İlk öpüşme

8.4K 403 60
                                    


İlahi bakış açısından.

Devrim kendini attığı koltuktan hafif doğruldu. Elinde ki birayı masaya koydu ve tekrardan eski pozisyonuna geri döndü. Başını arkaya attı ve derin düşüncelerine daldı. Dün olanları halen unutamıyordu. Gözleri kapandığında o anlar geliyordu ve bu durum onu sinir ettiği kadar heyecanlanıyordu da. Kendini o kadar ger plana atmıştı ki kimse için bu kadar ileri gitmemişti. Birkaç kez denese bile iğrenmişti. Ve asla kaldıramıyordu. Ama o gün uzun süre sonra o velede kaldırmıştı.

"Dağıldın yine paşa"dedi Serhat. Bugün yapacağı şeyden sonra kesin kızacaktı ama Korkut'un ısrarı ile yapacaktı.

"Yok bir şey."dedi ve birasından bir yudum aldı.

"Sen niye beni çağırdın. Hep birlikte içerdik biz."dedi anlamadığı ses tonu ve bakışlarından bile belli oluyordu. Serhat ilk ne diyeceğini bilemedi. Ama sonradan konuştu.

"Konuşalım diye. Başka ne olucak ki"dedi Serhat. Devrim ilk kaşlarını çatsa da sonradan başını salladı. O sırada zilin çalması ile Serhat hemen kalktı.

"Biz bize olucaktık. Kim bu "dedi Devrim. Serhat bir şey demeden kapıya gitti. Açar açmaz kendine belli eden Korkut ile gözlerini kapattı.

"Ben geldim yakışıklılar"dedi ve içeri girdi. Girer girmez siyah gözler ile karşılaştı. Dünden bugüne ilk kez görmüştü. Hızlanan nefesi ile gülümsedi zar zor.

"Merhaba"dedi utanarak. Arkasında ki Serhat'ın kıkırdaması ile sinirli bakışlarını ona yöneltti. Serhat gülümsemesini silip tek koltuğa oturdu. Devrim ise sadece öylece karşıya bakıyordu. Aklında ki tek şey ise bir an önce bu ortamı terk etmekti.

"Ee anlatın bakalım nasılsınız"dedi Korkut. Az önce ki utangaçlığı gitmiş olacaktı ki gözleri ile Devrim'i süzüyordu. Devrim ise ona bakan gözlere karşılık vermiyordu.

"İyiyim koçum aynı. Sen nasılsın"dedi Serhat. Sensizliği bozmak istemişti. Korkut'un önüne bir bira açıp verdi.

"Aynı abim. İş güç. Kerem ile uğraşıyoruz"dedi ve Serhat'ın Kerim'in ismi geçmesiyle titreyen gözlerine burukça gülümsedi. Ulan Kerem. Ulan sik kafalı diye sövmeye başladı.

"Anladım."dedi ve sustu. Muhabbette buraya kadardı. Şu an 3 kişi susmuş sessizce biralarını içiyordu. Sessizliği bozan tek şey Serhat'ın telefonun çalması idi. Serhat telefonu açıp kısa bir konuşma yaptı ve bize baktı.

"Benim gitmem gerekiyor. Siz devam edin"dedi ve ayağa kalktı. Korkut sessizce gülümsedi. Devrim ise ayağa kalktı.

"Birlikte çıkalım kardeşim"dedi. Ama Serhat başını salladı.

"Otur sen. Ben bir iki saate gelirim."dedi. Korkut'a göz kırpıp hızlıca çıktı. Devrim ise ofladı ve koltuğa oturdu. Aslında gidebilirdi ama gitmemişti. Nedenini sorgulamak istemedi. Eğer yaparsa canı yanacaktı.

"Konuşalım mı Devrim!"dedi uysal bir şekilde Korkut. Devrim ona bakmadan birasını sertçe masaya koydu. Odada çıkan tok ses ile Korkut irkildi.

"Devrim sana diyorum. Baksana bana,hımm?"dedi ve yanına adımladı. Devrim gelen beden ile yutkundu. Asla etkilenmeyecekti ondan. Asla bu hatayı bir daha yapmayacaktı.

"Bak bana hadi. Konuşalım dün ol..."

"Unut o günü. Kurcalama velet"dedi en sert ses tonuyla. Korkut titrek bir nefes aldı. Ama yılmadı. Zordu ama imkansız değildi demi? Vazgeçmeyecekti.

"Ama sen o gün benden etkilendin demi?"dedi. Sesi çocuk gibi heyecanlı çıkmıştı. O günü asla unutamazdı ki. Onun damarlı kolunu tutup gözlerine baktı.

Kara OğlanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin