Ayaz hakkında bir çok şeye şahit olmuştum ama hiçbirinde bu kadar ürkütücü gözükmüyordu. Semihi apar topar bir yere tıkıp konuşturmaya çalışıcağını asla beklemiyordum
Sürekli sevdiğim insanlar diğer sevdiğim kişileri dövüyor ve ben hiçbir şey yapamıyordum. Bunun benim sinirimi germesi dışında bir sorun yoktu
Semih bana hayal kırıklığı ile bakarken ayaz bir yumruk daha geçirdi ona, ben artık bunu izlemek istemediğim için odadan çıktım.
Genelde tek başına yaşayan ben hiçbir zaman bir erkekle ciddi bir ilişki düşünmemiştim ve kontrolün hep benim elimde olmasını isterdim. Ayaz ile tanıştıktan sonra bütün ezberim bozulmuş ve nerde yapmam dediğim şey varsa yapmıştım. Şuan belkide ayaza küfürler yağdırıp semihi o odadan çıkartmam gerekiyordu-en azından eskiden bunu yapardım-ama şimdi bir duvarın önüne çökmüş elimdeki yüzüğe bakarak ayazla evlenme konusunu düşünüyordum
Bir erkekle sevgili olmaya dahi tahammül edemeyen ben şimdi evlenmeyi düşünüyordum. Oysa daha ayazı tanıdığımı bile sanmıyordum, bu evlilik konusu çok ani olmuştu. Ayaza bu konuyu açtığım zaman direk ciddiye alıcağını hiç tahmin etmemiştim.
Ayaz beyaz gömleği kanlar içinde odadan çıktı. Beni gördüğü an yanıma doğru ilerleyip karşıma oturdu "buldun mu bari düşmanı" dedim alaylı sesle "bulamadım" dedi beni yanıltmayarak
Boş yere dövmüştü onu, eğer biraz olsun beni dinleseydi anlıcaktı zaten semihin düşmanla bir ilgisi olmadığını "ama bir şeyden emin oldum" dedi.
Yüzümü yere doğru eğip elimdeki yüzükle oynamaya başladım, herhangi birşey demediğim için devam etti "semihin sakladığı şeyler var, bana yalan söylüyor" dedi. Bir kahkaha attım ve "müneccim misin amına koyayım! Nerden biliyorsun yalan söylediğini, şimdi de bunun için mi döveceksin onu!!" Dedim
Küfürüm ile kaşlarını çatmış ve rahatsız bir nefes vermişti "Sadece bir kez güvenip bana bıraksan olmuyor mu! En son Ömergile sonsuz güvendiğinde olanları unuttun sanırım" diyerek daha çok sinirlenmemi sağladı
"Bana bir kez daha Ömer konusunu açarsan burdan siktir olup giderim!" Dedim. Kafasını geriye attı ve güldü "gidersin öyle mi? Gidersin"
Kafa sallayarak onu onayladım ve ayağa kalkıp odaya doğru çıktım. Eğer gerçekten de gidemiceğimi sanıyorsa yanılıyordu!!
Rahatlamak için duşa girdim ve sinirle üstümdeki kıyafetleri çıkartıp sağa sola fırlattım. Suyun ısısını ayarladıktan sonra duşa kabinin içine girdim, buz gibi su karşısında tüylerim diken diken olurken sinirlerim gevşemiyordu
Yarım saat falan duşta oyalandıktan sonra en sonunda üstüme bornozumu alıp banyodan çıktım. Giyinme odasına gidip girdiğimde Ayaz'ın gömleğini çıkartıp üstüne siyah yeni bir gömlek giydiğini gördüm, onu takmadan bir iç çamaşırı alıp bornozumu çıkarmadan giydim
Sütyenimi de aynı şekilde bornozumun önü açıkken ayaza sırtım dönük şekilde giydim. Tişörtlerim onun tarafında olduğu için bornozun önünü bağlayıp yanına doğru gittim ve gömleği ile aynı renkte bir crop alıp üstüme geçirmek üzere hazırlandım
O sırada ayaz elimdeki crobu alıp yere fırlattı ve ellerini karnımda birleştirdi.
Kafamdaki havluyu da aynı şekilde çıkartıp kenera attı, kulağıma doğru yaklaşıp "Ömer konusunu açtığım için özür dilerim" diye fısıldadı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mahkum
Acción"ben neyim?" Diye sordu. "Düşmanım" dedim. "O halde düşmanımdan etkilenicek kadar aptal biriyim" dedi.