Gerçekler I

9.4K 563 56
                                    

Bakmadan attım. 🥰



Bir saattir Kerem'in azarlarını çekiyordum. Koltukta öylece oturmuş bir vaziyette onu dinlemek işkence gibiydi. Başımı şişirmişti.

"Devirme lan gözünü. Ne bok var konuşuyorsun sen. Susmasını bilsene. Adam deli amk. Serhat olmasa böyle bok otururdun sen. Dua et ki Serhat vardı. Ne var dikleniyorsun ki. Oğlum gelir gelmez yaptığın şeye bak."dedi ve derin bir nefes alıp yanıma oturdu. Korkmuştu tabi.  Ama bende haklıydım. Olur olmaz konuşmuştu.

"Sinir etmeseydi beni Kerem. O sussaydı bende susardım."oflayıp kendini iyice geriye attı. Ne yapacağını şaşırmıştı. Aslında asıl probleme gelmemiştik. Ona hiçbir şey anlatmamıştım ve onlar ile birlikte öğrenmişti. Aslında ilk başta açmaya çalışmıştı konuyu ama ben sonra diyip ertelemiştim. Şimdi o zaman gelmişti biliyordum. Nasıl anlatacağımı hiç bilmiyordum bile.

"Bira ister misin?" başımı onaylar bir şekilde salladım. Gevşememi istiyordu. İçince biraz rahatlayan biriydim. Zaten pek içmezdim ama bu zamanlarda çok iyi geliyordu. O biraya almaya giderken nasıl başlayacağımı düşündüm. Nasıl anlatılırdı ki. Saçlarımı dağıtıp geriye yaslandım. Ki o sırada zaten Kerem gelmişti. Soğuk birayı alır almaz büyük bir yudum aldım. Hemen gevşemem gerekiyordu. Sabırla beni bekledi Kerem. Daha fazla beklemek istemediğim için ona bakmadan boş televizyona baktım. Gözlerinde ki o duygu geçişlerini görmek istemiyordum.

"Kesmeden dinle beni olur mu?"başını sallayıp birasından bir yudum aldı.

" Ben sekiz yaşındayken babam  vefat etmişti. Kendisi zaten kanser olduğu için bir müddet bu hastalık ile savaşmıştı ama  daha sonra kansere yenik düşüp vefat etti. Ben abim ve bir kız kardeşim olmak üzere üç kardeştik. Küçük kız kardeşim dört yaşlarında abim ise 16 yaşlarındaydı. Annem 3 çocuk ile  dul kalınca çok zorlandı. İk başlarda her yerde  çalışmaya başladı. Bir  erkek gibi gecesi gündüzü yoktu. Sırf bizi okutmak ,büyük yerlere getirmek için çabaladı annem. Abim zaten okumaya pek niyetli değildi o yüzden sadece  liseyi bitirip daha sonra anneme yardımcı olmak için bir yerlerde çalışmaya başladı. Ama yinede  abimin ve annemin çalışması ile geçinemedik çünkü kardeşimin ve benim masraflarım bayağı fazlaydı. Ev kira olunca annem zorlamaya başladı zaten abim küçük olduğu için büyük bir miktar para vermiyorlardı. Annem ise o zamanın asgari ücreti ile çalışıyordu ama ara sıra parasını vermediği zamanlar bile oluyordu. Her neyse nasıl olduysa bugün eve teyzem geldi.  Normalde  çok sık eve gelmeyen  teyzem nedense o gün gelmişti. Bir müddet oturduktan sonra asıl konuya geçiş yaptı. Teyzem üç tane çocuğun bakımın zor olduğunu illaki başında bir adam  gerektiğini söyledi. Tabi ben o zamanlarda dokuz yaşındaydım. Annem ilk başlarda istemese de daha sonra nasıl  olduysa teyzem onu ikna etmiş bir adamla tanıştırmıştı. Adam daha önce evlenip boşanmıştı. Öyle böyle derken bu adam eve yerleşmişti. Kardeşim abim ve ben her ne kadar karşı çıksak da anneme söz geçirememiştik. Daha  sonra annem üzülmesin diye üvey babamızı kabul etmiş ama hiçbir şekilde bana dememiştik ki zaten annem de buna pek umursamamıştı. Sadece saygı duymamızı söylemişti. Bizde söylediğini uymuştuk. Her şey güzel olmasa da normal seyrinde devam ediyordu hayatımız. Teyzemin dediği gibi para konusunda rahatlamıştık. Annem için mutlu olmuştum aslında. Babamın hastalığı ölümü derken ve biz varken çok yıpranmıştı. Bir nevi rahatlayan annem sadece ev hanımı olmuştu. Böyle gitgel zaman sıradan bir şekilde ilerliyordu hayatımız. Abim ise hem çalışıp hem üniversite okumaya karar vermişti. Onun içinde çok mutluydum çünkü durumumuz olmadığı için üniversiteyi bıraktığını biliyordum. Ben ise okula gittikten sonra heyecanlı bir şekilde eve gelip Ahmet amcam her şeyi anlatıyordum. Hoşuma gidiyordu çünkü bana çok iyi davranıyordu. O zamanlar  çocuğum olsa anca bu kadar severim diyordu. Her gün benim heyecanlı heyecanlı beni kucağına alıyor öpüyor okşuyor sürekli iltifatlar ediyordu. Ben ise bu  yaptığını  sadece bir babanın oğluna olan sevgisi olarak yorumluyordum. Dediğim gibi zaten küçüktüm dokuz yaşındaki bir çocuk ne anlardı ki. Zaten  babam ile pek anım olmadığı için o boşluğu bu adamla kapatmaya çalışıyordum. Her neyse bu böyle devam etti. Bu süreçte bana olan temasları davranışları daha farklı şekiller  almaya başlamıştı. Ama anlamadığım için yaptıklarına  karşı bir şey diyemiyordum. Günler haftaları, haftalar ayları,aylar seneleri kovaladı. Uzun bir zaman devam etmişti tabi ben artık aklım başıma gelesiye kadar sürmüştü bu olay. 12 13 yaşlarında yine aynı şekilde beni kucağına oturttu ve uygunsuz temaslarda bulunmaya  başladı. İşte  o zaman rahatsız etmeye başlamıştı. Çünkü  çevreden duyduğum kadarıyla babalar asla böyle evlatlarıyla temas içinde bulunmazdı. En  fazla saçını okşar yanaklarını öper ve sarılırdı demi? Ama bu adam elleri olamadık yerlerimde geziniyor ve sürekli boynumdan yanağımdan öperdi. Ailemizin huzuru kaçmasın diye anneme hiçbir şey anlatmamıştım. Çünkü biliyordum ki annem bana inanmazdı. Kendi  kurduğu hayatta çok mutluydu o adam ile. O yüzden düşünmek istemiyordum. Yine sustum ama o adam ile yan yana kalmıyordum. Sürekli benim ile baş bala kalmak istese bir bahane uydurup uzaklaşırdım. Birilerine bir şeyler anlatmak istemiştim. O kişi de abimdi. Bir gün her şeyi anlatacakken o geldi. Abimi bakkala gönderdi. Sonra yüzüme bir tokat atıp beni kız kardeşim ve annemi öldürmek ile tehdit etti. Susmazsam eğer öldürecekti ki belinde ki silah her şeyi kanıtlıyordu. Sustum. Korktum çünkü. O gün eve sarhoş geldi. Gözü hiç bir şey görmüyordu. Ve o gece ben yatağımda yatarken yanıma birisi geldi. O adamın geldiğini fark ettiğim için kıpırdandım ve hareket ettiğim için  arkadan belime sarıldı ve kalçamı aletini dayamaya başladı. Bağırmamam için ağzımı elinin avucu ile kapattı. Korkudan titremeye başladım. Her ne kadar bağırsam da sesim ufak bir uğultudan başka bir şeye yaramıyordu. Annem ile kardeşim uyuduğu için duymadılar. Abim ise evde değildi. İlk boş eli göğsüme elledi. Her ne kadar engel olmaya çalıştıysam da olmadı. Gücüm yetmedi. Onu uzaklaştırmaya gücüm yetmedi ki. Yetseydi ama yetmedi işte. Sonra pijamamı çıkarmaya çalıştı. Eli ile kalçalarımı dokunmaya başladı. Çırpındım defalarca çırpındım ama yetmedi. Dua ettim. Beni bununla sınama diye dua ettim. Ağladım. Ama durmadı. Her yerimi dokundu. Öptü ısırdı ama benim gücüm onu itmeye yetmedi. Her defasında çok güzel olduğumu söyledi. Bebek gibi olduğumu söyledi. Erkek olup onu yenemedim. Küçüktüm ben. Dışarıda oynamam gereken yaştayken ben bir gecede büyüdüm. Nasıl olduysa onu ittirebildim. Rabbim duymuştu galiba. Hemen kalktım yataktan ve onun komidine koyduğu silahı aldım. Elime yakışmayan tek oyuncak oydu galiba. Nasıl kullanmasını bile bilmiyordum. Elim titredi tabi. Üstüme gelmeye başladı. O geldikçe ben geri adım attım. Elimden silahı almaya çalıştı. Ama ben vermedim. O gün o gece benim kabusum olan o gece iki el silah ateş edildi. O gece mutlu aile tablomuza bozan o iki ses bizim dönüm noktamız oldu. "


Devamı diğer bölüm.  🤗

Kara OğlanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin