Son 3...57. Bölüm | Sen Beni Canavar Gibi Görme Olur Mu?
Sokaklar rutubet kokuyordu. Geldiğim evin bir duvarı yıkılmıştı ve o duvar yerine boydan boya tel çekilmişti. Dikenli telin etrafından dolaşırken bir yandan da çoktan kararmış hava yüzünden önümü zar zor görüyordum çünkü buradaki sokak lambaları çok kör yanıyordu.
Elimi kalbime bastırıp hızlı atışlarını sakinleştirmek istedim. Fayda etmedi. Hala çok gergindim.
Bir demir kapının önünde bir dakikadan fazla bekledim. Kapıyı çalacağım saniye açıldı.
"Buyur ?"
"Ben-," Sözüme devam edemeden bir izbandut "İsim, soy isim ?" dedi sertçe.
"Ela Kara."
"Listede yok. Giremezsin."
"Bakın," Açıklama yapmama bile tahammülü yokmuşcasına kapıyı suratıma kapattı. Hay ben böyle işin ama ya...
Mecbur demir kapının önünde biraz daha dil döktüm ama adam bana mısın demedi. İçeri almayacaktı orası belliydi. İçeri giremeyeceğimi en azından bu şekilde olmayacağını kabullendiğim saniye sırtımda bir dokunuş hissettim.
"Kapıyı açın" dedi bana öfkeli öfkeli bakan Alp. Kapı açıldı. Bana efelenen izbandut Alp'e abi ayağı çekti. "Kusura bakmayın kız sizden miydi abi ?"
Adamı onaylarken bana onaylamaz bakışlar atmayı da ihmal etmiyordu. İçerisi sokaktan daha karanlıktı. Kalabalık iri yarı bedenlerin arasından fazla temas etmeden geçişimi Alp kolaylaştırdı. "Bunu daha sonra konuşacağız," dedi kulağıma eğilerek. "O cadıya da soracağım ben zaten bunun hesabını."
Omuz silktim. Aydınlatma olan tek noktada beklediğim gibi bir ring yoktu. Beton zemin etrafı dikenli telle çevriliydi sadece. Burada mı dövüşeceklerdi? Kafesin etrafında birkaç sandalye vardı. Oturan adamlar ellerinde siyah kare çantalar taşıyorlardı. Ring dedikleri korkunç alan boştu.
"Neredeler ?" diye fısıldadım Alp'in kulağına. "Maç daha başlamadı." dedi sadece. "Birazdan başlayacak. Sana net görünmeyeceğin bir yer ayarlayalım."
Ona anlamazca baktığım için "Dikkati dağılır" diye açıkladı. "İnan bu kulüp maçına benzemez. Dikkati dağılırsa hiç şansı yok."
Korkumu belli etmekten çekinerek onun dediği yere ilerledim.
Birisi bahisleri açtı ve hiç hayal edemeyeceğim paraların lafı döndü. Aşırı gürültülü tezahürat yapan ve boğa gibi bağıran seyirci topluluğu bende kulaklarımı ellerimle kapatma isteği uyandırıyordu.
Alef ağır ağır yürüyerek kafese girdiğinde nefesimi tuttum. Üzerinde bir şey yoktu. Altında bir boksör şortu o kadar. Hiçbir koruma yoktu. Eldiveni bile nasıl olmazdı? Bu..bu bir şaka mıydı?
Karşısına onun kadar iri ve bedeninde bir sürü yara izi olan bir adam çıktığında ikisi için de yükselen tezahüratlar ve yuvarlak masaya atılan deste deste paralar midemi bulandırmaya başladı.
Neyin içine düşmüştüm ben böyle?
Maç başladı. Başta her şey biraz olsun normaldi. Alef savunma yaparken karşısındaki herif ataktaydı. Arka arkaya attığı yumrukları denk getiremediği için daha da sinirleniyordu. Alef hala daha savunmada kalıyordu. Akıllıca bir savunması vardı.
Gardını asla indirmeyişini ve hızlı hareketlerini yüreğim ağzımda izliyordum. Adam bu sefer bir tekme attı ama Alef bacağını tuttuğu gibi kendine çekerek çenesine yumruğunu geçirdi adamın. Dengesini ayağını havaya kaldırarak yok etmesi onu düşürmesi için işine gelmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Alef | Texting
Genç KurguEla: Ruh hastası mısın sen, ne diye kafa atıyorsun çocuğa ? Alef: Ruhu'na hasta olduğum doğru Alef: ve o it çok fena asabımı bozdu Ela yazıyor Görüldü Alef: Sana ne demiştim kaçak ? Alef: Sen bana bir adım atsan ben sana bir nefes uzaktayım