58. bölüm düzenleme sırasında kaldırılmıştır buradan okumaya devam edebilirsiniz. 💕59. Bölüm | Söz Konusu Sen
Olunca Kontrolsüzüm"Dalga mı geçiyorsunuz ?"
"Hayır" dedi Nesrin kendince eğleniyordu hayretimle. "Asıl sen dalga geçiyor olmalısın. Sevgilinin doğum gününden nasıl haberin olmaz ?"
Yeterince gergin değilmişim gibi üzerine atlayacak kadar kontrolsüz hissettim bu sözünden sonra kendimi.
Burada ne mi dönüyordu?
Alef'in bugün doğum günüydü. Doğrusu öyleymiş çünkü benim bundan az önce sınıf grubuna atılan mesajla haberim olmuştu. Alef'in şu pek haz etmediğim okuldaki popüler tayfası ona sürpriz doğum günü hazırlamış.
Bana haber verme gereği asla duymadan...
Buna delirmiştim. Alef'e de kızgındım. İnsan doğum günü yaklaşınca laf arasında bile söylemez miydi ? Aptal durumuna düşmüş gibi hissediyordum şu an.
Alp'i arayıp bu saçmalıktan haberi olup olmadığını sorduğumda ilk sorusu "Alef'e haber verdiler mi ?" olmuştu.
Onu aradıklarını ve bir bahaneyle buraya çağırdıklarını söylediğimde küfür edip kapatmasından ne anlamam gerektiğini bilmiyordum.
Volta atma isteğime zar zor engel olup bir sandalye çekip üzerine çantamı bıraktım.
"Bu tarz bir organizasyondan beni son dakika haberdar etmek hangi sivri zekanın fikriydi?"
"Bu fikri bize senin vermen gerekirdi yalnız tatlım.." dedi adını hatırlamadığım kızın teki.
"Hadi ya" Alayla yaklaştım. "Seni mi çağırırdım sence sevgilimin doğum gününe ?"
"Biz arkadaşız elbette çağıracaktın." Omuz silkti. Sabırla derin nefesler aldım ve aynı onun gibi "Alef'in arkadaşı olduğuna seni ikna eden ne oldu ?" diye sordum sesimi incelterek.
Onu taklit etmem hoşuna gitmedi. O yüzden daha çok taklit etmek adına bir parmağımı saçıma doladım ve dudaklarımı büzdüm. "Yoksa her sabah ona aldığın kekleri çöp kovasına değil de sırama bıraktığı için mi arkadaş olduğunuzu düşündün ? " Güldüm kendi kendime. "Yoksa sen konuşurken telefonla ilgilenen ve söylediklerini asla duymayıp hiçbir buluşma davetini kabul etmeyen birisini arkadaştan mı sayıyorsun..?" Elimi omzuna koydum teselli vermek ister gibi. "Ah en kötüsünü unuttum. Arada adını bile hatırlamayıp bana soruyordu. Sahi senin adın neydi ?"
Kötü gelene iyi gidecek kadar melek değildim. Aksine bana bir kere taaruz başlatana tüm cephaneliğimi boşaltana kadar geriye çekilmeyi aklımın ucundan dahi geçirmezdim.
Arkadaş olsalardı saygı duyardım. Kendi değerini bilseydi saygı duyardım. Bana sanki sevgilimle benden daha yakınmış gibi davranmasaydı ona saygı duyardım. Ne yapar eder en zıttım karaktere bile saygı duyacak bir sebep isteyince bulurdum. Bu kıza bulamıyorum.
Sadece bu kız değil, diğerleri de benim için tamamen önemsizdi. Arkadaşlıkları sahte geliyordu.
İnanmadığım bir şeye saygı göstermezdim.
"Alef buraya geliyor." dedi biri heyecanla ve diğerleri hemen mekanın önünde saçma bir karşılama işine giriştiler. Herkes bir ağızdan "Doğum günün kutlu olsun," diye bağırırken aptal gibi kaldım arkada.
Daha ne kadar kötüleşebilirdi?
Dediğim an daha da kötüleşti...
Alef doğum günü kutlamasına geldiğini anlayınca delirdi. Kelimenin tam anlamıyla beni bile fark etmeden "Bu kimin başının altından çıktı lan ?" diye bağırmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Alef | Texting
Novela JuvenilEla: Ruh hastası mısın sen, ne diye kafa atıyorsun çocuğa ? Alef: Ruhu'na hasta olduğum doğru Alef: ve o it çok fena asabımı bozdu Ela yazıyor Görüldü Alef: Sana ne demiştim kaçak ? Alef: Sen bana bir adım atsan ben sana bir nefes uzaktayım