Parla hilal ve yıldızım
Parla beyaz ve kırmızımTürk'ün yolu Cumhuriyet
Parla 100 yaşındasın..!&
Merhaba, Cumhuriyetin çocukları, ne hissediyorsunuz tam şu an mesela ?
Ben öyle mutlu, umutlu ve öylesine gururluyum ki... İçim buruk yalan değil. Siyaset konuşurum konuşmasına, çekincem de yok bu konuda. Sadece bu kadar özel bir geceyi can sıkıcı bazı konularla kirletmek, lekelemek istemiyorum. Cumhuriyetin 100. yılına gölge düşürmek yakışmaz bize.
Neden buradayım ? Çünkü burası benim en özgür alanım. Bu kitap bu satırlar hepsi benim, ben neysem zihnimin içinde ne varsa bu hesap hepsinin yansıması.
Bu gece bizim emanetimize sahip çıkışımızın 100. yılı. Bu gece Cumhuriyetin yüzyılı... Türk olmak başka milletten olmaya benzemez. Tarihin hiçbir köşesinde bunca kedere, savaşa, mücadeleye ve çeşitli yozlaşma tehlikesi ile iç çatışmalara şahit olmuş; şahit olduklarının nezdinde kenetlenmiş vatan uğruna çekilen acının bile meftunu olmuş bir millet yoktur. Bu millet öyle bir millet ki en büyük sevinci de en büyük kederi de yine vatan sevdasından dem vurur.
Son birkaç senedir benim güzelim memleketimin göz yaşı dinmiyor. Halkımda nice eve ekmek girmiyor nice analar bebesine bez alacak parayı bulamıyor. Kara şubat var artık kar yağdığında sevinen çocukları kara küstüren, kışına kurban olduğum memleketi soğuğa düşman eden. Enkaz altında yitip giden canlar ve elinden hiçbir şey gelmemiş olan biz yurttaşlar... Devletin girmediği Hatay'a girmek için , dokunmadığı köylere dokunabilmek için, sattığı çadıra iki depremzede sığdırabilmek için kendini paralayan yurttaşlar.
Bu millet tarihte de kendi yaralarını kendi sardı bugünde bu böyle.
Birkaç gün önce Kyk'da vefat eden gencecik bir kadın var bu gece cumhuriyetin 100. yılına tanık olamadan can veren. Bu satırları yazdığım Kyk yurdumun odasında bundan bahsetmek öyle zor ki benim için.
Kız kardeşiniz mi diye soranı var bu ülkede. Biliyorum zor sevmesi, biliyorum zor sindirmesi. Hala bu kadar gözlerini kapatan halkına sahip çıkması çok zor. Biliyorum kolay geliyor, yurt dışına gitmesi. Biliyorum hak ediyoruz daha iyisini.
Ancak Norm Ender'in dediği gibi: Bizim bu gök deniz...
Bırakıp gidecek miyiz ?
Bu Cumhuriyet bizim emanetimiz. 100. yılına şahit olduğumuz emanete öyle bir sahip çıkmalıyız ki sonraki yüzyılını kutlasın torunlarımız bizim gibi. Bizler Atatürk çocuklarıyız, okullarda okutulması yasaklanınca unutulur sandıkları andımızı unuttuk mu ?
Unutmayız!
Atamın açtığı yolda gösterdiği hedefe durmadan yürüyeceğimize ant içmedik mi ? Varlığımız artık Türk varlığına armağan değil mi ?
Herkesin ağzından duyuyorum gideceğim yurt dışına şöyle kurtulacağım bu düzenden böyle yaşayacağım özgürce diye... Bazen bende kendimi aynı şekilde isyan ederken buluyorum. Sonra öyle ağrıma gidiyor ki bu durum.
Biz bu ülkenin geleceğiyiz. Bizim ne pes etmeye ne de vazgeçmeye hakkımız var. Düzeltilmesi gerekeni düzeltmek bize kalmış. Unutulanı hatırlatması bize kalmış. Sahip çıkılmayana sahip çıkacak olan yine biziz.
Okumak güzel şey. Buraya girelim. kafamızı dağıtalım. Yazıp kendimizi, derdimizi anlatalım. Konuşalım, anlaşalım bazen tartışalım. Ama unutmayın kaçmak yalnızca korkaklara layıktır.
Hiçbir millete özenmeyin. Hiçbir milleti kendi milletinizden üstte görmeyin.
Her zaman en çok kendi değerinizi bilin ki kanımızla kazandığımız hürriyeti hak edelim.
Gece gece siyaset yapmayacağım dedikten sonra yazdıklarım dkfnkfm. Her neyse ben derdimi size anlattığımı düşünüyorum. Burası sadece gırgır şamata yeri değil. Benim için hiç olmadı. Saygı nedir bilmeyenler olacaktır diye söylüyorum. 800k olduk. Çok güzel büyüdük ve büyümeye devam ediyoruz. Aranızda henüz ortaokulda, lisenin başında olanlarınız vardır mutlaka. Bunları yazmamın asıl sebebi de budur. Hayata olan tüm bakış açınızın şekillenmeye başladığı yaşlarda olabilirsiniz. Çok zor durumda olan ve her geçen gün biraz daha fazlasını yaşayan ülkenin stresini kaldırmakta zorlanacaksınız elbette. Sizden dileğim kendimden de olduğu gibi bize bırakılan emanete en iyi şekilde sahip çıkmaktır.
Türk'e durmak yaraşmaz. Türk önde, Türk ileri!
( bu yazıya gelip özel bölüm soran olursa çok ciddiyim engellerim, zira o kadar gelişmemiş bir zihniyetin beni okumaması kayıp değil kazançtan sayılır )
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Alef | Texting
Teen FictionEla: Ruh hastası mısın sen, ne diye kafa atıyorsun çocuğa ? Alef: Ruhu'na hasta olduğum doğru Alef: ve o it çok fena asabımı bozdu Ela yazıyor Görüldü Alef: Sana ne demiştim kaçak ? Alef: Sen bana bir adım atsan ben sana bir nefes uzaktayım