[Askıda]
Jungkook, bir kara delikti ve Jimin ona çekilmekten kendini alıkoyamadı.
Hoseok, bir uyuşturucuydu ve Taehyung her dakika onun yoksunluğuyla kıvrandı.
semekook + semeseok
27.02.22
#2 vampir '15.06.22
#20 hayran kurgu '16.06.22
#32 jikook...
2 | O hep böyle zamanlarda sorun çıkartmaya bayılır.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Etrafta koşuşturan insanlar, balonun yapılacağı salonun boğukluğu, anne ve babasının telaşı. Tüm bunlar Jimin'i germekten öteye gitmiyordu.
Kendisini kutlama yapacakları şatonun hazırlanma odasının içindeki kalabalıktan kurtarmak amacıyla lavaboya ilerledi. Üzerindeki stresi atması gerekiyordu. Ve stresini azaltmasına yardımcı olacak bir sürü kişi vardı etrafında.
Üniversitedeki hayatına bakılırsa Jimin'in onları geri çevirmediğini herkes biliyordu. Yalnızca o kardeşinin aksine birlikte olmanın özel olduğunu düşünüyor ve hâlâ kimseyle o seviyeye kadar ilerlemiyordu.
Lavabonun kapısı hızla açıldı. Bu esnada Jimin yüzünü yıkamış ve kafası eğik bir hâlde ellerini lavabonun kenarına yaslamıştı. Kafasını yavaşça kapının önündeki bedene çevirdi.
"Gerginliğin metrelerce öteden belli oluyor. Kendini kasmaman hakkındaki konuşmalarımız işe yaramıyor demek." Lavabodaki tutuşunu sıkılaştırdı. Karşısındaki beden onu incelemeye başladı.
Henüz hazırlanmaya başlamadığı için üzerinde beyaz bir tişört, altında da deri pantolonu vardı. Her zamanki gibi ayakkabısını şık, hafif topuklu bottan yana seçmişti. Çıplak kollarındaki kasların sıkılığı ve kasılan çenesi gözler önündeydi.
Ve elbette, Taemin onu böyle görmek istemiyordu. Arkasındaki kapıyı hızla kapattı ve kilidini çevirip anahtarı bir köşeye fırlattı. Jimin'e ilerledi.
Jimin de o sırada lavabodan ayrılmış ve kendisine gelen bedene dönmüştü. "Taemin biliyorsun, deniyorum ama kahretsin. Taehyung da burada olacak ve o hep.. O hep böyle zamanlarda sorun çıkartmaya bayılır." Taemin sonunda Jimin'in önüne gelmiş, ilgiyle onu dinliyordu.
Kendisi de Jimin gibi alfaydı. İkisi üniversitenin ilk döneminden beri tanışıyorlardı. O da Jimin gibi bir sürünün lider alfası olmak için eğitim görmüştü. Ve yaklaşık iki ay önce töreni yapılmıştı. Elbette Jimin de katılmıştı.
Onun için her ne kadar ön izleme gibi olsa da kendisi yaşarken her şey çok daha farklıydı.
"Biliyorum. Ama hep ilerisini düşünürsen devam edemezsin, Jimin. Sadece bırak kendini." Ardından karşısındaki bedene konuşma fırsatı tanımadan kendine çekti.
Hızlıydı, çekişinin sertliği dudaklarının birbirine hızla çarpmasına neden olmuştu. Jimin şaşkın gözlerle arkadaşına bakıyordu. Tamam, belki gittikleri partilerde anın heyecanıyla fazla yakın durdukları olmuştu ama hiç öpüşmemişlerdi. Garip hissettiriyordu.
Taemin geri çekildiğinde aralarında fazla mesafe yoktu. Elleri Jimin'in dirseklerine tutunuyordu. Jimin hızla Taemin'i incelemiş ve "Siktir etsene, bu hoşuma gitti." Taemin'i sertçe karşı duvara itti.
