24. Bölüm 🥀

174 12 24
                                    

Bölüm Şarkısı: Yavuz Çetin ~Benimle Uçmak İster misin?

Yorumlarınızı eksik etmeyiniz. İyi okumalar!

Bölüm 24: Kanlı Oyunun Yanan Tarafı!

Göğsümün ortasında bir yangın vardı. Biçare etrafa kıvılcımları bir kar tanesi gibi serpişiyordu. Her defasında, inanır mısınız her defasında bu kez daha da fazla canım yanamaz, bir kere öldüm zaten bir daha ölemem ki, dediğim yerden vuruluyordum. Öylece yanmak yetmiyordu bu kalbe. Daha çok ıstırap çekmek istiyordu. Yanmak, yan yana kavrulmak, kavrulduğu yerden tekrardan alev almak istiyordu. Yanacak bir canım kalmamıştı ki neden daha da kavrulmak istiyordu? Ben, neden düştüğüm bu girdaptan kurtulamıyordum?

Belki de bu intikam oyununa hiç sürüklenmemeliydim? Belki de bana dayatılan şeye meydan okumalı ve ardıma bile bakmadan kaçmalıydım? Olmadı... Başaramadım. Kaçmak istediğimi yere tutunarak yaşamın bir köşesinde iz bırakanlardan olmuştum. Yaşamak için ölü birinin acısına tutunmuştum. Ölü biri... Ölümüyle hepimizi ölü birine çeviren o ölü ruh...

Lisa'm...

Benim Tanrı'ya sunduğum bütün yeminlerim...

Onun göçüp gittiği bir dünya olsa da benim gönlümde yuva kurmaya devam ediyordu. Hatta öyle ki her geçen anda yerini daha da sağlamlaştırıyordu. Dünyadan göçüp benim gönlüme yerleşmiş; beni öldürmüş, kalbim tamamen ona ait olmuştu.

Duvarın kenarına gizlenmiş her katilin cinayet yerine döneceği gibi yine burada katili bekliyordum. Herkesten önce Korhan ile gelmiş benim zorumla bir duvar kenarının ardına saklanmıştık. Merak ediyordum... Merak ediyordum, Lisa'nın öldüğü yere geldikleri vakit göğüslerinde bir delik açılacak mıydı? Beni her gün öldüren acı, onların göğsüne bir kıvılcım sıçratmıştı. Göğsümde açılan delikten akan irin, onların da göğsüne sirayet edebilmiş miydi?

Dolu gözlerimin ardından barın önünde duran araca baktım. Ardı ardına Hüsrev, Bulem ve Baybars inmişti arabadan. Göğsüm anın büyük acısıyla hızla inip kalkmaya başlamıştı. Korkuyordum... Ben çok korkuyordum! Öyle çok korkuyordum ki ayakta kalmak benim için artık çok zordu. Hem onlardan biri olmasından korkuyordum hem de bir yabancı olmasından korkuyordum. Hem her gün yüzüne bakıp ona gülümsediğim için korkuyordum hem de ulaşamamaktan korkuyordum. İkililiğin getirdiği korku kekremsi bir tat bırakıyordu.

Hüsrev dalgın bakışlarla önüne bakıp yürürken Bulem çok kısacık bir an duraksayıp öylece boş gözlerle etrafına bakındı. Beni görmeyeceğini bilsem de huzursuz hissetmiştim kendimi. Ardından sanki şüpheyle etrafa bakan o değilmiş gibi yürümeye devam etmişti. Tam bu esnada diğerlerinin aksine yavaş adımlarla yürüyüp geride kalan Baybars'a gözüm takıldı.

Kafasını sola çevirip öylece elleri cebinde bir şekilde duraksayıp kaldı. Yüzünün solgun ifadesi, gözlerinin doluluğu bana bir şeyleri ifade ediyordu ve ben bunu artık kaldıramıyordum. Elimi yasladığım duvara mümkünmüş gibi tırnaklarımı geçirmeye başladım. Parmaklarımın ucunu aleve basmışım gibi hissetmeme rağmen yüreğimin yarasından bedenimin acısını kifayetsiz kalıyordu.

Kafasını hafifçe eğip çöp konteynerine doğru içli bir bakış atınca boşta kalan elimi kaldırıp dudaklarımın üzerine örttüm. Çenem zangır zangır titrerken gözümden çoktan yaşlar süzülmeye başlamıştı. Benim gönlümde büyütüp çiçek açtırdığım kızın ölüm yeri burasıydı, katilini de buradaki kişilerden birisiydi.

Dayanamıyordum... Ben göğsümde açılmış bu yaraya alışamıyordum! Delirecek gibi hissediyordum.

Flashback...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 10, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Leyl ve HarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin