18. Bölüm | Neyim Hoşuna Gitmiyor ?"Sana dövme yapasım yok" dedi huysuz huysuz. Koltukta onu ikna etmek için on beş dakikadır konuşuyordum.
"Başka dövmeciye gitseydim diye düşünmeye başladım şu an," dedim oflayarak. "Yapsana şunu, nazlanacak mısın daha ?"
"Yapasım yok" dedi yine oldukça umursamaz şekilde.
Sinirim bozulduğu için gülmeye başladım. "Nedenini söylesen nasıl olur ?"
"Yok" Hemen itiraz etti. "Onu da söyleyesim yok."
Koltuktan hışımla kalktım ve kendime su doldurmak için tezgaha yanaştım. Mini buzdolabından soğuk su çıkardığımda müdahil oldu. "Soğuk,"
"Biliyorum."
Yine huysuzlanarak başını çevirdi. "Hayır yani madem yapmayacaktın niye buraya getirdin beni?"
"O sıra yapacaktım."
"Ne değişti?"
"Düşünmeden söyledim, düşününce vazgeçtim."
"Pekâlâ" dedim bardağı dikip tüm suyu içtikten sonra. "Niye yapasın yok, söyle yoksa gideceğim."
Kararsızlıkla baktı. "Babanın arabası bende,"
"Bu bir engel değil."
"Kızımın yanından ayrılma dedi. Söz verdim."
"Vermeseydin."
"Of Ela," dedi can sıkıntısıyla. "Çok mu istiyorsun bu kadar?"
Aslında sadece neden yapmak istemediğini merak ettiğim için üzerine gidiyordum. Ayşe olmasa aklıma bile gelmezdi dövme yaptırmak.
"Sen niye istemiyorsun?"
Bıkkınca bir nefes verdi. "Can acıtıyor biliyorsun değil mi ?" Gözlerini kaçırdı. "Dokunduğum yer kızarıyor. Tenin hassas."
"Olsun" dedim direterek. "Benim canım tatlı değildir."
Güldü söylediğime. "Benimki tatlıdır belki."
Çok fena laf cambazıydı. Sözleri beni öyle değerli hissettiriyordu ki yine iması yüzünden susup kaldım.
"Gel yemek sipariş edelim," diye bir fikir öne attı. Aç olduğumu fark ederek hemen onayladım.
"Ne istersin ?"
Buzdolabı üstündeki magnetleri işaret etti. "Sık sık yemek söyleriz buraya. Seç ne istersen."
Çok sevdiğim işletmeyi görür görmez atıldım. "Ay canım kebap çekiyordu şu sıra."
Kaşlarını kaldırdı. "Ciddi misin?"
"Ne o, tuhaf mı?"
"İki lokma bir şeysin,"dedi mantıklı bir savunmaymış gibi.
"Biraz daha yemek söylemek yerine benimle uğraşırsan seni yerim görürsün iki lokma neymiş!"
"Telefonumun şarjı bitmiş ya görüyor musun ? Sen bence yap o dediğini."
Güldürdü aptallığı. Niye böyle tatlıydı bu ?
Sanki haftalar önce tanıdığım kişiyle hiçbir alakası kalmamıştı.
"Hadi ya," dedim nazlanarak. "Acıktım ben söyle bir şeyler." Elini telefonuna atıp aradı ve siparişleri verdi.
Yanındayken aklımı meşgul ediyordu ama sessizce yemekleri beklerken düşünmeye başladım istemsizce. Keyfim tekrar kaçmıştı.
Babam okulda ne yapıyordu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Alef | Texting
Teen FictionEla: Ruh hastası mısın sen, ne diye kafa atıyorsun çocuğa ? Alef: Ruhu'na hasta olduğum doğru Alef: ve o it çok fena asabımı bozdu Ela yazıyor Görüldü Alef: Sana ne demiştim kaçak ? Alef: Sen bana bir adım atsan ben sana bir nefes uzaktayım