Banyodan çıkıp direk olarak yanına ilerledim. Oda ayakkabılarını çıkartmış boynundaki bir kaç düğmeyi açmıştı, ayrıca ceketi de oturduğu koltuğun arkasına asılıydı.
Gözleri üzerimdeki gelinliğe kaydı, makyajımı silip saçımı bozmuş olsam da gelinliği onun çıkartması için ellememiştim.
Ayaz yanıma yaklaşıp dudaklarımı öpmeye başladı, bu aşktan çok daha fazla birşeydi. Bu, aşk denilemiyecek kadar güzeldi.
Elleri vücudumda gezerken tedirginliğimi yavaş yavaş atmıştım, artık öpücükleri ve arsız elleri beni utandırmıyordu.
Gömleğinin düğmelerini açıp üst kısmının çıplak kalmasına sebep oldum, Ayaz ise arkamdan fermuarı yavaşça indirmiş ipin düğümlerini açıyordu. Bunu o kadar yavaş ve narin bir şekilde yapmıştı ne ara açıp gelinğimi aşağı doğru çekiştirdiğini anlamamıştım.
Gelinliğin bel kısmı dar olduğu için vücudumdan çıkmıyordu, onu şuan öpmek istediğim için kıyafetleri umursamadan dudaklarına ilerledim. Gecenin sonunda ikimizinde üstünde birşey olmayacaktı zaten, şuan olup olmadığı da bir sorun yaratıcak değildi sanırım.
Dudaklarımdan ayrıldığında beni yatağa doğru ilerletti, belimden yavaşça itelemesi sırt üstü yatağa düşmeme neden oldu. Ayakta hâlâ üstümde olan gelinliği süzerken yavaşça gözlerime doğru tırmandı, göz temasını kesmeden yavaşça üstüme doğru çıktı. Dudakları boynuma değdiğinde gelinliğin beni daha çok sıktığını hissettim.
Göğsüme doğru indiğinde diğer eliyle vücuduma adete yapışmış gelinliği indirmeye çalışıyordu.
Elimi sırtına doğru götürüp Yavaşça gezdirdim, Ayaz tam kafasını kaldıracaktı ki bıçağı çıplak sırtına sapladım.
Şaşkınlıkla karışık acıyla üzerimden çekildi fakat bunu yaparken dengesini kaybettiği için yatağın yanında yüz üstü yatarak kalmıştı. Hızla gelinliğimi üstüme daha sağlam yerleştirip yanına doğru ilerledim. Ayağa kalkmaya çalışmış olsada başaramayarak diz çökmüştü. Bende karşısında diz çökerek ona sarıldım, elim bıçaktayken daha derine sapladım.
Gözlerimden akan gözyaşları onun acı iç çekişlerine karışıyordu, uzaktan belkide sarılıyor olarak gözükebilirdik ama benim arkada yaptığım şey her şeyi bozuyordu.
Yüzümüz aynı hizaya geldiğinde gözlerindeki pişmanlık ile karşılaştım "Sen" dedi zorla konuşmaya çalışarak. Ben ise onu kestim, sesim titrerken "bana arkanı dönme, karşıma çıkma, güvenme, çünkü güvendiğin an sırtına bıçağı ilk ben saplayacağım" dedim Ogün dediğim şeyleri tekrar ederken.
Sağ gözünden küçük bir damla gözyaşı aktı, belimdeki elleri titriyordu, susmadım. Belkide en çok susmam gereken o anda konuştum, gözlerimizin konuşmasına izin vermedim, çünkü o zaman ruhuma değerdi. Bunu istemiyordum.
"ben senin sevgilin değilim" dedim. "Ben seni seven bir kız da değilim" diye devam ettim "ben seni öldürmek isteyen bir kızım"
Dediğim şeyleri ona yeniden yeniden hatırlattığımda daha da kötüleşiyordu. Sırtındaki bıçak hâlâ derinde değildi, sadece yavaş yavaş kan akmasına sebep oluyordu.
Ayaz bulduğu güçle "biz birbirimizi affetmiştik" dedi "Biz Ogün herşeyi geride bırakıp birbirimize bir adım atmıştık mina, beni sevdiğini söylemiştin...."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mahkum
Action"ben neyim?" Diye sordu. "Düşmanım" dedim. "O halde düşmanımdan etkilenicek kadar aptal biriyim" dedi.