9. Bölüm

44.4K 2.9K 956
                                    



9. Bölüm | Kaçak


Alef geldikten sonra ortam daha hareketli hale gelmişti. Bizimkiler hafif çakır keyif olmuş kıpır kıpır bir ruh haline bürünmüşlerdi.

Menekşe kolumdan çekiştirip "Dans edelim biraz" diye locadan uzaklaştırdı bizi. Rüveyda'yı da yanımda zorla götürdüm.

İnci zaten dans edenlerin arasına karışmıştı. Yanında Fatih ve Kerem vardı.

Alef ve Kaan ise kös kös oturmaya gelmişlerdi sanırım.

Beni ilgilendirmediğini kendime hatırlatarak ritme ayak uydurdum. Üzerime yapışan mini siyah elbisemin yırtmacı hareketlerimi kısıtlıyordu ama umrumda değildi.

Saçlarım hareketlerimle savrulurken aldığım alkolle karışık kendi şampuanımın kokusu hoşuma gitmişti. Benden gelmeyeceğine emin olduğum sigara kokusu burnuma dolduğunda rahatsız olarak öksürdüm. Başımı kaldırdığım an yabancı bir bedenle karşı karşıya kalmıştım.

Karşımdakinin kim olduğunu bilmiyordum. Ama o beni tanıyor olacak ki "Ela değil mi ?" diye sordu kulağıma eğilerek.

"Tanışıyor muyuz ?"

Açık kumral saçları vardı ve boyu benden çok uzun değildi. Gülümseyerek "Hatırlamamana  biraz üzüldüm" diyerek dibime kadar girdi. Abartmıyorum tek bir adım kalmamıştı aramızda ve arkamda dans ettikçe bana çarpan kız yüzünden gövdelerimiz birbirine değiyordu.

"Nasıl yani ?" Kibarca tebessüm etmekle yetindim.

"Akın ben" diye kendini tanıttı. "Aynı kulüpte oynuyorduk."

"Kulüp mü?"

"Evet, tenis kulübü" dediğinde yalan söylediğini anladım. Çünkü benim tenisle işim olmazdı. Küçücük bir top için o kadar zahmete girmeye ne gerek vardı. Aynı şeyi bocce içinde düşünüyordum. Gereksiz bir sürü kural küçücük pallinoya diğerlerini yaklaştırmak içindi.

"Tenis mi ?" Şeytanlık kanıma karıştı ve saçımı geriye atarak başımı ona doğru yükselttim. "Birkaç yerde oynamıştım. Ah demek, takım arkadaşı sayılırız."

Yemi yuttuğum için olsa gerek keyiflendi. Hatta bir eli az önce omzumun gerisine gittiğim saçlarıma uzandı ki dokunamadan elini geri çekti.

Ne olduğunu anlayamadan şaşkınlıkla bakarken  arkamdaki varlığını hissettim. Başta kokusu sonra sırtıma dayanan göğsü beni kendine hapsetmişti iki saniye içinde.

Alef.

Başımı yana çevirdiğimde boynuma eğilip beni titreten bir buse kondurdu. "Bebeğim, arkadaş kim ?"

Kemikli eli belime dolanıp beni kendine yapıştırmıştı.

Her şey hepsi çok çok fazlaydı.

"Alef" dedim mırıltıyla.

Dudaklarını tenime sürterek aklımı kaybetmeme sebep oldu.

Karşımdaki adını bilmediğim çocuk "Alef" dedi gözlerini kısarak. Pekâlâ, ikimizi de nereden tanıyordu bu çocuk? "Bebeğim mi, siz birlikte misiniz?"

Bakışları bana yöneldiğinde Alef'in diğer eli çocuğun omzunu kavradı. "Yeterince açık değil mi birader?"

"Ben bilmiyordum abi kusura bakma" Bir baş selamı verip yanımızdan uzaklaşana kadar herhangi bir tepki verememiştim. Alef'in elinin hala belimde beni kendine mahkum ettiğini fark ettiğimde elini iterek ondan tarafa döndüm.

Alef | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin