~keyifli okumalar...❤️
...
"Umut uyansana, okula geç kalcaz."
Annesinin ölümünden beri gece geç saatlere kadar karanlıkta durup ağlayan, güneş doğunca uykuya dalıp iki saat uyuyup uyanan Umutu uyandırmaya çalışıyordum.
Aslında uyandırmazdım ama bügün onun yıllar sonra ilk okul günüydü.
Yine beni şaşırtmadı, şişmiş gözler, gün ve gün süzülen bir bedenle uyandı Umut.
"GÜNAYDIN UYKUCUĞĞĞĞ"
Her şeye rağmen olabildiğince neşeyle gülümsedim, halamın ölümünden bir ay geçti bu bir ayda çok şey değişti, en başta Umut.
"Günaydın" dedi ruhsuz bir şekilde ve banyoya gitti.
Umut banyodayken bende yatağı topluyordum, şaşırdınız mı?
Benlik bir hareket değil evet bu, ben kim birinin uyuduğu yatağı toplamak kim derdim bende ama insan kendinden küçük birinin sorumluluğunu üzerinde hissedince yaparmış, halamın ölümden sonra umutu ikinci kardeşim yerine koymuştum, ona olabildiğince annelik,ablalık yapmaya çalışıyordum.
Çünkü onun tek dayanağı annesi artık yoktu...
Umut hazır bir şekilde banyodan çıkınca,yatağa yastığı koyup doğruldum.
"Hazırsan inelim kahvaltıya."
Umut sessizce başını sallayınca ilk ben ardımdan kendisi odandan çıktı.
Merdivenlerden inip, daha önce hazırladığım kahvaltı sofrasındaki boş bardaklara çay doldurdum.
Umut masaya geçince karşısındaki sandalyeyi çekip ben oturdum.
En güzel yeteneklerimle hazırladığım omletin bir parçasını umutun tabağına diğerinde kendi tabağıma alıp yemeye başladım.
Umutun tabakla 1970'li yıllardaki dayıların sevgililerine baktığı gibi baktığını görünce aralarındaki aşkı çırtlak sesimle böldüm.
"LAN YESENE OMLETİ NE AŞK YAŞIYORSUN!!"
ÖHM ÖHM, bağırmıyorum sakiniz.
Umut yemeğe başlamadan bana baktı.
"Ravza artık bu evden gitmen gerek." dedi çekingen bir sesle.
"Biliyorum."
Umut şaşırmış bir şekilde baktı bana.
"Yanlış anlama ama ev be-"
"Umut rahat ol i, biliyorum ev senin değil ve ben Ateşle konuştum o gelince ben gidiyorum, sıkıntı yok."
Umut rahat bir nefes alıp kahvaltı yapmaya devam etti.
Evet Hacer halamın ölümünden sonra Umutu benim kaldığım eve almak istemiştim, hatta bunu yıllardır yok olan Cevheroğulları demişti ama Umut kabul etmemişti yıllardır annesine bunları yaşatan, yaşamasına sesiz kalan insanlarla kalmasını beklemiyordum zaten. Sedat oğlunu yanına almak istemişti hatta defalarca konuşmuşlardı ama son konuşmadan sonra Sedat çıkıp gitmişti ve Umut kalmıştı, sonra birden Ateş ortaya çıkıp benim evde kalacak demişti.
O günden sonra Ateşin evinde ikimiz kalıyorduk, Umut yalnız kalmasın ve kendini azda olsa toparlasın diye Ateş ikimiz tek bırakmıştı ama bügün artık eve geliyordu, bende eve dönecektim.
Rüzgar ise annesi ve kız kardeşi ile burda ev tutmuşlardı, eskiye göre aramıza mesafe girmişti, bu kadar yakınımda aynı şehirde olmamız rağmen birbirimize kilometrelerce uzaktaymış gibi hissediyorum, galiba artık Rüzgar benim ailem olmuyor...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ACININ BEDENİ (DEĞİŞİM) /Gerçek Ailem Kurgusu
Teen Fiction~Sessiz çığlıklarınında boğulan bir kız, küçük bir kız. Hayır!! Kitabımın karakteri değil, bu kız benim, bu kitabı yazan kızın sessiz çığlıkları. Sesiz çığlıklarınında boğulan birinin hayal dünyasında ki yaşattığı küçük bir hikaye. Nefesimin kes...