi derin bir nefes alarak "son kez konuşalım, yapamıyoruz bu şekilde. son kez adam akıllı konuşalım"

Aynı zamanda da selim bağırıyordu "kiminle konuşuyorsun oğlum? Açsana şu kapıyı mina yokken delirdin sende iyice amına koyayım ya!"

Ayaz benden bir cevap bekliyordu ve ikimizde Selim'i duymuyorduk. Kafamı salladım

Ayağa kalktı ve elini uzattı, elini tutmadan yerden destek alarak kalktım ayağa. Ayaz kenera çekildi ve kapıyı açıp çıktım, selim beni görür görmez kaşlarını çattı ve "bunun ne işi var lan burda! Kızım biz senden kurtulamıcak mıyız!??" Dedi sinirle

İkimizde ona cevap vermeden evden çıktık ve arabaya bindik, bu sefer şoför koltuğuna ben oturmuştum. Her zaman tek başıma gittiğim yere ayazı da götürdüm bu sefer, babamla gittiğimiz yere ayazla gidiyorduk şu anda. Arkadan selimin bağırışlarını hâlâ duyuyorduk "Bıktım ya ben sizden! Bir gün terk edeceğim evi ve hepiniz selim dön diye yalvaracaksınız bana!!"

Arabayı yine ağacın yanında durdurdum ve indim. Ayaz da beni takip ediyordu, yaşlı ağacı geçip ileri doğru uçurumun yanına gittim ve oturdum, küçüklüğümden beri yüksek yerlere oturmaya bayılırdım. Ayaz da aynı şekilde yanıma geldi oturdu ve ayaklarımızı boşluğa uzattık

"Anlat" dedim. Ayaz derin bir nefes aldı ve anlatmaya başladı

Gece saat 00.05
Ayazdan

"Onu nereye götürüyorsunuz?" Dedim korkarak. Babam bir adamı kolundan tutarak sürüklüyordu ve adamın canı yanıyordu, 16 yaşında bir çocuğun görmemesi gereken şeyler görmüştüm Ogün

Adamı bir duvara zincirlediler fakat o kadar halsizdi ki engel bile olmaya çalışmadı, babam son kez adama okkalı bir yumruk attı ve tehditler savurmaya başladı

"O küçük kızın ölsün mü istiyorsun ha!" Tekrar bir yumruk attı "sen yaşadığın sürece onlara işkence çektireceğim!!"

Babamı sevmezdim ama bu görüntüler karşısında daha da nefret etmiştim, adama tehditler savurduktan sonra beni orda bırakıp gittiler. Adam bir anda bana yalvarmaya başladı "nolursun öldür oğlum beni, onlar tekrar gelmeden sık kafama" dedi

Korktum ve kafamı sağa sola sallaya sallaya geriye gitmeye başladım "Ben katil değilim tamam mı!" Diye bağırdım adama doğru "ben kötü biri değilim, yapamam"

"Nolur!" Diye bağırdı adam yeniden "canım çok acıyor nolur!!"

Donmuş bir şekilde adama bakıyordum "seni çözeyim kaç olmaz mı?" Dedim çare bulmaya çalışarak. Kafasını sağa sola salladı ve "kaçıcak ne halim var ne gücüm, eğer beni öldürmezsen kızım ölücek. O daha çok küçük, 12 yaşında" dedi "benim kızım doktor olmak istiyor! Hayalleri var onun, yalvarıyorum öldür beni" demeye devam etti

MahkumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin