Sabah en sevdiğim sesle uyandım alarm sesiyle, iş için kurduğum alarmımı kapatıp, yataktan çıktım dün direkt yatağa kendimi attığım için nerede neyin olduğunu bilmiyordum, odada kısa bir turlama yapıp banyoya girdim, galiba burası misafir odasıydı çünkü sade beyaz renk döşenmiş, çift kişilik yatak ve bize göre büyük ama bu zenginlere göre küçük bir dolap vardı, ayreten odada bir giyinme odası ve banyoda vardı.
Duş aldıktan sonra boşaltmadığım vailizimden siyah kot pantolonumu, üzerineyse beyaz tişört giyip tişortu pantolonumu içine koydun son olarksa Rüzgarın siyah kırmızı kareli gömleğini giyip odadan çıktım, zaten saçlarımı hep aynı yapardım kavga mavga olursa ele dolaşmasın diye.
Basamaklardan inereken ergen veletle karşılaştım,
"Bende seni çağırımaya geliyordum kahvatı bahçede" dedi ve gitti.
Öküz insan bir 'günaydın' der, hayvan işte ne beklersin aman boş ver zaten onlar demezse sende deme gittsin.
Bahçeye geçip masanın en sonununa oturdum sol tarfımda ergen karşımda taş, taşın yanlarında ise avukat ve Ilgaz, Ergen'in diğer tarafında ise Mirza, baş köşelerde ise bio anam ve babam oturuyordu.
"Günaydın kızım" dedi Asya hanım.
Bende kafamı sallayarak karşılık verdim, ardından Cevher beyde.
"Günaydın kızım" dedi
Bu sefer bende ayağı kalkıp
"Cümleten herkese günaydın" diyip oturdum
Ne yani elli kere günaydın günaydın mı diyicez
Cevher beyin afiyet olsun demesiyle başladık demek isterdim ama bunlar yemek yemiyor, beklemekten sıkılıp besmele çekip yemeye başladım.
"Acaba sizin huyunuzmu yiyeceklerle bakışmak ne yani yesenize ne bekliyorsunuz" dedim
Haklıyım yani ne bu sofraya oturmuş yemeklerle bakışıyoruz, Hint dizisi mi çekiyoruz AMK.
"Kızım bizim sana söylememediğimiz ufak bir bilgide var" dedi Cevher bey.
Çayımı içerken söylemesi için başımla onay verdim
Onay istemediki , söyleyeceğini bildirdi
Ayy sen ne sivri dilisin Allahtan iç sesimsin, yoksa üçünçü dünya savaşı çıkardı,
Sen kimseyi umursamayınca ben delleniyirum
Asill hedefum edur da uşağum
Töbe töbe iç sesimle Karadeniz şivesi yapıyorum, Allah'ım sen aklıma mukayyet ol.
Yok ki
İç sesimize nasıl göz deviririz söyler misiniz?
"Biz Urfa'da yaşıyoruz üç günede Urfa'ya dönüyoruz"
"İyi iyi,iyi yolculuklar size" dedim, sonradan aklıma dank eden şeyle ağzımdaki çayı karşımda oturan Yamaçın üstüne püskürttüm.
Hass**tir, Urfalıyız ne demek lan
Urfalıyam ezelden urfalıyam ezelden.. deli deli lililili
İç sesim zılgıt çekmedide demem artık.
"Ne demek Urfalıyız, Urfalıysanız benim buradaki hastanede nasıl karıştırdınız" dedim haklı olarak.
Ne yani sırf beni doğmak için İzmir'e gelmediler ya, çünkü doğum bilgim buradaki hastane olarak görünüyor,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ACININ BEDENİ (DEĞİŞİM) /Gerçek Ailem Kurgusu
Teen Fiction~Sessiz çığlıklarınında boğulan bir kız, küçük bir kız. Hayır!! Kitabımın karakteri değil, bu kız benim, bu kitabı yazan kızın sessiz çığlıkları. Sesiz çığlıklarınında boğulan birinin hayal dünyasında ki yaşattığı küçük bir hikaye. Nefesimin kes...