Ayın gülümsemediği, yeryüzünü selamlamadığı bu gecede, yıldızlar yok olmuş; pamuk şeker dokusunda beyaz bulutların arasından ay ışığı akıp yeryüzüne iner olmuştu. Beria, Satı Ana, Zehra Kadın ve Selçuk Öğretmen neyden kaçtıklarını bilmeden; sadece dinlenme tesisinden uzaklaşıp kaçmaya baktılar, koştular, uzaklaştılar ve uzun, yabani otları yararak, süratle koştular.
Onlar yabani otları yararak koştular ve gökyüzünde dağları andıran bulutların kenarlarından her zaman yaptığının aksine gülümsemeyen, suratsız ayın ışığı yansıyarak akıyor, Satı Ana, Selçuk Öğretmen, Zehra Kadın ve Beria ise sadece koşuyordu.
Yüzlerine vuran rüzgara rağmen koşuyorlardı ve kaçıyorlardı, denizde buruşmuş kağıda benzeyen dalgalar gibi rüzgarda dalgalanan yabani otlar, ayın bulutlardan yeryüzüne akan ışığını emiyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DOĞA ANA
Fantasy"Ben dinler, yazarım..." serisinin birinci hikayesi. Zehra Kadın ise yalnız başına yerin altında koşmuştu ve güvenebileceği tek varlık kendisi olmuştu. Henüz yalnızken yaşadığı korkunun etkisinden yeni çıkmıştı ve bu yüzden yanında güvenebileceği bi...