24 | Büyü işe yarıyor çünkü ben, sensiz deliriyorum.
"Taehyung!" Taehyung açılmamakta ısrarcı gözlerini zor bela açtığında ikinci kez ismini duymuştu. "Taehyung!" Hoseok'tu. Ona seslenen Hoseok'tu. Üzerindeki yorganı itip yataktan çıktığında çıplak ayakları soğuk zemine değse de alfa bedenini pek etkilememişti.
Uzun penceresine ilerlediğinde bahçenin içindeki bedeni görmesiyle yutkundu. Yalnız da değildi. Sırtı dönük iki bedeni gördüğünde kaşları çatıldı. Dikkat kesildiğinde bir iki metre ötedeki bir diğer bedeni de görmüştü. O uyurken nasıl bir kaos çıkmıştı?
Aldığı uyku hapları buraya kadardı işte. Hoseok'un ona bir bağırmasıyla derin uykusundan uyanıveriyordu. Henüz öfkesinin dinmediği bedeni görmek istiyor sayılmazdı fakat içindeki meraka engel olamıyordu.
Üzerine hiçbir şey almadan, yapılı vücudunu gözler önüne seren çıplak göğsü ve dizleri üstündeki şortuyla önce köşkün alt katına sonra da dış kapısına ulaştı. Derin bir nefes alıp verdikten sonra kapıyı açarak dışarı çıktı.
Aldığı ilaçların etkisiyle daha donuktu tavırları. Aşırı bir tepki verip krize girmeyeceğine güvenmesi bundandı.
Yavaşça Hoseok ve arkası dönük diğer bedenlere yaklaştıkça sesler netleşti. Jimin öfke barındıran ses tonuyla Hoseok'a ithafen konuşuyor, daha doğrusu kovuyordu. "Siktir git, Taehyung'un adını ağzına alma." Hoseok, Jimin'i umursamadan kendilerine yaklaşan Taehyung'a baktığında daha sakin gözüküyordu.
Jimin'in aksine.
Jimin ise onun nereye baktığına aldırmadan öfke dolu cümlelerini söylemeye devam ediyordu. "Mülkümden çıkıp gitmezsen yeminim olsun ki iki ırkı birbirine katarım, Jung Hoseok. Klanını da seni de yerle bir ederim." Hoseok her zamanki gibi Jimin'in tehditlerini görmezden geliyordu. Jimin'in söylediğini çok geçmeden yapan biri olduğunu henüz öğrenmemişti. Öfkesinin sadece sözlerine değil, davranışlarına da yansıttığını anlaması için önce saatler evvel öldürdüğü eski sevgilisinin haberini alması gerekiyordu.
Fakat Hoseok her şeyden habersiz Taehyung'a kendini affetirmek için gelmişti. "Taehyung." Hoseok'un kısık sesiyle Taehyung atmak üzere olduğu adımı atmaktan vazgeçip duraksadı. Sertçe yutkundu. Yeşil irisleri, Hoseok'un kızıllarındaydı. Onu izleyen Seokjin'in keskin bakışlarına rağmen gözlerini vampir sevgilisinden ayırmadı.
Kendinden emin bir adım attığında gözlerindeki duygu seçilemiyordu. Taehyung şu an nasıl hissediyordu?
Jimin'in hemen yanında duran Jungkook hiçbir şey yapmadan öylece olanları izliyor, en ufak bir tensel temasta müdahele etmeye hazır duruyordu. Bunun dışında hiçbir duygu belirtisi barındırmıyordu. Hoseok, Jimin'in yanından geçip Taehyung'a doğru ilerlediğinde safkanın bedenini olduğu yere kilitleyecek şey, Jimin'in dudaklarından döküldü.
"Artık üzülmene gerek yok. Öfke dolu satırlarını kendin gibi küçülttüğün defterine yazmana da." Hoseok, Taehyung'a adımlamayı bırakıp başını Jimin'e çevirdi. Kızıl irisleri öfkeyle parlıyordu. Defterini Moo Ra'ya vermişti. Jimin nasıl bilebilirdi? Moo Ra'dan almış olması gerekiyordu. Gün içinde onunla mı görüşmüştü?
"Arasana, Hoseok." Jimin'in dudakları sinsi bir şekilde kıvrılmıştı. Taehyung kaşlarını çatmış, Jimin'in ne işler çevirdiğini sorguluyordu. En az Hoseok kadar habersizdi o da. Jimin'in kinayeli sözlerine inat Hoseok başını çevirip Taehyung'a baktığında onun da Jimin'in kastettiği şeyi anlamadığını görmüştü.
Konu Moo Ra değildi, olmamalıydı. Fakat Jimin ısrarcıydı. Bir kez daha konuştu. Bir kez daha tahrik etti safkanı. "Senin nefretine daha fazla tahammül edememiştir belki. Bir uçurumun kenarında.." Alay dolu gülüşünden sonra devam etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Evil | Jikook + Vhope
Fanfiction[Askıda] Jungkook, bir kara delikti ve Jimin ona çekilmekten kendini alıkoyamadı. Hoseok, bir uyuşturucuydu ve Taehyung her dakika onun yoksunluğuyla kıvrandı. semekook + semeseok 27.02.22 #2 vampir '15.06.22 #20 hayran kurgu '16.06.22 #32 jikook...