Mahalle

13.9K 700 217
                                    

Medya: Korkut.

Canlar bizim burada kara oğlan lafı esmer olanlardan ziyade yakışıklı olanlara da denir. Kerem'de Korkut'a bu yüzden öyle diyor. Esmer olduğu için değil yani. 😅


Ankara'ya varır varmaz bir kafeye oturdum. Kahvaltı yapıp ne yapmam gerektiğini düşünecektim. Simit ile birlikte çayımı içmeye başladım. Tanıdığım biri vardı burada ama nasıl ulaşacağımı bir türlü bulamıyordum. Ona ulaşırsam en azından kalıcak yer bulabilirdim. Ben böyle kara kara düşünürken sandalyemin çekilmesi ile irkildim.

"Nasıl korktun ama kara oğlan" şaşkın bakışlarım ile öylece baktım ona. Onu yerde ararken gökte bulmuştum. Kendime geldim hemen.

"Kerem sensin demi ?" nasıl şaşırdıysam sesimden bile belli oluyordu. O da bunu fark etmiş olacaktı ki güldü.

"Evet benim kara oğlan'ım. Beni bırak oğlum da seni buraya getiren ne" dedi meraklı ses tonu ile. Gözlerimi kaçırdım. İçimde ki o yarayı anlatsam anlar mıydı bilmem ama anlatırsam daha çok yakacaktı canımı. Derin bir nefes alıp,sahte bir gülümseme kondurdum dudaklarıma.

"Hayatıma yenilik katmak için kardeşim" dedim ve gülümsedim. İnandı mı emin değilim ama başını salladı.

"Peki neden bana geleceğini söylemedin lan." kızgın bakışlarına mahcup bir gülümseme ile karşılık verdim. Unutmuştum onun burada yaşadığını.

"Unuttun demi kara oğlan" sesi alaylı çıkmıştı. Derin bir oh çekip,gülümsedim. Konuşmayacağımı anlamış olmalı ki konuyu değiştirdi.

"Ee anlat bakalım ne yapacaksın burada. Kalacak yerin var mı?" işte benim için sorun olan konu gelmişti. Biraz utansam da  konuşmalıydım.

"Buraya gelirken hiçbir şey düşünmeden geldim. Hâl böyle olunca tabi dışarda kaldım." dedim. Soğumuş olan çatımdan bir yudum içtim. Yüzümü buruşturduktan hemen sonra Kerem,ıslık çalarak garsonu çağırdı. Garson hızlı bir şekilde yanımıza geldi.

"Çayları tazele hemen"dedi. Sesinde ki o otoriter tını ile gülümsedim. Her zaman böyleydi.

"Onu bunu bırakta bende kalıyorsun. Zaten tek başıma yaşıyorum. Yoldaş olursun bana. Burada garson gerek zaten. Seni alırız. Olur mu?" Ben sormadan hemen anlaması beni çok mutlu etmişti. Gülümseyip teşekkür ettim.

"Detayları evde konuşuruz. Kalk hadi gidelim"

........

"Burası benim evim kara oğlan. Küçük falan ama güzeldir. Mahallede güzel. Anlaşırsın hemen."gülümseyip eve baktım. Müstakil küçük bir evdi ama çok şirindi.

"Çok teşekkür ederim Kerem. Yük oldum sana." mahçup bakışlarım ile eve girdim. Kiraya 2 ay sonra ortak olacaktım. Böyle anlaşmıştık.

Bana odamı gösterir göstermez duşa girmiştim. Kerem'de kahve yapacaktı. Mahalle ile ilgili bir şeyler anlatacaktı bana. O yüzden hızlı hızlı banyomu etmiştim. Saçlarımı kurutu,yanına ilerledim.

"Al bakalım kahveni kara oğlan'ım" sürekli bana böyle demesi rahatsız etmekten çok mutlu ediyordu. Kahvemi alıp kısa bir teşekkür ettim.

"Şimdi gelelim asıl konuya"dikkatli bir şekilde baktım.

"Bu mahalle çok sevecen bir yerdir. Herkes birbirini tanır. Yardım eder. Aile gibiyiz burada. Bağrına basarlar. Kendi evlatlarından ayırmazlar." gözlerinde ki o pırıltı benim içimi bile sıcacık yapmıştı. Hep özendiğim komşuluk burada vardı.

"Ama bazı konular da çok ters olurlar.  Karşılarına çıkmak istemezsin. Bir o kadar sevecen olan o mahalle bir anda korkutucu olabilir. Onlara ters bir şey yaparsan gözün yaşına bakmazlar bile." bir anda ürpertici konuşması ile tüm tüylerim diken diken olmuştu.

"Nasıl bir terslik bu Kerem" dedim ve meraklı bakışlarım ile ona baktım.

"Birine sarkıntılık etmek, malını mülkünü göz koymak yani hırsızlık. İftira atmak gibi şeyler"dedi.  Rahatlamıştım. Onlar bende yoktu.

"Neyse ki onlar bende yok" o da gülümsetip omzumu sıktı. Ayağa kalktı.

"Ben gideyim artık kara oğlan'ım. İşler var. Sen dinlen tamam mı?"başımı salladım. Tam gidecekken durdu ve tedirgin bir şekilde bana baktı. Bir anda oluşan bu atmosfer ile şaşırdım.

"Sakın dışarı çıkma olur mu? Yabancı birilerini sevmezler. Bugün söz merasimi var mahallede orada tanıştıracağım seni. O zamana kadar çıkma sakın."

"Tamam merak etme. Uyumak istiyorum zaten"gülümsedi ve kıvırcık saçlarımı karıştırdı.

"Rahat bırak saçımı Kerem" elini vurduktan sonra bıraktı.

"Ha bu arada bir şeyi unuttum." Ne anlamında başımı salladım.

"Buranın sevmediği en önemli şey katil damgası. Burada yaşayan bir abi var. Mahallenin abisi. Ona bulaşmak hiç istemezsin. Saydıklarımdan biri varsa onun gözüne gözükme bile" kulağımda sadece o ses vardı. 'katil damgası' Bütün vücudum kaskatı bir şekilde kalmıştı. Öylece donmuş bir şekilde kaldım. Kulağıma gelen sesler bana çok uzaktı. Sadece birer uğultu sesi vardı. O sırada beni bu döngüden çıkaran bir gürültü koptu. İrkildim ve başımı gürültünün geldiği yere baktım. Pencere un ufak olmuştu. Kerem ise kendini başka yere atmış,şok olmuş bir şekilde cama bakıyordu. İkimizde ne olduğu anlayamadığımız için sadece bakıyorduk. O sırada güçlü bir ses duyuldu.

"Kerem çık lan dışarı"bakışlarımı Kerem'e çevirdim. O da bana baktı.

"Bu Devrim abi. Sana anlattığım kişi" dedi ve cama ilerledi. Bende onun arkasından gittim. İyi de Kerem ne yapmış olabilirdi.

"Buyur abi."dedi sesi titremişti. Korktuğu çok belli idi. Ben de biraz yaklaştım cama. Konuşan kişiyi baktığımda onun ile göz göze geldik. İçimde oluşan o garip his ile yutkundum. Bakışlarından bile güçlülük akan bu adam bakışlarını çekti benden. Ne zaman tuttuğumu bilmediğim nefesimi dışarı verdim. Adam iki dakika da mahvetmişti beni.

"Kerem severim seni bilirsin. Bu zamana kadar da bir kusurunu görmedik eyvallah." Dedi. Sesi çok sert bir o kadarsa sinirliydi. Kerem ise başını salladı. Dilini yutmuştu sanki.

"Şimdi söyle de bunu neden mahalleye aldın?" Bunu derken beni kastetmişti. Öyle bir sinirle söylemişti ki öl dese ölürdü insan. Yabancı olduğum için sorun çıkarmıştı belli.

"Az daha bekleseydin cevabını alırdın be adam. Cama kırmakta neyin nesi dağdan inme ayı"dayanamamıştım. Kerem hemen ağzımı kapattı. Ne var gibisinden başımı salladım. Gelip konuşabilirdi.

"Lan sen kime dağ ayısı diyorsun  yavşak" Yanında ki bücürük atıldı lafa. Ağzımda ki eli çektim. Kahkaha attıktan sonra ona baktım.

"Ne o beğenemedin mi soğan cücüğü"dişlerini sıkıp yürümek için adım attı ama dağ ayısının engeli ile karşılaştı.

"Kes lan sesini. Yoksa ben keserim bir daha konuşamazsın"sesi ne kadar ürpertici gelse de karşılık verecektim ama  Kerem'in konuşması ile sustum.

"Devrim abi bir sorun mu var? Kötü bir şey mi yaptım ki ben "onun mahcup çıkan sesi ile bu adamın önemli biri olduğunu belli ediyordu.

"Kerem bu mahallede sevilmeyen bir tipler var bilirsin. Başkası olsa şuan bu konuşma olmazdı. Ama sen bu mahallede  sevilen birisin ve bende seni severim."

"Ne yapmışım peki abi" başını önüne eğdi.

" Nasıl olur da evine katil birini alırsın sen Kerem" eğdiği başını kaldırdı. Ben ise şok olmakla birlikte hiç bir şey diyemedim. Sadece Kerem'in ağzından çıkan tek bir cümle duydum.

"Neee!!!!"



Korkut: 24
Devrim: 33

Kara OğlanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin