54. Bölüm | Sakın Acıma Şu Çocuğa
Bedenimi saran elbisenin içinde kendimi güzel hissediyordum. Aynadaki aksimi dikkatle incelerken arkamda kalan gözlerin hayranlık dolu bakışlarını fark ettim aynanın yansımasından.
"Çok yakıştı" dedi Alef beni öldürmek ister gibi o bakışlarını üzerimden çekmeden. "Su gibisin be yavrum."
"Gerçekten çok güzel oldunuz hanımefendi." Benimle ilgilenen görevli hanımefendiye gülümsedim.
"Bir önceki mi yoksa bu mu ?" diye sordum ikisinin de fikrini bilmek isteyerek.
"Hepsi çok yakıştı ama bu tam üzerinize göre sanki" dedi kadın. Aynı fikirdeydik. Alef arkamdan yaklaşıp belime sarıldı ve aynadan bana göz kırptı.
"Her seferinde bir kez daha aşık oldum. Benden bir seçim yapmamı isteme."
Utanarak bakışlarımı kaçırdım ama karnımın üzerindeki elini sıkı sıkı tuttum. Bana öyle iyi geliyordu ki varlığı onsuz nasıl yaşadığımı bana unutturmuştu. Sanki biz tanışmadan önce ben diye bir şey yoktu. Ya da artık o çok eskide kalmış kız büyümüş bir adama aşık olmuş genç bir kadına dönüşmüştü.
Aşk insanı büyütüyordu.
Hala bir şekere bir çikolataya tav olur üzerimde ayıcıklı pijamalarla uyurdum, en renkli ojeleri almak ister saçımı iki yandan ördüğümde çiçekli küpeler takardım. Dışarıdan olgun görünen bir bedenim yoktu, yüzüm desen her daim biraz yaşımı ufak gösteriyordu.
Yine de Alef hayatıma girene kadar hissettiğim gibi küçük bir kız çocuğu olarak görmüyorum kendimi.
Genç bir kadın gibi hissediyordum ve bunun giydiklerimle, zevk aldığım şeylerle hiçbir alakası yoktu. Hiçbir zaman olmamıştı. Yetişkin olmak çocuk ruhunu kaybetmek değil farklı bir bakış açısı edinmekti hayata karşı.
Tüm bunları deneyimledikçe aslında ne kadar körpe bir ruh, taze bir nefes olduğumu ve dünyanın hakim olduğum kadarının yalnızca detaylardan ibaret olduğunu kavrıyordum.
Üzerimdeki pembe yırtmaçlı uzun elbisenin dokusunda gezdirdim elimin içini. Saten kumaş öyle bir parlıyordu ki aydınlatmada bu görüntüye bayılmıştım.
"Yine de bunu sen seçmiştin" dedim gülerek. Gerçekten de ben kabindeyken bulup getirmişti bu elbiseyi. "Bence bu olsun."
Alef boynumdan öptü yavaşça. "Olsun bebeğim, mis gibisin her halinle; yetmiyor gibi birde tüm gece bu halinle sına beni. Sakın acıma şu çocuğa tamam mı?"
Şebekliğine kahkahlarla gülerken elbisenin fiyat etiketini çevirdim yakalayıp. Gördüğüm bol sıfırlı sayı gülüşümü sildi.
"Oha" dedim bariz bir şaşkınlıkla. "Kaç bin lira ?"
"On bin lira efendim, piyasadaki abiye fiyatları için ideal bir fiyat." diye açıkladı kadın.
Ama benim için değil hanımefendi hiç değil.
"Etiketine bakmadan mı getirdin sen bunu?" dedim Alef'e sataşarak. Elbiseyi çıkarmadan önce biraz onunla uğraşmaktan zarar mı gelirdi ?
"Yeni kulübün teklifini kabul ettim ya hani. İkramiye verdiler. Hadi alalım bunu boşver parasını."
"O parayı benim için harcamayacaksın." Çattığım kaşlarımın ortasından öptü. "Ha senin için harcamışım ha benim için ne fark eder ?"
"Alef" dedim sabırla. "Ben babam dışında kimsenin parasını harcamadım. Ekonomik özgürlüğüm olduğu vakit babamın parasına da elimi sürmeyeceğim. Boşuna konuşma hayatım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Alef | Texting
Teen FictionEla: Ruh hastası mısın sen, ne diye kafa atıyorsun çocuğa ? Alef: Ruhu'na hasta olduğum doğru Alef: ve o it çok fena asabımı bozdu Ela yazıyor Görüldü Alef: Sana ne demiştim kaçak ? Alef: Sen bana bir adım atsan ben sana bir nefes uzaktayım