2. Bölüm

58K 3K 1.4K
                                    





2. Bölüm | Kek

Sıramın üzerine öylesine bir şeyler karalıyordum. Kaan ve Kerem içeri hayvan gibi girmişler ve doğruca benim sırama ilerlemişlerdi.

"Ela" dedi Kaan bir şey yumurtlamaya geldiği belliydi. "Sana da bilet aldım güzelim. Gelmek zorundasın."

"Ne bileti ?" diye sordum korkarak.

Kerem sırama oturmuş kolunu omzuma atmıştı. "Balon kanka ya, uçan balon."

"Ne balonu ya ?" Gözlerimi kıstım başımı yine Kaan'a çevirerek. "Gelmiyorum ki ben Nevşehir'e."

Kaan kafasını iki yana salladı. "Hayır, geliyorsun. Araştırmanı öneririm."

Delirecektim bunların arasında bir gün.

İnci sohbetimizi elf kulaklarıyla sınıfın diğer ucundan duymuştu. "Ay bırakın ya gelmesin istemiyorsa."

Bu kızın her olaya karışması hiç hoşuma gitmiyordu. Ders boştu ve sınıfta tek tük insan vardı.

"İnci" dedim sakince. "Geldiğin yoldan geri git."

"Gitmezsem ne yapacaksın prenses ? Dövecek misin birde beni ?" Bana prenses diyordu ama göründüğüm kadar hanımefendi değildim. Babamın kızıydım ben, kendimi savunmayı elbette biliyordum. Sadece şimdiye kadar o raddeye beni getiren bir olay olmamıştı bu okulda. İnci ise sanırım beni fazla dirayetsiz görüyordu ve sürekli bana oynuyordu. Sebebini anlayamadığım bir nefreti vardı bana karşı.

"Gerilmeyelim güzellerim" Kerem gevşek gevşek konuşuyordu. Omzundaki elini iterek uzaklaştım.

"Üşüştünüz tepeme kendi sıranıza gitsenize."

Kaan "Olmaz" dedi hemen. "Sen geliyor musun geziye ondan haber ver." Bazen çok ısrarcı oluyorlardı ve ben ısrarcılığı hiç sevmezdim.

"Kaan birader,"

Sınıftaki gürültüyü kesen duvar kenarında en arka sıradan gelen sesti. Herkes sesin sahibine döndüğünde "Sessiz olun biraz" dedi Alef.

Normalde olsa bu ikisi birinin lafıyla hareket etmeyi bırak olayı büyütür kavga çıkarırlardı. Ancak ne Kaan ne Kerem Alef'e ağzını açıp bir laf edebiliyordu.

Sinir bozucu.

Yanımdakilerden kurtulmak istediğim halde elindeki kitabını işaret ettim. "Sen kitabına dönsene."

Bana soğuk ve anlamsız bir şekilde bakmakla yetindi. Hemen sonra kulağına kulaklığını takmış dış dünyadan soyutlanmıştı.

Sevimsiz.

"Sizde geçin yerinize" dedim Kerem'i sıradan iterek.

"Aman da aman kızmış mı benim prensesim" Ayağa kalkarken burnumu sıkıştırdığı eline vurdum. Nihayet hepsini başımdan savmıştım.

Sınıftaki herkes garip bir şekilde çok yakındı. Herkes birbiriyle anlaşıyordu ve fazla laubalilerdi. Ben ise insanlarla yakın olmaktan hoşlanmazdım pek. Ayak uyduramıyordum o yüzden samimiyetlerine ve sınıfta göze batıyordum.

Alef | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin